Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '10

 
Kategori
Sinema
 

İki Genç Kız

İki Genç Kız
 

İnsanın kendine dert ettiği birçok şey başka büyük sıkıntıları gördükçe aslında ne kadar anlamsızlaşır. Kendi kendimize kafamızda büyüttüğümüz sorunların çoğu kez çok da önemli olmadığını illa ki çok daha büyük sıkıntıları görünce algılayabiliyoruz.

Özellikle aile yaşantıları insan hayatı açısından olmazsa olmaz. Aile yaşantısının iyi olduğu o kadar az hane kalmış ki her geçen gün şahit olduğumuz kötü örneklerle ailelerimizin kıymetini bilmemiz gerektiğini anlıyoruz.

Anne ve babaya sahip olmak bile anne ve babası olmayanları gördükçe ne kadar önemli ve değerli.

Perihan Mağden’in İki Genç Kızın Romanı adlı romanından uyarlanarak 2005 yılında Kutluğ Ataman’ın yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılan İki Genç Kız filmi toplumsal yaşantılardan sunduğu iki farklı, keskin örnekle insana içinde bulunduğu yaşantısının mükemmelliğini sunuyor adeta.

18 yaşlarındaki akıllı, sert, çevresine karşı öfkeli ve yalnız bir genç kız olan Behiye ile güzel, göz alıcı, sıcak, sevgi dolu, yumuşak Handan’ın kaçış öyküsünü anlatan filmdeki çarpıcı, şehvetli ve buram buram seks kokan sahneler birebir görüntü ile ifade edilmese de insanı titretiyor.

***

Handan (Vildan Atasever) ve Behiye (Feride Çetin) tesadüfen tanışan ve tanıştıkları anda sıkı fıkı dost olan iki genç kızdır. İstanbul´un farklı bölgelerinde yaşayan ve farklı sosyal sınıflardan gelen iki kafadar, bulundukları durumdan bıkmış ve hayatlarını değiştirmek istemektedirler. Handan´ın annesi Leman (Hülya Avşar) ise 35 yaşlarında güzel, alımlı bir kadındır. Kendisine ve kızına bakmak için metreslik yaparak geçinmektedir. Behiye´yi Handan´dan kıskanmaya başlayan Leman, bu arkadaşlığı kendince engellemeye çalışır. Handan´ın amacı kendisini ve annesini seneler önce terk eden, Avustralya´da yaşayan babasının yanına gitmektir. Asi tavırlarıyla dikkatleri üzerine çekmeye çalışan ve dar gelirli bir ailenin kızı olan Behiye de kendisine bir yol arkadaşı bulduğunu düşünerek, hayal ederek planında Handan´a yardım eder.

***

Gündelik hayatta kapalı kapılar ardında birçoğumuzun göremediği ancak sayıca fazla olan örneklerin dışavurumu olan film, herkesin izlemesi ve başkalarına izlettirmesi gerekiyor bana göre.

Sorunlu olan, görmezden gelinen, hepimizin çevresinde var olan kişilerden kurgulanan bir hikaye bu.

Aile yaşantısına duyulan özlem, aile baskısı, maddi geçim sıkıntısı gibi toplumsal yaşamımızı sarıp sarmalayan bu konular iki farklı genç kızın penceresinden anlatılmış.

Annesi fahişelik yapıp geçimini sağlayan, babası yurtdışında çalışan sakin bir kız ile ağabeyinin baskısı, anne ve babasının vurdumduymazlığı ile çok da umursanmayan hırçın ve sıra dışı bir kız. İki kızın kesişen hayatları, cesarete sahip olmayana yepyeni umut yolları yaratırken; cesarete sahip olan kız, diğerinin kurtuluşunda bir geçiş unsuru oluyor.

Hayata uzak kaldık diyorsanız, bizi bize anlatan bir film bu.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..