Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '16

 
Kategori
Şiir
 

İnanmak

İnanmak
 

Atmacanın ellerinden kurtulan

serçenin yüreğiyle

sığınıp /kandın gecenin diline

tuzağa düştün keklik gibi

 

artıyor ağrısı

hangi yer, hangi zamandı

yokluğuna çivilendiğin gün

 

dört mevsimken yaşam

için dışın sonbahar

kıramıyorsun kapısını gecenin

çıkamıyorsun diğerlerine

soluğunu unutmuşsun günün

 

zorunlu nadastasın

soluyor güncende hayâllerin…

sürekli müşterin v e l î n i m e t i n gece

yana yakıla dinliyorsun yine de

 

tenini karaya boyuyor

sessiz soluksuz

umut yoksulu oluyorsun

görünmeyen gölgenle

 

varsan, onun da gelmesi lâzım seninle

kanıyorsun yanıyorsun durmadan

talan ettin çiçeğini

akılsızsın badem ağacı gibi

 

dünyanın karanlık yüzünde

gölgeni var etmeyi öğren önce

tutun ona

 

gemisini kurtaracak olan kaptan sensin

bir madencinin sabrıyla

geceden aydınlığı çalmak olsun

en büyük hırsızlığın

 

sonra gel, yıkan gün hamamında

topuk dikenini çıkar

yürü korkusuzca/ durma

sık gecenin gözüne kamaşsın ruhu

düşsün ışık kovanıyla

nâmını bitir huzurunda fatihayla

 

yeniden dön

içindeki aydınlık telâşına

bahar rüzgârlarını kucaklasın bahçen

sararan evreni

yeşillendirmeye çabala

katkın olsun yarınların mirasına

 

uzatacak bir elin olsun

merhem ol bin yaradan birine

tek el, tek ayak , tek göz

yetmez ki bütünlüğe

 

anlıktır nefes, geçer gider

yalnız güzellikler kalır geriye

anılanlar böyle anılır bir tek

ve her şey inanmakla başlar unutma

 

 

Hâdiye Kaptan

c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir

 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....