Homoseksüel kaplumbağa, Hermafrodit Kutup ayısı...

''Ormanı yakanın gözü körolsun...'' diye, bir söz dizisi vardı halk arasında. Efendim; böyle bir kelamı kim lakırdayabilir diye sorduklarında ise, toplum içerisinde kabalık veya görgü kuralları fukaralığı yapan bazı Ademoğulları..! için, dile getirilmiş bir benzetmeydi...( Hani; hiç öyle olmamasına rağmen, sanki öyleymişler gibi benzetilmeye çalışılan sevimli Ayı familyasından bahsedilir ya..? ) İşte; bu söz de artık, Darwin'in evrim teorisi gibi, evrim geçirerek ''Çevreyi kirletenin gözü körolsun...'' şekline büründü sanki..!? ( Yada ben öyle olduğunu sandım?)

Sevgili dostlar; Milliyet Yaşam sayfalarındaki, bir haberden daha bahsetmek istiyorum bugün de...

'' Çevre Kirliliği Erkekliği Vuruyor...!'' başlıklı bir araştırma haberi...

''İngiltere’de yayımlanan bir rapor, çevre kirliliğinin, hem insanlarda hem de vahşi doğada erkekleri zayıf cins haline getirdiğini ortaya koydu.'' Yine, Avrupalı bilim insanlarının yapmış oldukları araştırmaların sonucunu açıklamaya çalışmışlar.

''İngiltere’deki CHEMTrust Vakfı tarafından yayımlanan, Gwynne Lyons tarafından hazırlanan rapora göre, günümüzde yaygın biçimde kullanılan kimyasallar, insanlar dahil olmak üzere balıktan memelilere kadar omurgalıların her türünde erkekleri feminenleştirdi, üreme organlarıyla dölleme kabiliyetlerine zarar verdi.
Raporun yazarı Lyons, araştırmanın, erkeklerin temel özelliklerinin tehdit altında olduğunu gösterdiğini belirtti. Rapor, vahşi doğa ve insanların son yıllarda 100 binden fazla yeni kimyasala maruz kaldığını ortaya koydu.''

Yani; çevreyi şiddetle kirletmeye devam ettiğimiz şu dünya yuvarlağı üzerinde, tüm Erkek cinsi tehlike altında demek oluyor bu da... Bir dünya zararlı maddeyi hala oldu üretip tüketmeye devam ediyoruz ve Erkek cinsinin de, köküne kibrit suyu damlatıyoruz velhasılı...! Bu durumların karşısında; omurgalı omurgasız, kılçıklı kılçıksız ne var ne yok hepsini evrime uğratıyoruz..! ( Vaaaay bee...! )

Yıllardır üçüncü cins, üçüncü cins diye, birbirimizle dalga geçer iken, şimdi cinsimizin yokoluşuna en çok da, ''Amazonlar'' sevinecek demektir o vakit..! Yeri gelmişken; ''Amazonlar'' kimdir hiç merak ettiniz mi ? İllaki etmiş olanınız vardır..? Dik başlı, aykırı yada aykırılık olsun edasıyla davranan, bir kadın gördüğümüz zaman, '' Ulan, Amazon gibi Kadın beee...'' demişliğimiz olmuştur...Anlamını Amazon nehrinden almış olabilir diye düşünenler olabilir..? Lakin; nerede yaşadıkları kesin olarak bilinmese de, bazı rivayetlere göre, Güneybatı Rusya, Kafkasya ve Karadeniz'in Güneydoğu kıyılarında yaşadıklarına işaret ediliyormuş...

Aralarında hiç Erkek bulunmayan ( Şimdi bazı hemcinslerim bu durumda, ulan keşke şu Amazon kadınları arasında yaşayan tek Erkek ben olsam diye düşünmesin sakın.! çünkü; Erkeklerin varlığı onlar için sadece, Uşak olarak kullanılan bir tür olarak görülmeleriymiş..! ve Erkek çocukları olduğu zaman öldürürlermiş...Yani üremek için kullanılan Erkek aslında onlar için bir Uşak sadece...! ) kadınlar kendilerine ait Devlet kurmuşlar...

Erkek çocuğu öldürür, Kız çocuklarının da sağ göğsünü, Ok veya Mızrak kullanırken engellemesin diye keserlermiş...! (Amazon kelimesi; aslında Yunanca kökenli 'Göğüssüz' sözcüğünden gelmekteymiş...) Mitolojiye göre; erkekler kadar yiğit ve savaşçı Amazonlar, av tanrıçası Artemis dışında bütün Yunan tanrılarıyla düşmanmışlar...( Aşk Tanrısı Eros'u da belki, Amazonlar katletmiş olabilirler.!? Çünkü; Marslılar ve Venüslüler daima kavga halinde olmaz mı hep..? )

Neyse; bizim asıl konumuz, evrim değiştirmeye başlayan Erkekler...Bazı kimyasallar yüzünden etkilenen Annelerin, çay setleri ile oynayan Erkek çocukları artmaya başlamış...Bu kimyasalların yoğun olarak bulunduğu bölgelerde, yeni doğan bebeklerin çoğunluğu kız olarak dünyaya geliyormuş...Timsahlar, geyikler ve ayılar etkileniyor
Raporun hazırlanmasında kullanılan bazı araştırmaların sonuçları şöyle sıralanıyor:
“Japonya’da, Benin’de ve Afrika’da tatlı su balıklarıyla Kuzey Denizi, Akdeniz, Osaka Körfezi ve ABD’nin batı sahilindeki Puget Sound’da tuzlu su balıklarının erkeklerinde feminen etkiler gözlendi. ABD’nin Florida eyaletinde tarım ilacına maruz kalan erkek timsahlarda daha düşük testosteron ve daha yüksek ostrojen sevileri tespit edildi. Bu hayvanların, testislerinde anormallik, üremelerinde başarısızlık ve daha küçük penislere sahip oldukları saptandı.
Vahşi hayatın 400’den fazla kimyasalla kirlendiği Florida ve Great Lakes çevresinde yine bir kaplumbağa cinsinin erkeklerinde dişil özellikler görüldü. Alaska’da beyaz tüylü geyiğin genital anormalliklere sahip olduğu ortaya çıktı. Kuzey Kutbunda hermafrodit kutup ayılarına rastlanırken, yine Florida’da az sayıda, soyu tükenme tehlikesi olan panterlerin anormal spermlere sahip oldukları görüldü.”
Rapor, çevre kirliliği olan bölgelerde yaşayan su samurlarının daha küçük testislere sahip olduklarını da ortaya koydu. (Kaynak:Milliyet Yaşam)

Evet sevgili dostlar, haberi okudunuz. Börtüden böceğe, balıktan timsaha, kaplumbağadan geyiğe , kutup ayısından su samuruna vee erkek nesli olan tüm canlılarda, Feminenlik yada Homo (jenlik) belirtileri başgöstermeye başlamış...Bu durum karşısında, ''Erkek Adam'' kavramıda yavaş yavaş ''Erkek gibi Kadın'' kavramına karışacakmı ? bilemiyoruz ama, hala birazcık şansımız varsa ? şu kimyasalları kontrol altına alması için, bilim insanlarından yardım talebinde bulunalım derim bende...


Herkesin Kurban Bayramını En içten duygularımla kutlar, nice kurban bayramlarını hala Erkek gibi kutlamayı temenni ederim...Çünkü; bir Amazonun keseceği kurban ile kurban bayramı kutlamak istemem...(Kendi Adıma...) Herkese sonsuz saygılarımla...