Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İlkbaharda Deniz

İlkbahar geldi. Yağmurlarla... Yakında çiçekler açar. Malum yazın habercisi... Her yer mis mis kokuyor. Ağaç kokuyor, yaprak kokuyor. Doğa yeni mevsiminin hazırlıklarını yaparken, ben de hazırlıklarıma başladım. Ne mi? Kilolara dikkat hazırlığı ... Yaz kapıda :)) Hoşgeldin bahar bye bye fazla kilolar...

Hayatta değişik kadın tipleri vardır. Bunlardan biri, uzaktan imrenerek baktığımız her daim fiziğine özen göstermiyormuş gibi yapan hatta bacak bacak üzerine atarak dirsekleri dizleri üzerinde ellerini dişleri arasına getirirken diyet de neymiş sağlıklı beslenmekten yanayım diyen ama nasıl oluyorsa her zaman zayıf incecik formda olan kadınlar... Acaba mantı kimdir? biliyor mudurlar. Bir ikincisi, amaan "Battı balık yan gider.", "Atın ölümü arpadan olsun." gibi deyimleri destekleyen ara sıra kilolarından sıkılmış olsalar bile hiç bir zaman sezdirmeyen, şişmanlıklarını saklamaktan vazgeçmiş, vucutlarını kabullenip kendileriyle barışık olan zaten alan almış veren vermiş diyerek yemek yemenin keyfni çıkaran mutlu kadınlar... Ve son olarak da ne incecik olabilmiş ne de şişmanlayabilmiş vucutlarını sezonluk elbise gibi düşünüp kışları rahat, yazları rahatsız yeme alışkanlıkları sergileyen 5 kilo fazlalıkları olupta bi türlü kilo veremeyen sıcak havalarda dişlerini sıkarak forma giren, soğuklarda ise verdikleri kiloları geri alan ve daha fazlasını almamak içinde yediklerine dikkat etmek zorunda kalan, yemek yemeyi seven ancak sürekli diken üstünde oturan balık etli kadınlar.

Ben bu kategoriye giriyorum. Balık etli -yim sanırım. Yazması bile garip geliyor. :P Dile getirmek istemediğimi bile şu an farkediyorum. Ya hem tembel olup yazın bikini giymek isteyip hem de doya doya çikolata dondurma ya da tatlı tuzlu kurabiyelerden böreklerden yemek isteyen obura yakın mantı manyağı, iskender hayranı... Aman aman neler yazıyorum.:S Sevgili günlük modundayım. Nerden geldik bu konuya şimdi ha bahar sarhoşuyum ya Mart ayının polenleri bulaştı çeneme :)))

Peki. Aslına bakarsanız bugün benim için sıradan bir gündü. İzinliydim. Tembellik yapabileceğim. Kitap okuyabileceğim. Yağmuru izleyebileceğim. Bir gün. Dondurma almaya markete çıktım. Evet yanlış duymadınız bol çikolatalı, vişneli, karamelli, kaymaklı da olabilir.:P Ancak yolda yürürken, hani filmlerde olur ya ampul yanar birden insanların kafasında bende de tam öyle bişi oldu. Acaba aburcubur yemelimiydim. Tam da bahar ayında, yaza 3 ay kala... Çikolatalı dondurmayı haketmek için bişeyler yapmalıydım. Ayağımda spor ayakkabılarım olduğunu farkettim. Yarım saatmi, kırbeş dakikamı... ....hımm... Tamam tamam... Tam 1 saatlik mesafede yürüyüş vicdanımı rahatlatacaktı... Yağmur altında tam bir saat yürüdüm. Dondum ama dondurmayıda hakettim :)) kendimce tabi ki... Hani dedim ya vucudunu kabullenmiş kadınlar ben kabul edemiyorum. Henüz edemem ama yediklerimin beni mutlu etmesini de seviyorum... Hem yerim, hem de incelirim diyenlerdenim. Yaşamak için mi yersin. Yemek için mi yaşarsın derler ya... Ben yemek için yaşayanlardanım haha ya kafamın çalışması için önce karnımın doyması lazım ne yapayım. Bu da benim tercihim. Değişir mi? Bilinmez ki... Zaman... Biraz önce akşam yemeği sonrası dondurmamı yedim. Tatlı niyetine... Ne yalan söyleyeyim pek bi mutlu oldum. Kendimle de gurur duydum. hımm... Bu demek oluyor ki bende bahar geldi.:) Mevsimlerle birlikte hayatımızda değişime giriyor. İsteklerimiz egolarımıza yenik düşse bile onca erişemediklerimizin arasında erişebildiklerimize uzanmak huzur veriyor. Dondurma bahane yaşamak şahane... Küçük mutluluklar büyük hastalıkları engeller. Günü kendimize de çevremize de çekilir kılar. Sevgiyle kalın...

Deniz ŞAHİN 09/03/2010  

Not: 2013 Marttayız ama hala bu konuda duygu ve düşüncelerim aynı. 

 
Toplam blog
: 93
: 565
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Sanatla ilgileniyorum. Işık olan yerde zaten beyaz vardır. Karanlıkta kalanlar siyahtır. Renkler ..