Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '09

 
Kategori
İnançlar
 

Hizmetteki Hikmetler

Allah’a hizmet; Allah (c.c) rızası için karşılık beklemeden insanlığın hayrına yapılan faydalı işlerdir. İnsan dünyaya geldiği ilk andan itibaren öğrenmeye ve gelişmeye başlar. Daha sonra, dikilen bir fidanın ağaç olup meyve vermeye başlaması gibi, insan da Allah yolunda hizmet vermeye başlar. Çünkü: “Halka hizmet, Hakk’a hizmettir.” 
 
Görünürde insanlara yardım ediliyor olsa da aslında Allah’a yapılan ibadetlerdendir. “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”[1] hadisinde, Peygamber Efendimizin (s.a.v) işaret etiği gibi, Allah indinde makbul bir kul olmak; salih amel ile mümkündür. 
Yüce Rabbimiz: “Allah’a ve ahret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbiriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir”[2] diyerek iyi insan olma ölçütünü ortaya koyar. Kur’an-ı Kerim’de herkese farklı nimetler; kimine zenginlik, kimine güç-kuvvet, kimine ilim vs. bahşedildiği bildirilmiştir. Her kul sınanmaktadır: “O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır.”[3] Hizmetin faydası çift yönlüdür, hizmet eden de hizmet edilen de kazanır. Hizmet eden kişi ahlaken güzelleşir, mutlu olur. Bu mutluluk dünyevi arzu ve heveslerden alınan mutluluğa benzemez. Çünkü burada zevk alan ruhtur. En önemlisi, hizmet eden Allah tarafından sevilir, mükafatlandırılır, parasının bereketi artar; yani bire yedi yüz alır. Hizmet ehli Allah’ın korumasındadır. Peygamber Efendimizin (s.a.v) bize bildirdiği üzere; “Bir kul, din kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da onun yardımında olur.”[4] 
 
Allah: “İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmuştur.”[5] diyerek, rızası için hizmet eden kulunun ahiretteki mükâfatını müjdeler, bu nedenle veren el alan elden üstündür. Bugün dünyamızın hali içler acısıdır. Kimileri israf ederken kimileri de açlıktan ölmektedir. Allah’ın verdiği nimetleri paylaşarak yaşasaydık, dünya bu durumda olmazdı elbette. 
Allah katında hizmetimizin kabul olması için; Allah’a ve ahret gününe iman edilmesi şarttır. Allah şöyle bildirir: “De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi? Onların dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar güzel işler yaptıklarını sanıyorlardı. İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O’nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız”[6] Herkes hizmet edebilir, yeter ki güzel bir gönüle sahip olsun. İnsan öldükten sonra artık sevap kazanamaz ancak Peygamber Efendimizin (s.a.v) bize bildirdiğinin dışında: “İnsan ölünce ameli kesilir.(Amel defteri kapanır.) Ancak üç şey müstesna (onlar yazılmaya devam eder): Sadakayı cariye (insanların uzun zaman istifade ettiği çeşme, yol, köprü, vakıf, hastane, cami…), kendisinden istifade olunan ilim (kitap vb), kendisine duacı olan salih evlat.”[7] 
Hem bu dünyada hem ahrette mutlu olmak için Allah’ın sevgisini kazanacak işler yapmalıyız. Yine Peygamberimizden (s.a.v) bize şöyle aktarılır: “Allah bir kulunu sevdiği zaman Cebrail’e der ki: ‘Ben falanı sevdim sen de sev.’ Cebrail de göktekilere aynı şekilde nida eder, sonra onun için yeryüzünde bir sevgi yerleşmiş olur. İşte Allah’ın: “İman eden ve salih ameller işleyenler (var ya), Rahman onlara bir sevgi yaratacak.”[8]  dediği sevgi budur. Hayır işlerini hep erteleyip emekli olunca yaparız deriz. Acaba emekli olmaya ömrümüz var mı? Hadi olduk diyelim güç-kuvvet, sağlık kalacak mı? Kendimizi değişik hobilerle rahatlatmaya çalışıyoruz, yapabileceğimiz en güzel hobi “yardım faaliyetlerinde” yer almak olmalıdır. “Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”[9] Ayeti hükmünce bir kişinin kurtuluşu, imanlı bir şekilde salih amel işlemesiyle mümkün olur. Atalarımızın dediği gibi, “Kişinin lafına değil, yaptığı işine bakılır.” 
 
Hizmet; kişinin Allah’a olan sevgisinin ispatıdır. Diğer ibadetlerde olduğu gibi riyasızca, samimiyetle, aşkla yapıldığında güzel olur. Takvalı kullar iyilikte birbirleriyle yarışırlar. İmanın tadını bu şekilde alırlar. Yüce Rabb’imiz: “Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir, haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kadirdir.”[10] diyerek hayır işlerinde yarışmamızı istemektedir. “Allah’ın dinine kim yardım ederse Allah da ona yardım eder.”[11]
 
İyi işler yaparak neler kazanacağımız şöyle bildirilir: “İman edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekâtı verenlerin Rabb’leri katında elbette mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzun da olmazlar.”[12] 
 
“Şüphesiz ki takva sahipleri Rabb’lerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.”[13] 
Bu dünyada en önemli şey Hakk’ın rızasını kazanmaktır. El-Vedûd: “Onlar, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.”[14] diyerek kimleri seveceğini bildirmektedir. 
 
Allah rızası için, O’nun yolunda sürekli hizmet etmek nasip olsun. Rabb’im, hizmet edenlerden razı olsun, âmin.
 
 
 
1-Buhari, Mağazi, (35) 2-Al-i İmran Suresi 114. Ayet 3-Mülk Suresi 2. Ayet 4-Tirmizi, Hudud, (3) 5-Kehf Suresi 107. Ayet 6-Kehf Suresi 103, 104, 105. ayetler 7-Ebu Davud, Vesaya,(14) 8-Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an (20) 9-Asr Suresi 1.2.3. Ayetler 10-Bakara Suresi 148. Ayet 11-Muhammed Suresi 7. Ayet 12- Bakara Suresi 277. Ayet 13-Zariyat Suresi 15.16. Ayetler 14- Al-i İmran Suresi 134. Ayet                               
 
 
Toplam blog
: 16
: 2655
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

Senirkentlidir. Nazillide doğdu.Emekli öğretmendir. Muammer Can ile evlidir.   Eserleri: Yaz Kamp..