İmam-Hatip Lisesi kayıtlarında patlama olmuş!

Bu "patlama" nın  dini ve demokrasiyi anlamamakta ısrarcı olan bazıları için nükleer patlamadan daha "tehlikeli" olduğunu biliyoruz.

Müslüman memleketinde salyangoz satmaya alışmış olanların, şimdi o salyangozlarını kendileri yemek zorunda kalmaları vücud kimyalarını iyice bozuyor, farkındayız.

28 Şubat dayatması ile önü kesilen "din eğitimi" nin, dayatmanın ortadan kalkması ile geniş halk kitleleri tarafından yeniden itibar görmesi-ki bunun mekanı da İmam-Hatip okulları oluyor- laikçi militanları sancılandırıyor, anlıyoruz.

Ama, sonunda halkın iradesinin karşısında hiç bir gücün duramadığının bir kere daha ortaya çıkması, diktatör ve diktatörlük özlemcilerinin kalın kafalarını biraz inceltecek mi bunu da bilmiyoruz.

Bildiğimiz şu ki, İmam-Hatip mezunu bir  siyasetçiyi  on yıldır, giderek artan oranda destekle, başında tutan   bu millet, şimdi yeniden çocuklarının din eğitim alarak yetişmesi gayretine düşmüş bulunuyor.

Millet İmam-Hatip'ten ne bekliyor?

Bu soru'ya Milleti anlamaktan uzak olanların vereceği cevapla, milletin içinden insanların vereceği cevap taban tabana zıttır:

Dayatma rejimlere taraftar olanlar, dini rafa kaldırmayı ve onun yerine kendi ideolojilerini ikame etmeyi hedefledikleri için, milletin çocukların "tek tipçi " yetiştirmek üzere tezgahlarını kurdular. İçinde asla dinin olmadığı bir sistemdi bu.

Diktatörlük, milletten sadece para(vergi) veya asker istemiyordu; milletin çocuklarını da istiyordu... Onları,  babalarının, annelerinin inançlarına ters insanlar olarak yetiştirmek için...

Oysa, millet çocuklarını dinli imanlı ve aynı zamanda ilimli irfanlı yetiştirmek gayretindeydi. Çocuğum hem inancını öğrensin, hem Allahına, Peygamberine saygılı olsun; hem annesine babasına muti olsun, hem de üniversite okusun bir meslek edinsin istiyordu insanlar.

Bunun yolu da, onlara Allah'ı, Peygamberi, Ana-baba hakkını ve tüm kainatı sevdirmeyi öğretecek, bu arada onların dünyevi donanımlarını da sağlayacak bir okula göndermekti...Bu okulun ada da: iMAM-HATİP OKULU idi...

Necip Fazıl'ın ifadesiyle "Devrimbaz yobazların" kendileri için tehlike gördükleri işte bu okullar ve bu okullarda yetişmiş insanlardı. Bu yüzden, bin bir türlü hukuksuzlukla ve ülkeye çok pahalıya mal olan uygulamalarla İmam-Hatipleri (bu arada tüm Meslek Liselerini) boğazladılar adeta...

Şimdi gelinen noktada ise, Mlllet yeniden bu okullara teveccüh gösteriyor. Çünkü, insanlar gençlikteki yozlaşmanın, imansızlaşmanın neye mal olduğunu görüyor; çocuklarını bu hayasızlık seli içerisinde kaybolmasını istemiyor.

Efendiler!... Bu ülkenin çocukları, gençleri hepimizindir. Lise de okuyan da İmam-Hatip de okuyanda bizimdir. Ama, hangi okulda, hangi eğitimle bunları "bize göre" yetiştirebildiğimiz önemlidir.

İmam-Hatipler bu ülkenin- hatta tüm İslam aleminin- bir şansı olmuştur; bir lütf-ı ilahidir ve büyümeye hizmet üretmeye devam edecektir.

İsteseniz de istemeseniz de!...