İdeal Bir Ülke Nasıl Olur?

Birçok insanın illaki ideal ülke için öngördüğü, düşündüğü tanımlamalar vardır. Bense devlete dokunmadan tam da 03.02.2017 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığının Cuma hutbesine konu edilen devlet yerine aileden başlamak isterim. İdeal bir aile nasıl olmalıdır ki, devlet öyle olsun.

Aileye öncelikle yaşayacakları bir yurt lazım. Yurt tamam olduğu zaman, aile bireyleri arasında öncelikle görev paylaşımlarının tam ve eksiksiz olması lazım. Kuralların net olarak herkesin kabul etmesi, aile reisinin kuralların neden ve niçin olduğunu yumuşak bir dille açıklaması lazım. Evlatlar güzelce ehil ustalarca tekniğine göre ve aynı zamanda o ailenin geleceği için çalışmaya kendini adamış olması lazım. Aile aileye ait olan tüm bağ, bahçe ve kaynakları aile yararına ve “israf” etmeden kullanılması lazım. Ailenin yasalarına dışarıdan müdahale olmaması lazım, aile reisinin ve ailenin şerefi sarsılır, aile bireylerinin arasında adaletli paylaşım olması lazım. Aile içerden aldığını dışarıya götürmesi değil, dışarıdakini içeriye getirmesi lazım. Elle düğün bayram misali aile bireyleri işlerine dört elle sarılmalı en erken saatte işe başlamalı ki, işlerini yetiştirebilsin, hasat tarlada kalmasın. 

Tembel ödüllendirilir, çalışkan cezalandırılırsa ailede adalet duygusu zedelenir. Keza aynı şekilde içeriye casus sokanlar içerinin sırlarını bilirlerse elindeki ürünleri ucuza kapatabilirler. Bu yüzden içeriden dışarıya sır verilmemesi gerekir. Aile bireylerinin hedefi ben değil biz olmalıdır. Aile reisinin bireyleri arasında doğru olarak yeteneklerine göre görev taksimi yapması verimliliği arttırır. Tembele çok yemek, çalışkana az yiyecek verilirse; çalışkan bir süre sonra çalışamaz hale gelirken, tembel zaten yatacağından tarladan hasat kaldırılmaz. Üreten üretmeyince aile reisi de dâhil aç kalır. Açlık olursa insanlar birbirine kızgın olur.

İçeride açlık dışarıda bolluk varsa, bireyler huzuru dışarıda buluyorsa ailede sürekli gürültü varsa içeridekilerde huzursuzluk duygusu artar ve aileden kopmalar meydana gelir. Aile parçalanır ve yok olur. Özgüvenli yetişen aile bireyleri başkasının evine, malına mülküne tamah etmez. Kendini aşağılık hissetmez. Aşağılık kompleksine giren insan köleliğe bir adım daha yaklaşırken özgüvenli insanlar özgürlüğe,  güce doğru ilerler. Nerde birlik, orda dirlik.  Birinci şart adalet diğerleri, sevgi, cesaret birlik beraberlik çalışmak, çalışmak. Hiçbir şey bilmiyorsan düşmanın ne yapıyorsa onu yap, hatta ondan daha iyi yap. Bu araba, uçak, yat,  tank, bina…

Bana göre; iyi bir devlet, iyi bir ülke; adil kuralları olan, saygı, sevgi akılla yönetilen bir ailenin yönetimidir vesselam.