- Kategori
- Gündelik Yaşam
İNCİTME İNCİNME
İki aşık gibi gece gündüzü kovalıyor, gündüz geceyi... Uçsuz bucaksız gökyüzünün altında, onların hızına yetişmeye çalışırken ömür tüketen bir avuç insanız. Zaman böyle hızlı akarken, tekrarı yokken incitme, incinme...
Yüreğine yük etme her şeyi. Yüreğine yük edip yükün altında ezilip de yorulunca, kendini de sevdiklerini de üzme...
Dönüşü olmayan ayrılıklar var, unutma ne olur...
Dilinden duanı eksik etme, yüzünden tebessümü. İnciten sensen, farkına vardığın gibi gönül al. İncinen sensen gönlün alınırsa ne mutlu sana, geçsin gitsin. Gönlün alınmadıysa da o kırgınlığı taşıma. Seninle her yere gelmesin, içini tüketirsin. Yazık değil mi sana? Boşver kaldır rafa... İlâhi adalet diye bir şey var.
Dedim ya, dönüşü olmayan ayrılıklar var unutma... Rabbim neylerse güzel eyler bugünü de, varsa nasibimizde yarın, yarını da...
İncitmemek, incinmemek dileğiyle...
Günaydın dünya:)
SİBEL YILMAZ
MİLLİYET BLOG/SİBELCE