Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Hukuk ve hukuk… Ve yine hukuk!..

Hukuk ve hukuk… Ve yine hukuk!..
 

Bizlere hukuk fakültelerinde ne okuttular?..

Hani, telefon kayıtları delil olarak kullanılamazdı?..

Hani, işkence altında alındığı sabit olmuş bulunan ifadelere dayanılarak yargılama yapılamazdı; hüküm verilemezdi?..

Hani bir kişinin evinin, evraklarının, bilgisayarının aranması bazı hukuksal kurallara tabi idi…

Hani?..

Bir ülkede adalet mekanizması, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” en yüksek yargı organı tarafından kesin hüküm biçiminde tespit edilen bir siyasi partinin Adalet Bakanlığı’na bağlı ve tabi olarak işlev görüyorsa… Vay ki, vay o ülkeye!

Vay ki vay, hukuk devleti ilkesinin düşürüldüğü kündeye…

Ve vay ki, vay tam bağımsız laik Cumhuriyet’in değerlerine… Vay ki, vay!

Bu ülkenin gidişinde bir terslik var.

Hükümet, hüküm giymiş durumda… Ama, ülkeyi yönetmekte devam ediyor.

Hükümeti eleştirmek, Türk Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan ayrı ve bağımsız bir suç haline getirilmiş.

Bu ülkenin has insanlarının bilinçleri, her olay, her haber ve her olanak kullanılarak kirletiliyor, bulandırılıyor; koşullandırılıyor…

Bu uğurda göze alınmayan fırsat ve imkan yok…

Harcanan para hayal gücümüzün dahi ulaşamayacağı boyutlarda geziniyor.

Kişiler kullanılıyor, paralar harcanıyor; örgütler oluşturuluyor.

Her imkan seferber ediliyor… Ama…

Olmuyor.

Becerilemiyor; başarılamıyor…

Ve sonunda, ister istemez en sonunda, iş hukukun kullanılmasına geliyor…

İşte toplumun en tehlikeli, en riskli ve en çökertici darbesi budur…

Bir toplumda adalet çöktü mü, telafisi gerçekten imkansız bir uçurumun kenarına [ister istemez] gelinir…

Hukuk bağımsızlığını, tarafsızlığını ve bir kelime ile “adalet olma vasfını” yitirdi mi… Yandı gülüm, keten helva!..

Çünkü hukuk, kalabalık içinde yaşayan insanı, toplumun bir bireyi haline getiren bir erktir…

Çünkü hukuk, kalabalığın içindeki alelade bir insanı, bir yurttaş, bir birey ve bir vatandaş yapan bir değerdir.

Çünkü hukuk, o toplumun ekonomisinin de, askeri gücünün de, milli gelirinin de üzerinde, yaşatılması gereken en yüksek idealdir.

Hukuku, bir gün bize de lazım olacağı için değil… Bir insanlık ideali olarak benimseyip, sindirmek gerekir!..

Hukuku, birlikte yaşama kültürünün ortak paydası olarak, adaletin, eşitliğin, sosyal hukuk devleti idealinin en üzerindeki bir ışık olarak görüp, O’nu gözümüzün bebeği gibi korumamız ve varlığına, korunmasına ve yükseltilmesine iman etmemiz gerekir.

İşte çağdaş devlet, bu imanın ortak bir kültür haline getiren bireylerin eseridir…

Ve ancak bu bireylere layıktır…

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..