Hindi'ye neden "Türk" demişler, biz neden "Hindi" diyoruz?

Hristiyan ve Batı âleminin vazgeçilmez kutlamalarından olan Noel Yortusu ile Şükran Günü genelde bir birine karıştırılır. Noel kutlamalarının kökeni Hazreti İsa’dan çok önceye kadar dayanmaktadır. Roma İmparatorluğunun tarih sahnesine çıktığı dönemlerde (M.Ö. 450) Kuzey Avrupa’daki putperest topluluklarda çeşitli kış festivalleri yapılmaktaydı. Bu kutlamalar ileride Roma’nın Hristiyanlığa geçişinde şekil ve anlam değiştirerek yeni dinin en önemli töreni haline gelecektir.

Kuzey Avrupa pagan toplumlarının kış mevsiminde kutladığı törenler zamanla Roma imparatorluğunun topraklarının kuzeye doğru yayılmasıyla birlikte, Romalılar tarafından benimsenecek ve her yıl 25 Aralık’ta Güneş Tanrısı Helios ve daha sonra da Mitra adına şölenler düzenlenecektir. Milattan Sonra 325 de Hristiyanlığı kabul eden Roma, eski adetlerini yeni dinlerine taşıyarak sadece isim ve efsane kahramanlarının adını değiştirip “Noel” adıyla devam edecektir. Hazreti İsa’nın (aleyhisselam) doğum tarihi hakkında tarihi malumat yoktur. Roma ve Hristiyanlar, 25 Aralık Güneş Tanrısı kutlamalarını daha sonra Hazreti İsa’nın doğum günü olarak kabul ederler.

Yalnızca ABD ve Kanada’da kutlanan Şükran Günü ise birbirinden bağımsız kutlamalar olup zamanla kutlama tarihleri Noel ile birleştiğinden tek bayram olduğu kanısı yaygındır. Şükran Günü Kuzey Amerika’ya mahsus olup, 1621 de İngiliz göçmenlerin yeni kıtaya ayak basmasından sonra yaşanan olaylarla ilgilidir.

Kuzey Amerika topraklarına yerleşmeye başlayan İngiliz koloniciler bir müddet yanlarında getirdikleri hububat tohumlarını ekerek çiftçilik yapmaya çalışırlar. Ancak yeni topraklarda istediği ürünü elde edemeyen İngiliz çiftçiler avcılıkta da başarılı olamayınca kıtlık baş gösterir. Onların durumundan haberdar olan çevredeki Vampanak Kızılderilileri, yeni komşularını açlıktan kurtarmak amacıyla hindi ikram ederler.

İngilizler ilk defa hindiyi görüyorlar ve onlara hindi getirenler de Türkçe konuşuyorlar, kendilerini “Türk” olarak adlandırıyorlardı. İngilizler de bu sebeple hindiye “Türk” adını vereceklerdir. Kuzey Amerika’da Türk kabileleri farklı tarih aralıklarında görülmüşlerdir. Milat öncesi çağlarda Bering Boğazı’nı kullanarak Amerika kıtasına giden Türkler, daha çok Cengiz Han’ın ortaya çıktığı 13. yüzyıl başlarında Moğol baskısı sebebiyle göç etmişlerdir. Kümes hayvanı olan Hindi, bize de Amerika kıtasından Osmanlı döneminde gelmiş ve yeni kıta hala Avrupalılar tarafından “Hindistan” olarak bilindiğinden bizdeki ismine de geldiği yere izafen “hindi” adı verilmiştir.

İngilizler bir müddet sonra güçlenince kendilerine yardıma gelen Kızılderilileri katliama uğratmaktan çekinmeyecekler, Şükran Günü daha sonra Kızılderililer arasında Yas Günü olarak hatırlanacaktır.

Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan’ın “Kızılderililer ve Türkler” eseri ile Amerikalı tarihçi Ethel G. Stewart’ın “Cengiz Han’dan Amerika’ya Kaçan Türkler M.S. 1233- Dene ve Na Dene Kızılderilileri” adlı eserlerde Türklerin Amerika’ya göçleri ve Kızılderili/Türk ilişkileri ayrıntılı şekilde anlatılmaktadır.
Fotoğraf atlasakvaryum.com sitesinden alıntıdır.