Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '13

 
Kategori
Psikoloji
 

Hırs, dost mu düşman mı?

Hırs, dost mu düşman mı?
 

Mailce com.dan alıntı.


Merhabalar,

Bugün blog yazmak programı yoktu benim için. Akşam seyrettiğim, seyrederken zorunlu olarak yarım bıraktığım bir program vardı TV de. "Kim milyoner olmak ister"...

O programda Zonguldak maden ocakları işçisi yarışıyordu, hangi soruları bilerek kaç TL kazandığını merak ettim ve arşivden o programın tekrarını izledim.

Sonrasında işte bu blog ile sizlerleyim:

Orta düzeydeki bilgisiyle 5.000.TL kazandı ve yetindi Zonguldak Alaplı'lı maden işçisi kardeşimiz.

Onun öncesinde bir bayan yarışmacı vardı, Öykü kızımız.

Kültürü yüksek, bilgi seviyesi güzeldi. 15.000.-TL  barajı geçince sevindi. Kredi kartı borç toplamı  daha fazlaymış  vs...Devam etti  60.000.-TL yi garantiledi. Çok mutlu olduğu mimiklerinden ve ifadelerinden anlaşılıyordu.

Jokerlerini de bitirmişti. Şimdi karşısındaki soruyu bilirse  125.000.-TL. kazanacaktı. Düşündü, çok düşündü cevap için. Bilemezse baraja inecekti kazandığı yani 15.000.-TL.ye.

Hiç cevap vermeyip çekiliyorum dese, 60.000.-TL alacaktı. Biz mantıklı bir karar verip çekileceğini düşündük ama yanıldık. Çünkü O, 125.000.-TL kazanma hırsıyla, cesaret gösterisinde bulundu ve yanlış cevapladı.

Düştü  60 tan 15 e, neşesi kayboldu bir anda, mutsuzlaştı.  

Hırsının kurbanı oldu.

HIRS GÜZELDİR  AMA KONTROLLÜ OLURSA...

Yukarıdaki örneklediğim konudaki genç kızımız:

Benim ihtiyacımı fazlasıyla karşılıyor diyerek 60.000.-TL ile yetinebilseydi, hem mutlu ayrılacak hem de borçlarının tamamını ödeyebilecekti. Ama O hırsına yenik düştü.

Bizler de  yaşantımızda genel olarak çoğumuz, istediklerimize ulaşınca daha fazlasını isteriz.  Gayret ve şansımız ile ikinci etaba da ulaştığımızda yetinir miyiz?  % kaçımız yetinmek konusunda irademizle hareket ederiz.

Doyumsuz bir toplum olmuşuz, midemizi tıka basa doyuruyoruz obezleşiyoruz. Rahatsızlık boyutuna gelince ona bile "dur artık, tamam" diyoruz da ruhumuzu "doyma noktasına" ulaştıramıyoruz yani yetinemiyoruz.

Eğitim ve öğrencilik yıllarında ve takip eden iş hayatında hırs güzeldir, hafif bir rekabet vardır başarı için. Kontrollü hırs olup sonucu mutluluktur ama;

Kazanç konusundaki hırs kontrolünü kaybettiğinde  beraberinde mutsuzluk getirir.

Hep daha fazla, daha daha fazla... Nereye kadar? Sınır neresi? Bunu kendisi de bilemez...

Ülkemizde bireysel ticaretle uğraşan şirketleşmek ister, şirketlerin sayısını artırıp holdingleşmek isterler. Sonrasında, Koç holdingin veya Sabancıların gücüne ulaşmayı hayal ederler. Varsayım olarak bu güce de ulaşsalar, bu defa da  Amerika'nın en zengin adamı Bill Gates'in zenginliğine göz dikerler. Demek istediğim, kontrolünü kaybedenler için hırsın sonu yok.

Azıcık aşım, kavgasız başım demişler çok eski zamanlarda yaşayanlar. O kadar da değil. Her şeyin bir  makul miktarı var. 

Yaşamda yolu yokuş olup da durumu düzelememiş  başka kişilerde  baş döndürecek, haset duyguları oluşturacak kadar da olmamalı varsıllık.

Hırsı nasıl ki "kontrollü" şekliyle kabulleniyorsak,

Varsıllığı da öyle, ne çok fazla ne çok az...

Selam ve sevgilerle...

Yurdagül Alkan.

 

  

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..