Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

İnsan; Yaşam boyu sorumluluk

İnsan; Yaşam boyu sorumluluk
 

Yaşam boyu sorumluluk duygusu


Sorumluluk, bir insanın sahiplenme duygusuyla yüklendiği bir beceri işidir ve sadece kendi özgür iradesiyle kendi seçtiği olgulara karşı duyduğu bir duygudur. İnsan yaşarken içinde bulunduğu duruma konsantre olur ve onu sahiplenir. Bu yaşadığı çevre de olabilir, mahallesi ya da sokağı da olabilir, işi gücü veya evinde beslediği hayvana karşı da olabilir. 

Çocuklukta da birçok şeye karşı sorumludur insan, fakat tabii çocuk yaşamını idame ettirirken, birçok ihtiyacı sırtını dayadığı sevgili ailesi tarafından karşılandığı için, tamamen sorumsuz bireyler yetiştirdiğimiz de çok olmuştur. 

Çocuğa kendi kararlarını alma sorumluluğu aşılamak için küçüklüğünden itibaren sorumluluk bilinciyle yetiştirmeliyiz. Çocuk gönüllü olarak kendi problemleri ile yüzleşmeli, kaynaklar kullanmalı ve aldığı kararların sonuçlarına katlanmasını öğrenmelidir. 

Çocuklukta en fazla sorumluluk yükleneceği olgular dersleridir, okuldaki davranışlarıdır, arkadaşları ile iletişimleridir. Yaşına uygun sorumluluklar yüklenirken büyüme sürecinde kendi olma bilinci gelişecek, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek, sağlıklı bir karakter yapısına ulaşacaktır. Yaşamı için babası dahil bir başkasına sırtını dayamamayı ve muhtaç olmamayı öğrenecektir. 

Yetişkin dönemde sorumluluklar daha da hayati olacaktır kuşkusuz. Genç, kendi ihtiyaçlarını karşılarken sonuçlarına katlanacak, aldığı sorumlulukların üstesinden gelmeye çalışırken yaşamın zorluklarıyla baş etmeyi başaracaktır. Bu da tamamen kendi özgür iradesiyle ve yetkin kişiliğiyle orantılı olacaktır. 

Kendi yaşamını idame ettirmek dışında kişinin alacağı en büyük sorumluluk, bir aile kurduğu zaman ortaya çıkar. Sahip olduğu ailenin yaşayabilmesi için kendinden başka düşüneceği başka birilerinin daha olduğunun bilincinde olmak, bireysel düşünmemeyi getirir. Artık ortak değerler vardır ortada. 

Evlilik aynı ortamı değil aynı duyguları paylaşmaktır. Bireysel düşünmek yerine artık biz olarak düşünmek, paylaşmayı getirir beraberinde. Bir başkası ile birlikte yaşamak, ortak bir hayat geçirmek yeterince zorken bir de bireylerin sadece kendilerini düşünmeleri hayatı çekilmez kılabilir. Çıkabilecek sorunlarda eşlerde bireysel tepki yerine, ortak tepki gelişmeli ve beraber ne yapabiliriz diye düşünülmelidir. 

Evlilik ya da sağlıklı bir ilişki için en önemli değer sorumluluk alma becerisine sahip olabilmektir. Evlilik de bir bakıma sorumluluk yüklenmektir, bir sorumluluk alma işidir. Sorumluluğu yüklenmek de mutlu birlikteliğin gereklerinden biridir. Maddi ve manevi olarak tüm evlilik yaşamının her evresinde eşler ortaklaşa aldıkları kararlar çerçevesinde kendi üzerlerine düşeni yaparlarsa zaten ortada bir sorun olmayacaktır. 

Aile yükünün tek tarafa yüklenilmesi, kişiyi aşırı strese sokar. Yapılması gerekenleri ortaklaşa yapmak, zorlukları da güzellikleri paylaşır gibi paylaşmak ilişkinin sağlıklı yürümesini sağlar. Sorumluluk duygusu evlilikteki sorunların çözülmesine yardımcı olacaktır. 

Beraber ortaklaşa yapılan işler sonunda eşlere birlikte güzel vakitler geçirecek zaman kalacaktır. Bu da birlikte kaliteli zaman geçirme yönünde mutluluğu artıracaktır. Beraber hazırlanan yemekler, birlikte kurulan sofralar, baş başa geçirilen saatler ayrı ayrı geçirilen zamanlardan daha da güzel olacaktır. 

Ailenin diğer fertleri olan çocuklar büyürken genellikle anne daha çok yorulur. Çocukların sorumluluğu tek başına anneye yüklenir çok zaman toplumumuzda. Eşler bu önemli sorumluluğu birlikte paylaşmalıdır. Babanın da ona yardımcı olarak sorumluluğu paylaşması anneyi rahatlatacaktır. Sonuçta o eşidir. Annenin yorgunluğunu yarıya indirmek kendisi açısından da yararlı olacaktır. Çocuk bakımından arta kalan zaman dilimini birlikte geçirmek mutluluklarına katkı sağlar. Çocuklar üzerinde müşterek alınan kararlar, eşlerin birlikte bir ortak çalışması sonucu olmalıdır. 

Ev yaşamı çocuklar dahil herkesin sorumluluğundadır. Birbirlerine saygı, sevgi, güven duygusuyla bağlı aile fertleri yuvayı ayakta tutar. Eşlerin, birbirlerinin ihtiyaçlarının farkında olması gerekir ki karşılıklı ihtiyaçların giderilmesi evliliklerin sağlıklı yürümesi bakımından gereklidir. Birbirlerinin sıkıntılarıyla, yaptıkları iş ve faaliyetleriyle ilgilenmeleri, ilişkilerde eşleri birbirlerine daha yakınlaştıracaktır. 

Ayrıca, şunu da belirtmek isterim ki, insan yaşamının her alanında alacağı sorumluluklar kendi karakterini belirler. Doğaya karşı kendini sorumlu bulan kişi doğanın içine çöplerini bırakmayacaktır mesela, hayvanlara zarar vermeyecektir, bir ağaç keserken onun da canlı olduğunu düşünecek, doğanın dengesini bozan davranışlardan kaçınacaktır. 

Sorumluluklarımızın bilincinde olarak ve kendi değerimizi bilerek sürdürebildiğimiz yaşamımız kaliteli bir yaşam olarak bize geri dönecektir. 

 

Şükran Demirtaş 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..