Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '08

 
Kategori
Spor
 

Hıncal Uluç, testereyi ve bikinileri hazırlasın!..

Hıncal Uluç, testereyi ve bikinileri hazırlasın!..
 

Hıncal Bey de Tarih Yazacak!..


Şimdi de, Sayın Hıncal Uluç târih yazacak galiba!..

04.03.2008, salı gecesi F.Bahçe ile birlikte, ''Fenerbahçe turu geçerse, bikini giyerim...'' sözleri ile Sayın Ahmet Çakar, gerçekten mükemmel bir tarih yazmıştı.

F.Bahçe'nin Sevilla'yı elediği ''O gece'', maç öncesi, eski hakemlerimizden Sn.Ahmet Çakar'ın; ''Fenerbahçe turu geçerse, bikini giyerim...'' şeklindeki sözlerini internet'ten okuduğumda çok şaşırmıştım. Çünkü; geçmişte en kuvvetli takımların, zayıf gibi görünen takımlara karşı acı mağlubiyetler aldıkları karşılaşmaları, benden daha çok, Ahmet Çakar ve O'nun gibi spor yazarı beyefendiller bilir...

Bu mevzû'yla alakalı, 05.03.2008, çarşamba günü Milliyet Blog'da yayınlanan yazımda;

Dolduruşa gelip te, bikini giyeceğini hiç zann'etmiyorum. Çünkü bu, O'nun kariyerine ve şahsiyyetine uygun değildir.

Ortada, sarfedilmemesi gereken yanlış bir söz var. Eğer FB turu geçememiş olsa idi, mes'ele yoktu. Sn. Çakar'ın bu ifâdeleri o zaman, bu iş'te ne kadar mühim bir otorite olduğunu, bir kat daha perçinlemiş olacaktı. Bu söz ve FB'nin turu geçmiş olması, O'nun bu iş'teki otorite oluş vasf'ını ortadan kaldırmaz ama söylenmese daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

...Sn.Ahmet Çakar, bu sözü sarf'etti diye bikini giyecek değildir herhalde?!..Çünkü bu, O'nu daha da küçültür bence...Tam bir şovmen olduğu görüntüsü vermiş olmaktan kurtulamaz artık. Bundan sonraki bütün söz ve hareketlerini, bu şekilde değerlendirmemiz gerekir. En azından benim nazarımda, o ağırbaşlı Ahmet Çakar olmaktan çıkar artık.>> demiştim.

Biz, ''Ahmet Çakar gibi, bu işte usta sayılabilecek birisi, nasıl böyle bir hatâ yapabilir?'' diye düşünürken, bu kez de sevgili Hıncal Uluç; < fenerbahçe'nin="" sevilla'yı="" geçmesi="" mucizeydi,="" bundan="" sonra="" önüne="" kim="" çıkarsa="" çıksın="" onu="" geçmesi="" de="" mucize.="" şimdi="" ben="" diyorum="" ki="" fenerbahçe="" finale="" kalsın="" kellemi="" keserim...="" kellemi="" de="" keserim,="" bikini="" de="" giyerim...="">> demiş.

Mûcize; Rabb'imiz tarafından gönderilen Peygamber'lerin, zor durumda kaldıklarında, yine Kendisi tarafından O Peygamber'e yapılan Olağan dışı bir yardımdır. Bunun böyle olduğunu sayın Uluç bilmiyor mu?...

Hiç sanmam!...Kesinlikle biliyordur.

Ne Peygamber'lere ne de F.Bahçe'ye hakâret kastı'nın olduğu nu da sanmıyorum...

Öyleyse?!..

Futbolun her zaman üç ihtimale de açık bir oyun olduğunu, Sn. Çakar gibi, Sn.Hıncal Uluç'un da çok iyi bildiğinden emînim...

Peki böyle lüzumsuz iddialı sözleri, bütün bunları bildiği hâlde, üstelik önünde Ahmet Çakar örneği dururken, Hıncal Uluç Bey gibi tecrübeli bir futbol yorumcusu neden kullanır?!..

Bence tek nedeni var: ŞOV!..

Her zaman, her türlü skor'a açık olduğu def'âlarca ispatlanmış zevkli bir oyun olduğu biline biline bu ifâdeler kullanılıyorsa bunun adı; ŞOV'dan başka bir şey olamaz!..

Ben de diyorum ki; ''Fenerbahçe o kadar güçlü takımın arasından sıyrılıp, final oynamaya hak kazanırsa eğer, bunu bileğinin Hakkı'ıyla kazanmış olmıyacak mı?..'' Sayın Uluç Galatasaraylı biliyorum. Buna rağmen F.Bahçe'nin elenmesinden zevk alacağını sanmıyorum.

Tek derdi, F.Bahçe'nin finale çıkamaması durumunda; ''Gördünüz mü?..Ben söylemiştim değil mi?..'' diyerek, şişine şişine hava atmak. Bununla da; ''Vay be!..Adam bu iş'te hâkkaten ne otorite imiş arkadaş!..'' dedirtip, SEVGİLİ MEDYAMIZ nezdindeki fiyatını artırarak; ceplerini yan taraflara, ön tarafa ve arkaya doğru daha fazla şişmesini sağlamak.

Fakat bu olmıyacak!..Sevgili Hıncal Uluç'un ceplerinin yanlara, öne ve arkaya doğru daha fazla şişmesine, F.Bahçeli futbolcular müsaade etmiyecekler diye düşünüyorum.

Ben Fenerbahçeli değilim. Tuttuğum başka bir takım da yok. Fakat isterlerse eğer Fenerbahçeli futbolcular, Final oynayıp KUPA'yı bile kaldırabilir diye düşünüyorum. Ve bu başarıyı elde etmelerini de, gönülden istiyorum.

O zaman Hıncal Uluç, kelleyi nereye saklar acaba?!..

Veya final maçına, TESTRE ile mi yoksa PİKİNİ(!) ile mi gider? Hiç bilemiyorum doğrusu!..

''Yoksa, kelleyi kurtarmak için; sahanın ortasında evvelâ boynundaki kaşkolu, sonra omuzlarındaki fiyakalı kazağı, daha sunra da diğer uzuvlarını örten, kimbilir kaç milyonlar değerinde olan o gıymatlı libas'ını çıkartıp, tek tek orta saha çizgisi üzerinde bulunan çimenler üzerine attıktan sunra; yardımcılarına işmar idüp, yanlarında getürdükleri rengârenk sarı-lâcivert PİKİNİLERİ kiyünerek, kıymatlı basın mensuplarına fiyakalı fiyakalı pozlar virmeye başlar ve didüğünü dellikanlı kibin yerüne mi getürmüş olur, bülemem!..Her hâsıl büüle olur galiba?!..Amma, gine de gendü büleceğü bir iş!..''

Sunraki günkü gazataların manşetlerinde gene bi bakun istersenüz!.. Sevgili Hıncal'dan;

> deyu, hirkez undan bahs'ediyu!..

> deyu yazıyu GAZATALAR!..

Hadi kalın muhabbet ve sağlıkla...


Bektaş Azizoğlu
14.03.2008, cuma
Üsküdar-İstanbul

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..