Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

İhanetin yükü ağır!!

İhanetin yükü ağır!!
 

Valizini, yarım kalmış sevdasını yüreğine koyup yerleşmişti bu küçük kente. Genç kadın yıllarca kapatmıştı kendini, kendi mahzenine. Bir mektup gün ışığına çıkarmıştı genç kadını.

Genç adam büyük çabalar sonunda özlediği kadınına ulaşmıştı verilen adreste. Sensizlik çok zor diyordu ilk satırında. Kadın mutlandı, gülmeyi unutan yüzü aynalara bakarak haykırdı sevdasını. Hiç nokta koymamış, hep açık bırakmıştı yarım kalan sevdasında genç adama. Hiç düşünmeden cevap verdi, telgraf çekti zaman geçmeden aradan .(Aşkım dediğin tarihte ordayım.)Tereddüt etmeden aldı uçak biletini.

Genç adamı ne de özlemişti! Karanlığında kaybolduğu gecelerde hayaline sarılarak uyuya kalırdı yatağının bir köşesinde.Ne de ağır gelmişti ayrılığın acısı, yine de hiç tükenmedi sevdası yüreğinde. Sevinç çığlıkları atıyordu evinin karanlık köşelerinde.. Ama her şey eskisi gibi değildi ki; Adam evlenmiş buda yetmiyormuş gibi birde ikiz bebeleri olmuştu. Genç kadını buruk sevinç kaplamıştı bütün bunları düşününce!

Gönlü, beyni, teni arzu etse de ayakları getirmiyordu verilen adrese… Özlem bitti tam diyecekken içindeki hüzün ellerini titreterek bir mektup yazdı genç adama…

BİTANEM’E

Mektubunu aldığımda sevinçten çılgına döndü yüreğim. Asırlar sürmüştü sensizliğim günüme güneş doğmadı siyahi gecelerimde yıldızlar tanıklık etti hasretime. Bilir misin? sensiz gecelerde ne haldeyim...

Bu satırları okurken bana kızıp, gücenir misin? merak edip kıskanır mısın? yoksa gülüp geçer misin?

Yok, senden sonra kimse girmedi yaşamıma, birkaç kez denedim içimdeki sen izin vermedin gönlüme. Sensizlikten kıvrandığım karanlık gecelerimde bile hayalinle sevişirdim düşlerimde… Birkaç kez seninde içinde olduğun kabus uyandırdı buz gibi ter içinde! Ertesinde ortak tanıdıkları aradım çaktırmadan seni sordum.. Aldığım yanıtlar yüreğimi ferahlatan cümleler… (mutlu, eşine ve yavrusuna çok düşkün)

Kızma ne olur bana! ben istemem mi senle olmayı, arzulamamı sana dokunmayı, umutla beklemez miyim penceremde bana geldiğin akşamları…

Cesaretsiz deme bana, öyle cesaret var ki yüreğimde, gece yarısı gelip kapına tanımadığım kadının yatağından alacak cinste..

Sana kıyamadım, tanımadığım o kadına da kıyamadım, yavruna hiç kıyamadım. İstedim ki sevdamız mahcubiyet vermesin sana ezilme bana olan duyguların karşısında. Eve geç gittiğin vakit cevapsız kalma o kadına.. Sevgi; emek ister, ödün vermek ister, dürüstlük, netlik ister, bencillik hiç yakışmaz benim sevdama…Ah istemem mi! bir tanem yeniden senin olmayı. Çok arzulasam da günah işletmiyor içimdeki şeytani tarafım… Kalsın hep aynı masumiyette, bak şeytan bile bizden yana olmuyor. En çok düşündüğüm sensin aslında hesap verme istedim karına , yan oda da yatan yavruna.. O masum yavru hak etmiyor bu suçu, bu günahı , düzenin bozulurdu bunca yıldan sonra. Sana düşkünlüğümü bilirsin tertemiz gönül sayfamızın üstüne, kara lekeler düşmesin… Yaşanan , paylaşılan onca şeyin büyüsü bozulmasın istedim. Ben sevdamızı inci tanesine benzetirim bırak dokunma yuvasında! Biraz bencilce mi oldu isteklerim. Bak farkına varmadan bencillik kattım sevdama.

Ben hazırım sen hazır mısın acaba?

Bunlara rağmen gel dersen yine gelirim. Fikir değiştirip cayarsan eğer kırılıp, gücenmem sana!

“ İHANETİN YÜKÜ AĞIR, TAŞIYABİLECEKMİSİN YÜREĞİNDE”

 
Toplam blog
: 86
: 1295
Kayıt tarihi
: 25.07.07
 
 

Kdz Ereğli doğumluyum. Üç tane yaşam çiçeğim var. Ailemle birlikte yaşama dair ne varsa yaşamın bize..