İlköğretim yönetmeliğindeki değişiklikler ve etkileri

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelik, 2007-2008 öğretim yılından itibaren yürürlüğe girecek. Bu yönetmeliği göre yapılan değişiklikleri inceleyelim:

Önce ilgili yönetmeliğin “tanımlar” maddesine öğretmenin görev tanımına “performans görevi” tanımı eklendi. Buna göre, performans görevi; programda öngörülen eleştirel düşünme, problem çözme, okuduğunu anlama, yaratıcılığını kullanma, araştırma yapma gibi öğrencinin bilişsel, duyuşsal, psikomotor, alandaki becerilerini kullanmasını, geliştirmesini ve bir ürün ortaya koymasını gerektiren çalışmaları kapsayan ve öğretmen rehberliğinde yaptırılan görevleri ifade ediyor.

Benim yorumum; bu tanımlamayla özellikle öğretmenler öğretim sürecinin merkezinden çekilerek öğrencinin merkeze alındığı, öğrencinin öğrenme performansının esas alındığı modele tam anlamıyla bir geçiş olduğunu söyleyebiliriz. Hizmet içi eğitimler yoluyla öğretmenlerin bu konularda güçlendirilmesi, yeni bilgiler eklenmesi önemli bir eşik görevi görüyor. Çünkü yönetmelikteki değişikliklerin esas aktörlerinin bu misyona uygun davranıp öğrenci yetiştirebilmeleri Milli Eğitim Bakanlığı’ nın planlamasının neredeyse zorunlu olduğu hizmetlerden birisidir. Öğretmenini yetiştirmeyen bir kurum düşünülemezse, yönetmelik dışı mesleki tavır sergileyen öğretmenlerinin sayısının sıfıra indirgenmesi yine bakanlığın asli görevlerinden birisidir.

Yeni düzenlemelerle, ''öğrencilerin ders, ödev, işlik, uygulama, laboratuvar çalışmalarına ve sınavlara katılmaları zorunluluğu'' hükmü yerine, ''öğrencilerin performansını belirlemeye yönelik çalışmaların; ders ve etkinliklere katılım ile performans görevlerinden oluşacağı'' hükmü getirildi.Bunun anlamı ölçme ve değerlendirme yönetmeliğine göre öğrencilerin sözlü, yazılı ve uygulamaları sınavlarının ortalamasına performans notu eklenecek. Öğrencinin performansı değerlendirilirken, derse katılım, keşfetme, bulma, çözüm üretme, proje planlama gibi beceriler göz önünde bulundurulacak.

Not sisteminde 1’ den 5’ e kadar verilen notlar yerine 100’ lük puan sistemi getirildi.

85-100 5 Pekiyi
70-84 4 İyi
55-69 3 Orta
45-54 2 Geçer
0-44 1 Başarısız

Dönem puanı, yıl sonu puanı, yıl sonu başarı puanı ve diploma puanı 100 tam puan üzerinden; dönem notu ile yıl sonu notu ise beşlik not sistemine göre yönetmelik hükümlerince belirlenecek. Beşlik not sisteminde başarı dört üzerinden, başarısızlık ise beş üzerinden bir olarak değerlendirilecek.

Yukarıdaki puanlama tablosunu aşağıdan yukarıya doğru incelendiğinde, 44 alan bir öğrencinin başarısız sayıldığını görüyoruz. Yani %44’ e kadar olan bilgi düzeyi başaralı sayılmak için yetersiz sayılıyor. Bu öğrenciye öğrenme, öğrenme sürecine aktif dahil olma yükümlülüğü getiriyor. Bunun devamında başarılı sayılmak için %70 başarı yani 70 puanın gerekli olduğunu görülüyor.

Eğitim programlarında başarı hedefi en az % 70 olarak hesaplanır. Bu açıdan öğrencinin ve sınıfın başarılı sayılması için, yani “iyi” puan alabilmesi için en az 70 alması gerktiği ortada. Bu demek oluyor ki öğrenciler derse ait bilgi ve beceri bütününün en az 2/3 ‘ ünü kavramak zorunda.

Bu sistemle öğrencilerin şimdi ve geleceğe ait başarı profillerinde daha ciddi ve titiz olmaları gerektiği ortaya çıkıyor.

Yeni eğitim öğretim yılında öğretmen ve öğrencilere başarılar diliyorum.

Sevgilerle,

Aylin Atasagun