Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '07

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

İlginç bir iş başvurusu

İlginç bir iş başvurusu
 

Şu an çalışmakta olduğum işyerim bilgisayar üzerine iş yapan devlete, kurumsal şirketlere ve son kullanıcaya satış ve hizmet veren kendi çapında büyük sayılabilecek bir firma. Bir gün patronlarımız işlerini büyütmek için, yeni yatırımlar yeni projeler geliştirmeye başlar ve yeni bir döneme girmiş bulunurlar. Yeni açılacak olan plaza şu an devam eden işimizin bir parçası olması açısından, firmada çalışan elemanlarımızın çoğu yeni iş yerine transfer olacaktır.

Evet işte o gün gelmiştir, yeni binamız tamamlanmış, her şey dört dörtlük düşünülmüş, şu ana kadar yaşadığımız ilde bu sektörde yapılmamış bir çalışma ortamı hazırlanmıştır.

Yeni şirkete geçerken, eski elemanlarımız ve yeni işe başvuracak tüm kişiler başvuru formu dolduracak, eğer beğenilirse yeni yerde çalışmayı hak edecek, değilse o psikolojiyle eski iş yerinde çalışmaya devam edecekler. Şu an 30 kişilik personelimizin 20 kadarı geçiş yapacak, ama bu aşamada görüşmeye çağrılacaklar, eski patronlar yeni müdürler mülakat yapacak, sanki hiç tanışmamış, iş başvurusu yeni yapılmış, geçmişte harcanan emekler kazançlar bir kalemde unutulmuş, sıfırdan her şey tekrar görüşülüp karar verilecek.

Evet bunda ne var bu kadar diyeceksiniz! Her yeni işyeri gibi yapılan prosedürler gerçekleşiyor diye düşünebilirsiniz, ben de öyle düşünmüştüm ama şimdi iş görüşmesinin detaylarını aktardığımda belki bana hak vereceksiniz ya da doğru olan onların yaptığı diye düşüneceksiniz.

Saat 18:00 gibi eski patronumuz telefon edip, yeni iş yerinde görüşmeye davet etti. Aynı departmanda çalıştığım bir arkadaşımla beraber gittik. Bina yeni her şey çok güzel, hatta yeni birkaç eleman alınmış, gelenlere yeni yeri gezdirip tanıtıyorlar, yeniler heyecanla çalışmaya başlamış ama henüz personel alımı tamamlanmamış, hizmet vermeye geçilmemişti.

Kapıdan girişte, danışma eski patronumuza haber verdi, iş başvurusu için iki arkadaş geldi diye. Kendimi o kadar kötü hissettim ki, ben başvuru felan yapmak istemiyordum, 2 yıldır çalıştığım şirket beni zaten tanıyordur, iş prensibimi, çalışma tarzımı, kişiliğimi ve birçok yönümü ailem gibi gördüğüm o insanlarla paylaşmıştım.

Saat 19:30. Bu zamana kadar boş bir odada bir yabancı gibi içerden birinin gelip buyrun, sıra sizde demesini bekledim. Ve nihayet görüşme başlamıştı. Büyük bir toplantı odasında eski patronum, yine uzun zamandır tanıdığım eski şirketimizden patronumuzun arkadaşı Genel Müdür sıfatı ile karşımda ve bir de asistan bayan alınmış, toplam dört kişiyiz.

Başvuru formum önlerinde bana yeni işyerinin kurallarını aktarıyorlar, artık daha düzgün giyinilecek, makyajsız gelinmeyecek, kapıda bir eleman herkesi kontrol edecek ve bir eksik varsa düzeltmesi için uyaracak, bu aşamada kaybedilen zaman maaştan kesilecek, altı katlı plazada sigara içilmeyecek, kesinlikle cep telefonu kullanılmayacak, özel görüşme yapılmayacak, merkezi müzik sistemi olacak, çalınacak parçalar personele anket yapılıp belirlenecek, servise çıkan bir eleman müdüründen imzalı fiş alıp binadan dışarı öyle çıkacak, dönüşte de müşteriden saat kaçta işi bittiğine dair tekrar imza alınıp şirkete o şekilde dönecek. Kimse sahsı için izin almayacak, binaya özel ziyaretçi giremeyecek, bilgisayarlarda msn kullanılmayacak (zaten kullanılsa da kayıt yapılıp, daha sonra okunuyordu), mesai saatleri değişmeyecek (Sabah 8:30, akşam 19:30 –cumartesi dahil), şu an alınan maaş 2007 sonuna kadar geçerli olacak, ilk 3 ay içinde beğenilmeseniz iş akdinize son verilecek vs. vs. vs.

Kurallar bitmiş artık benimle ilgili bir sıkıntı var mı ona gelmişti, bu şartlar altında ne diyebilirdim ki, zaten bunların çoğu birçok işyerinde geçerli kurallardı. Beklerdim ki şu ana kadar bize emek verdin, senden memnunuz ya da değiliz, geçirdiğimiz süre içinde yaptığım hataları anlatıp, memnun oldukları yönleri samimi bir çerçeve de değerlendirip gene iş prosedürlerine uygun olarak yapılsaydı, hem bu kadar kırılmazdım, hem de daha şevkle çalışırdım.

Ama bu büyüme aşamasında geldikleri yeri, çalışanları onlara destek olan personeli unutan eski patronlarımız (eski dediğime bakmayın hala aynı kişiler firmanın sahipleri), bana böyle bir iş deneyimi yaşattıkları için kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. Unutulmamalıdır ki, kimse tek başına bişey ifade etmez, çalışmak ekip işidir, biryerlere geldiklerini sanan insanlar aslında oraya nasıl geldiler, elindekinin değerini bilmeyen yenilerine nasıl sahip çıkacak ki?

 
Toplam blog
: 16
: 1361
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1993'den beri Antalya'da yaşıyorum. Bilgisayar programcılığı mezunuyum ve şu anda bilgisayar firması..