İktidarlar omuzunda apolet yok diye demokratik olmuyor...

 “Eğer batı demokrasi testinden geçmek istiyorsa bunu anlamak durumundadır ama demokrasi testini kaybetme noktasında veya demokrasinin sorgulanması gibi bir sürece karar vermişse o ayrı bir konu. Nitekim bu konuda batılı ülkeler eğer samimi davranmazlarsa, samimi adımlar atmazlarsa ben inanıyorum ki artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlayacaktır. Artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlayacaktır. Buna biz de dahiliz.” sözlerini söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan. Bakanları Bağış ve Bozdağ’da geri durur mu; “Batı ülkeleri(nin), Mısır konusunda bir an önce harekete geçmezlerse bir daha artık demokrasiden bahsedemeyeceklerini” ifade ettiler.

İktidardan feyz alan “Hizb-u’t Tahrir”, “Kahrolsun demokrasi”, “Hilafet İstiyoruz”  pankartı açtı.

Mısır’da yaşanan darbeye ve katliama karşı çıkmak için batıya bakıp “demokrat olmama” kriteri üreterek iktidara ve hüloooooooğğğğğğ’lara eşdeğer beceriye(!) sahip olmaktansa; sol göğsünün altında vicdan taşımak daha evladır.

Zulüm edene karşı kimliğine, kökenine, inancına, siyasi görüşüne göre tutum almaz vicdanı olanlar. Bugün savaşa, şiddete, işgale, sömürüye her koşulda amasız karşı çıkmak; ölüme karşı insanca yaşanacak bir hayatı savunmak gerekiyor.

Irak işgali ve sonrası ölen milyonlarca Müslümanın katlinde vebali olanlar, susanlar, Suriye’de öldürdükleri insanların yüreğini söküp yiyenler; cami sokak demeden, Ramazan Bayramı demeden aynı dinden olmalarına rağmen camilerde katliam yapanlar,‘dilsiz şeytanlar’.. demokrasi istemez.

Daha iki yıl önce “Ben siyasi hayatım boyunca büyük mücadeleler yaşadım. Demokrasi bir amaç değildir demokrasi bir araçtır. Bunun böyle bileceğiz. Tüm yönetim şekilleri, buna din de dahil hepsi tek amaca hizmet ederler o da insanın saadeti, refahı ve mutluluğudur. Biz şu anda yeni bir şey diyoruz. İleri demokrasi diyoruz. Bunu ileri taşımalıyız. İleri demokraside ne yapabilir. Buna çalışıyoruz. Şu anda İslam dünyası “demek ki İslam’la demokrasi bir arada olabiliyormuş” demişti. İslamla demokrasinin bir arada yaşanacağı örnek olarak Türkiye’den söz etmişti.”

Başbakan Mısır’daki Müslüman Kardeşler ile o kadar özdeşleşti ki, “Artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlayacaktır. Buna biz de dahiliz.” Diyor.

Başbakan Erdoğan özüne dönüyor, “İslam ile laiklik bir arada olmaz, ters mıknatıslanma yapar..demokrasi araçtır..” dediği söz ve düşüncelerden asla vazgeçmediği ortaya çıkıyor.

Erdoğan iktidarının sipariş edilen TOMA, biber gazı hazırlıklarına bakılırsa Gezi Ruhu’nu ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldırmak yerine; Türkiye’yi Mısır yapma yolunda ilerliyor. Eğer bu yanlış yoldan dönme erdemini göster(e)mezse, o çok inandığı “sandık demokrasisi” yerel seçimlerde karne verecek, bir zamanların muktediri ANAP gibi demokrasi dersinden çakacak!

Gezi Direnişi’nde anayasal haklarını kullanan muhaliflere uygulanan şiddet hala cadı avı ile sürüyor Türkiye’de. Mısır’da yaşanan Sisi terörüne yüksek perdeden karşı çıkıp, kendi ülkesinde en ufak demokratik tepkiye tahammülü olmayan Erdoğan,  rejimlerin iktidarda ‘apoletli evren/sisigiller yok diye demokrasi’ olamayacağını bir an önce öğrenmek zorunda.