İnsân Olmanın Önemi

Tanrı. Râb. İlâh. 

EN. Zirve. Doruk. Tepe. Ulu. Üstün.

"Kuluma (yarattıklarıma) kendi ruhumdan üfledim."

Her şey Mutlâk Var Olanın, tecellisidir.

Madde Evreni, Bâtın (gizli, sır) olan yaratıcının, Zâhir (açık, âşikâr, görünen) hâlidir.

" Gizli bir hazine idim, bilinmeyi murâd ettim (ve âlemi yarattım)."

Tanrı, Râb nasıl bulunur, bilinir?

Tanrı YETİLERİ ile donanmayı başaran, bulur, bilir. Ötesi, OLur.

Kişi, Tanrı olabilir mi?

Âlemlerin Râbbı tektir. Ve de sonsuzdur.

Kişi, Tanrı yetileri ile donanır. Fakat, sonsuzluk olgusu gereği, Yetiler de sonsuzdur. Her bir Erişkinlikte, yeniden yeniden yeniden başlar. Bu erişkinlik durumuna, Sâfiyet, Sıfırlanma adı verilir. Ve her bir Sâfiyet, yeni bir Tur'dur. Bu demektir ki, Sıfırlanma, Sâfiyet, gerileme değil, ilerlemedir.

Her bir Tur; Nirvanaya, zirveye, tepeye, fenâfillâha ulaşmaktır, ermektir, rüşttür.

Her yeni sâfiYet, yeni donanımlar ile yenilenmektir, tazelenmektir.

Bu turlama, dönüş, döngü sonsuzluğa akış ile sürekli ve süreklidir.

Her sâfiyet, tanrısal donatılar ile, niteliklerle, yetilerle kazanım sahibi olmak anlamını taşımaktır.

Tanrı, Râb, İlâh oldum, Değil.

Tanrısal Yetiler ile Donandım, donanıyorum, donanacağım.

Bu oluşa, Murâdullâh adı verilmektedir.

Yâni, Âlemlerin Râbbinin zımni (sır) dileği.

Ardından, keşifler, farkındalıklar, bilmeler eN düzeylerde sıralanır.

Soyut kapılar açılır, Somut evrende nesnel olarak yansır.

Tanrısallığın yolu (dini), yöntemi, usulü, metodu ise;

Kişisel Gelişimdir.

Âhlâkın, Fıtratın güzelleştirilmesidir.

Çakraların açılmasıdır, aktif, faal hale getirilmesidir.

Nefis terbiyesidir.

Kâlbin Cilâlanmasıdır.

Ve sâire.

EN. Zirve. Doruk. Tâç. Tepe. İlâh. Tanrı. Râb. Sâfiyet.

Bu donanımlar, mevcut yaşamın eN yetileridir. Her yaşam, özgün tanrısallık nitelikleri taşımaktadır. Yani, sonsuz yaşamlar.

Ve en önemlisi,

Mevcut yaşamda, eN tanrısal niteliklerle donanmayı başaran kişi, bir sonraki yaşantısına, ömrüne, hayatına, ulaşabildiği donanımlar ile donatılmış bir hayata gözlerini açar, açmaktadır.

Ektiğimizi biçiyoruz.

Bir önceki yatırımlarımızın karşılığını alıyoruz.

Bu getiriler, Somut Yaşam Koşulları, Olanakları şekli ile dünya yaşantımızda belirir, gerçekleşir. Anne rahmine düşmemiz ile birlikte bu kazanımlarımızı, kendi hayatımıza katmış oluyoruz.

Her yaşam, bir önceki ömrümüzün yatırımlarıdır. Ya da noksanlıklarıdır.

İşte, bu sebepler dolayısıyla, âDem, yâni İnsân olabilmek son derece önem taşımaktadır.

Herbirimiz, kendi yaşantımızın, yaşamlarımızın koşullarını kendimiz belirliyoruz.

Özgür irâde. Özgün olmak. Bireysel Egemenlik. 

Olumlu, olumsuz yaşam koşullarımızı biz oluşturduk.

Dolayısıyla, sevgimiz de kızgınlarımız da yine kendimizedir.

 " Kendim ettim, Kendim buldum."

Selâm, Saygı ve Sevgiler..