Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Hrant Dink: Ben bu sorun üzerine konuşamam...

Hrant Dink: Ben bu sorun üzerine konuşamam...
 

Ah o yırtık ayakkabılar...


 Çünkü açıkça korkuyorum. Çünkü bu dava göstermiştir ki, bu devletin içinde devlet vardır. Ve bu devlet derin devlettir. İstediği insanı  harcamakta hiç de beis görmemektedir.

Bu memleketin tarlalarından, hapishane bahçelerinden insan cesetleri, kafatasları çıkmaktadır. Ve bunları kimler öldürmüştür. Belli değildir.

-Trabzon'da İtalyan rahip Andrea Santorro uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü (6.Şubat.2006) 59 yaşındaki rahip Andrea Santoro Trabzon'daki Santa Maria kilisesinin girişinde göğsüne en az iki el ateş eden kimliği belirsiz bir kişi tarafından öldürüldü.

-Anadolu Piskoposu Luigi Padovese’nin açıklamalarına göre Andrea Santorro, ölümünden 6 ay önce görevli olarak bulunduğu Trabzon’da ,  Trabzon Valisi Kızılcık’a Trabzon’daki Hıristiyan cemaatin güvenlik sorunları olduğunu mektupla bildirmiş. Vali de gerekli tedbirlerin zaten alındığı yanıtını vermiştir. Buna rağmen Rahip öldürülmüştür.

-Bu ülkede azınlık haklarını savunan bir insan Hrant Dink  (19.Ocak.2007) tarihinde , İstanbul’da Halaskargazi caddesinde “Çat!” diye öldürülmüştür. Altı yırtık ayakkabısıyla, saatlerce kaldırımlarda yatmıştır. Ondan sonra 16 yaşında bir çocuk yakalanmıştır. “Bu cahil çocuk, bilmeden öldürmüştür,” filan diye mazeretler gösterilmiştir.

-Malatya'da 18 Nisan.2007'’tarihinde  Zirve Yayıncılık'ın ofisinde Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmesiyle ilgili olarak Emre Günaydın’ın da aralarında bulunduğu beşi tutuklu 12 sanık hakkında  altı ay sonra dava açıldı. İddianamede sanık Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Cuma Özdemir Ve Salih Güler’in silahlı örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgütsel faaliyet çerçevesinde adam öldürmek suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırılmaları istenmiştir.

Şimdi bu olayları gazetede okuyan; televizyondan seyreden, şahit olan insanlar,  neler olduğunu kolay kolay anlayabilirler mi?

Evet, birtakım insanlar birtakım insanları hiç düşünmeden öldürüyorlar. Ve arama, tarama, bir sürü tahkikat… Sonunda bulunanlar 17 yaşından küçük, cezayi ehliyeti olmayan insanlar.

Ve insanlar kendi kendilerine soruyorlar:

İnsan öldürmek bu kadar kolay mı?

Bütün bu olanlar (ve başkaları..) birbirine zincirli bir örgütün son halkalarının becerdiği yeni marifetler değil mi?

Yoksa, bunları koruyan, bir yerlerde birileri mi var:

Bir yeraltı örgütü, aşırı milliyetçi-faşizan bir örgüt gençleri kışkırtarak, bu konularda ileri çıkan bazı isimleri temizlemeye mi gidiyor?

Eğer bunların ağabeyleri, ağababaları, teşvik edenler yakalanmazsa ilerde de bu cinayetler sürüp gidecek mi?

Bunun için mi bazı devlet yetkilileri de korkuyor? Daha ileri bir açıklama yapmaktan çekiniyorlar.

Bu genç insanlara kimler mesenlik yapıyor; koruculuk görevlerini yerine getiriyorlar?

İnsanların aklında bunun gibi binlerce soru dolaşıp  duruyor. Buna karşılık hiçbir soruya, ciddi, yeterli, doyurucu bir cevap gelmiyor. Evet, suçlular güya yakalanıyor ama yakalanan suçlu adayları, yasal olarak  birer çocuk. Bu işleri tek başına düşünecek ve sorumluluğunu üstüne alabilecek insanlar değiller. Yani kolay kolay; “bu gençlerin aklına böyle esmiş, böyle yapmışlar” diyemezsiniz.

Neler oluyor, bilemiyoruz. Ama emin olun korkuyoruz. Çünkü sanıyorum ki siz de bir takım katillerin ve katil adaylarının hala aramızda konuşlandığını tahmin ediyorsunuz.  Gelecek sefer… Kimdir? Nedir? Necidir? Ne zaman ortaya çıkacaklar?… İşte onu bilemiyoruz…

Ama öyle bir memleket ki… Maazallah… Hayatlar bir tabancanın ucunda.. Bir merminin başında. 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..