Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '07

 
Kategori
Kültürler
 

İnsan kayıp

İnsan kayıp
 

İnsanlık kaç zamandır bir değerler erozyonu yaşıyor. Yaşlı küremizi çöle dönüştüren yalnızca toprak kaybı değil. Erozyonun götürdüğü alüvyon bir miktar telafi ediliyor. Fakat kaybolan değerler telafi edilmiyor. Gönüllerimiz de topraklarımız gibi hızla çoraklaşıyor.

Çorak toprağı rehabilite etmek mümkün. Lakin çorak gönülleri kim ne ile rehabilite edecek? Sevmeyi, özlenmeyi, sızlanmayı, ağlamayı unutan insana kim geri kazandıracak bu değerleri? Onlar ki insan onlar sebebiyle insandır.

Sevmeyen yüreğin taştan farkı ne? Niçin taşınır sinede bu yük? Özlemeyen, sızlamayan, yanmayan gönül gazaba uğramamış değil de nedir? Tüm sermayesi yaşarmayan bir göz, kızarmayan bir yüz onlar insanlığa bir mutluluk şakası gibi gönül, gönül muhabbeti nasıl taşıyacaklar? Gönüllerimizi karaca Ahmet mezarlığına çeviren düşmanlarımız mı? Hiç sanmam.

Onlar dostlarımız, dost olmayan, hiçbir zaman da dost olamayacak olan dostlarımız. Dostluk deyince dilime acı bir şey deymiş gibi oluyor. Pre- historik çağın nesli tükenmiş mahluklarından söz eder gibi… Yüreğin sarnıcında yeni dostluklar damıtamayanlar, kitapların arasında bulduğumuz kadim dostluk fosilleriyle teselli buluyorlar.

Hayali cihana değer kaç dostluk kaldı? Yaşanılmayan şeylerin hayali mi olurmuş? "Dost hicret gecesi dostunun yatağına canlı bir kurban gibi yatandır." demişti bir dost. Kime sorarsanız kurban olunacak dostun yokluğundan şikayet edecektir. Kim bilir belki de asıl yokluk, kurban olacak dost yokluğu.

İkisi de aynı kapıya çıkıyor: insan… İnsanın kaybı en büyük kayıp. Modernite insanın rüşvet vererek eşyayı elde etti. İnsan kendini bu alışveriş de kaybederek çıktı. Şeytanın da istediği buydu. Şeytanın arzusunu insan kendi kendine gerçekleştirdi. İnsanın kaybolduğu bir dünyada şeytan rakipsiz.

Hayatın dünyevileşmesi bu durumun spesifikayonudur. Dünyevileşme insanın aşkınla olan bağlarını zayıflatıyor. Sonunda koparıyor. O artık et, kemik, kan ve su. Bakışında derinlik duyuşunda his hayatında mana kalmıyor.

Put yapmayı aklına koyan her Samiri, put yapacak bir şeyler bulur. Dünyevileşen herkes de öyle. Din, hayatının dünyevileşmesini engelleyen araçları insana sunar. Bu insanın kaybını önlemek yitik insanı bulmak içindir.

Herkes insanı arasın, herkes kendisini arasın. Bulursa bayram etsin. Çünkü bayram etmeyi hak kazananlar, kendisini bulanlardır.

 
Toplam blog
: 2
: 686
Kayıt tarihi
: 19.09.06
 
 

23.11.1987 Kadıköy doğumluyum. Sakarya Meslek YüksekOkulu Makine resim konstrüksiyon bölümünü 1.olar..