Hocayla bayram sohbeti...

"Selamünaleyküm hocam. Hayırlı Cuma'lar"

 

"Aleykümselam evladım, Nasılsın?"

 

"Sağolun hocam. Sağlığına duacıyım. Yarından sonra bayram, bayramda burada olmayacağım da, şimdiden bayramınızı kutlamak istiyorum."

 

"Sağol evladım. Senin de bayramın kutlu olsun"

 

"Hocam biz çocukken bu bayrama Şeker Bayramı derdik. Sizce Şeker Bayramı'mı? Ramazan bayramı mı?"

 

"Çocukken her gittiğniz yerde şeker ikram edildiği için halk arasında Şeker bayramı olarak konuşuluyordu. Ama günümüzde artık Şeker bayramı sözü edilmiyor. Ramazan'dan sonra geldiği için Ramazan bayramı deniliyor."

 

"Bayram hicri yıla göre hangi ay oluyor hocam?"

 

"Şevval ayının birinci, ikinci, üçüncü günleri Ramazan bayramıdır. Ramazan'da tutulan 30 gün oruçtan sonra, bayramın ilk günü oruç tutulmaz."

 

"Neden hocam?"

 

"Ramazan bayramının birinci gününde , Kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bugünler ziyafet, yeme, içme ve sevinç günleridir."

 

"Peki hocamm Şevval ayında tutulan 6 gün orucu varmış o nedir?"

 

"Ramazan ayından sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Peygamber Efendimiz "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur buyurarak, Şevval ayında oruç tutmayı teşvik etmiştir. Bu oruç art arda tutulabileceği gibi ara verilerek de tutulabilir."Müslim, “S›yam”, 24; Tirmizî, “Savm”, 53)

 

"Hocam ben o altı günü, kadınların adet hali nedeniyle, Ramazan ayında tutamadıkları oruçları tutmaları için konulduğunu duymuştum. Kaldı ki o hadis konusunda karşı görüşte olanlar da var.O hadisin hazreti peygamber sözü değil, sahabe sözü olduğunu ileri sürenler de var."

 

"Karşı görüşte olanların olduğunu biliyorum ama Diyanet kendi sitesinde de bunu destekliyor. Adet hali dolayısiyle oruç tutamayan kadınlar  da Şevval ayı içersindeki 6 günde de oruçlarını kaza edebilirler."

 

"Hocam, diyanete bakarsanız onun sitesinde orucu kasten bozanlar için 61 gün kefaret orucu vardır yazıyor. Ama eski diyanet işleri başkanlarından Süleyman Ateş, 61 gün kefaret orucu diye bir şey yoktur. Ancak oruç kaza edilir diyor. 

 

"Bu konuda değişik görüşler var. Bu konuda Dârekutnî’nin görüşünün doğru olduğu söyleniyor. Onun görüşüne göre kefaret orucu farz değil sünnettir.

 

" Neyse Hocam, aslında konumuz o değildi. Ben bayramlardan söz etmek istiyordum. Eski bayramların tadı şimdi yok. Öyle değil mi?"

 

"Evet evladım, bizim zamanımızda, bizim üstümüze başımıza yeni giysiler hep bayramlarda alınır, örneğin geceleri ayakkabılarımızı başucumuza koyup uyurduk. Bayram namazından sonra bayramlaşılır, çocuklar, büyüklerinin ellerini öperler, büyükler de onlara bahşiş verir, bazen de bahşiş yerin mendil verirlerdi. Çocuklar genelde mendillerden hoşlanmazlardı. Sonra bayram yerlerine gidip, paralarını oralarda harcarlardı."

 

"Şimdi ise herkes bayramlarda tatil programı yapıyor hocam."

 

"Maalesef öyle evladım. Yine de bizler, çocukluğumuzda anne ve babalarımızın elini öper, evlendikten sonra ise onları ziyaret ederdik. Şimdi ise bayramlarda ancak mezarlarını ziyaret edebiliyoruz."

 

"Haklısınız hocam. Tatil ortaya çıkınca mezarlıklara bile gidilemiyor artık."

 

"Şimdi çocuklara bile artık bayramda yeni giysiler alınmıyor. Çünkü artık çocuklara istedikleri zaman giysiler alınıyor. Bayramın bu bakımdan bir önemi kalmadı. Küçük çocuklar bile artık istedikleri giysinin markasını bile kendileri söylüyorlar."

 

"Öyle evladım. Eski değerler kayboluyor artık."

 

"Hocam bu arada bayram namazı saatleri belli oldu mu?"

 

"Evet evladım, Diyanet İşleri başkanlığı bayram namazı saatlerini açıkladı. İstanbul için 7,00, Ankara için 6,46, izmir için 7,10, Hakkari, 6,05, Edirne 7,09 ....

 

"Hocam, bayram namazları farz olmamasına rağmen neden camiler en çok bayram namazında doluyor?"

 

"Yılda 2 defa olduğu için olabilir mi?

 

"Yani ibadetler ne kadar seyrek olursa o kadar kalabalık oluyor mu demek istiyorsun hocam?"

 

"Aslında bayram ve Cuma namazları cemaatle kılındığı için camiler bu namazlarda kalabalık olur. Günlük namazları evde tek başınıza da kılabilirsiniz."

 

"Ama Cuma namazlarına giden kişilerin hepsi beş vakit namaz kılmıyor. Değil mi hocam? Yani insanlara haftada bir defa namaza gitmek kolay geliyor, ama günde beş vakit namaz kılmak zor geliyor diyebilir miyiz? Örneği Hristiyanlarda sadece pazar günleri kiliseye gidiyorlar. Onlara bu ağır gelmiyor. Çok kişi de beş vakit namaz kılmaktan imtina ediyor."

 

"Aslında alışkanlık meselesi. Eğer bir insan beş vakit namaz kılmaya kendini alıştırır ve şartlandırırsa namazlarını aksatmadan kılabilir."

 

"Tamam da hocam, çalışan kişiler için bu zor değil mi?"

 

"O zaman öğle ve ikindi namazlarını evde kaza yaparak kılabilirler isterlerse..."

 

"Hocam, ahlaksız, kul hakkı yiyen, sahtekar ama ibadetlerini eksiksiz yapan insan mı makbuldür?yoksa ahlaklı, dürüst ama ibadetlerini eksik yapan kişi mi makbuldür?

 

"En makbulü hem ahlaklı hem de ibadetini eksiksiz yapandır. Senin soruna gelince Tabii, ki ahlaklı insan makbuldür.  Bu konu Maun suresinde şu şekilde açıklanmıştır.

 

« Dini yalanlayanı gördün mü? İşte, yetime fena muamele eden, yoksulu doyurmak için başkalarını teşvik etmeyen odur. Vay hallerine o namaz kılanlara ki, namazlarından gafildirler. Riyakârlık ederler, zekât vermeyi de men'eylerler.. »

 

"Peki hocam, namaz oruç gibi ibadetler insanların tekamül etmesi ve iyi insanlar olması için gerekli ibadetlerdir değil mi?"

 

"Evet evladım."

 

"Peki hocam, insanlar belli bir noktaya ulaştıktan sonra, yani her bakımdan iyi, ahlaklı ve dürüst insan olduktan sonra ibadet etmeye gerek var mı?"

 

"Sakın benden bu konuda bir teyid veya fetva isteme. Kutsal kitabımızda ibadetlerin nasıl olacağı yazılıdır ve kutsal kitabımız kıyamete kadar geçerlidir. Ancak şunu söyleyebilirim Allah'ın bizlerin ibadetine ihtiyacı yoktur. İbadetler sadece insanların iyiliği içindir."

 

"Tamam anladım hocam. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Ben şimdiden bayramınızı kutluyorum. Ramazan ayında bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkürler."

 

"Ben de senin bayramını kutluyorum evladım. Aynı zamanda yazı yazdığın sitenin yazarlarının, okurlarının ve editörlerinin de bayramlarını kutluyorum."

 

"Sağolun hocam. Ben de bütün yazı arkadaşlarımın, okuyanlarımızın ve editörlerin bayramlarını kutluyorum. Allaha emanet olun"