Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '10

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Hiçbir şey düşünmüyorum

Hiçbir şey düşünmüyorum
 

İnternetten...Eylemciler.


Üniversite öğrencilerinin düzenlediği protesto gösterileri ve eylemler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yeni tartışma sorusu bu.

Cevap;

“Hiçbir şey düşünmüyorum.”

Cevabım böyle olsa, ben kesinlikle “bittim” demektir.

Ne yazık ki, toplumun büyük bir kesimi öğrencilere küfür ediyor.

Zira kimse gençleri anlamıyor. Hiç kimse gençlere; ”Niye eylem yapıyorsunuz, ne istiyorsunuz?” diye sormuyor.

Eylem yapan öğrenci, vatan hainidir.

Bir şeyi protesto eden öğrenci, devlet millet ve din düşmanıdır.

Bu hainliği, 70’li yılların ortasında bizler de yaptık.

“Nato’ya hayır” dedik.

“Amerika’ya katil” dedik.

"6.Filo Defol" dedik.

“Tam bağımsızlık” istedik.

Bize hep, “potansiyel suçlu olarak” baktılar.

Bu etiket hâlâ üstümüzde.

68’liler “Defol Amerika” dediler. Üç fidanı eften püften nedenlerle darağacında sallandırdılar, Amerikancı milletsavarlar.

Amerika evlerimizin içine kadar girdi. Sömürünün son aşamasını yaşıyoruz.

Hain kim?

*

1975 yılında, okuduğum okulun kapısından polis kontrolünden geçerdik.

Nöbet tutan polisler bizi tanısalar da, illa ki kimliğimize bakarlardı.

Bir gün kimliğimi unuttum.

Okul kapısına gelince fark ettim. Yanımda kız arkadaşlarım da var.

Kapıdaki polise durumu izah ettim. Polis beni anlayışla karşıladı. “Geç, seni tanıyorum” dedi.

Teşekkür ettim, polise.

On metre ayrılmamıştım. Arkamdan birisi;

“İyi ki kendini unutmadın ulan!” diye bağırdı.

Döndüm, başka bir polis. Kafam anında attı. Kız arkadaşların yanında, bana kimse laf atamaz. Atsa da cevabını alır, döndüm birden;

“Benim kimliğim bir b.ka yaramaz. Sen tabancanı unutma, seni sı….masınlar” diye bağırdım.

Polis üstüme yürüdü. Biz de arkadaşlarla, polisin üstüne yürüdük.

Birileri girdi araya.

Bana izin veren polisle, bana laf atan polis kapıştılar.

“Sen gençleri kışkırtıyorsun” dedi iyi polis.

Diğeri bağırmaktaydı.

“Akşam seni alacağım.”

Şimdi ben ne yaptım da, beni alacak?

Aldıkları yerde, ne yaptıklarını biliyordum. Alınan arkadaşlardan.

Bu basit gibi görünen olay bile, bir genç insanı “bazılarına ve devlete” düşman eder ve edebilir.

*

“Demokraside çok yol aldık” diyorlar. Koca bir yalan!

Anlayış hiç değişmedi.

Aradan yıllar geçti. Üniversite gençliği ile devleti yönetenler barışamadılar.

Gençler değişiyor, devleti yönetenler değişiyor.

Kafalarda değişim “sıfır.”

Dişlerimizi gıcırdatarak gülüyoruz, bazı söylenenlere.

Bir siyasetçi, “atılan yumurtalara acıdım” diyor.

Gençlere acıyan yok.

Bir başka siyasetçi,

“Yumurtaları atacağınıza, sabah kahvaltısında yeseydiniz” diyor.

Birinin de aklı midesinde.

*

Bir gün Nasrettin Hoca Timur'a ayva götürüyormuş. Sepet dolu ayvalarla giderken bir köylüye rastlamış. Köylü demiş ki:

“Hocam Timur ayva sevmez, sen ona başka bir şey götür.”

Hoca, ayva yerine incir götürmüş.

Timur inciri yemeye başlamış. Bir tane yiyor bir tane de Hoca’nın kafasına atıyormuş.

Hoca:

“Yarabbi şükür” diyormuş.

Timur sormuş:

“Kafana incir atınca neden şükrediyorsun.”

Hoca'da şöyle demiş:

“Ya size ayva getirseydim.”

Şükredin öğrenciler eylem sırasında, yumurta atıyorlar. Ya başka bir şey atsalardı?

*

Şimdi polisten dayak iyen birisi, polisi sevebilir mi?

Devlete güven duyar mı?

*

Hâlâ bürokrasi içinde, vatandaşına güvenmeyen bir devlet var.

Bu güvensizliği devlet değil, devleti yönetenler veriyor bize.

*

Yaşanılan birçok olayda, eylem olmasa bile yapılan hatalar, bir ömür sürecek düşmanlıkları ortaya koyuyor.

Bir baba çocuğunun yanında dövülürse, o çocuk ne yapar?

İşte o zaman Ece Ayhan şiiri devreye girer.

“Meçhul Öğrenci Anıtı” dikilir her yana.

*

Yıkıcı terör eylemlerini bir tarafa bırakalım.

Bir sokak eyleminde, bir bayanın öldürülesiye dövülmesinin izahı nedir?

Aslında eylemlere, hiç engel olunmaya çalışılmasa ne olur?

Hiçbir şey olmaz.

Eylem yapanlar, belirli bir süre sonra dağılırlar.

Engel olursanız, olaylar çıkar.

Çıkıyor da.

*

Bir dinleyin gençleri.

Dinleyen var mı?

Bir de bazı şeyleri doğru anlatın gençlere.

Anlatan var mı?

Dinlemezseniz, doğru anlatmazsanız ve dayatmalar yaparsanız iş olacağı yere varır.

Eylem yapanlar vatan haini, eyleme karşı çıkanlar vatansever olur(mu?).

Olur.

Olmakta.

*

Gençler, ”Kolektif Yumurta Şirketi” kurmuşlar. Beğenmediklerine yumurta atıyorlar. “Yumurta Festivali” yapıyorlar. Bu bir kara mizah örneğidir.

İyi ki gençler tepki veriyorlar. Suskun kalmıyorlar.

Eğer bu ülkenin gençleri suskun kalırsa, ”aman efendim, tamam efendim” diyen, “düşüncesiz bir davranış” içine düşerlerse, yandık demektir.

Üniversiteler, ”Hacivat Karagöz” kukla oyunlarının sergilendiği yerler değildir. Öğrencilerde, "ibiş" değildir.

O üniversitelerden mezun olanlar, şekil veriyor ve de verecek bu ülkeye.

Bilimde, sanatta ve siyasette.

Kısacası her alanda.

*

M. Kemal Atatürk, bu ülkeyi gençlere emanet etmedi mi?

Kim sahip çıkıyor gençlere?

Kim güveniyor gençlere?

“Susma! Sustukça sıra sana gelecek” sözünün neresi yanlış?

Eğer ki, üniversite gençliği sussaydı.

Ben o zaman;

“İşte şimdi yandık” derdim.

Demiyorum.

“Daha yanmadık.”

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..