İnsan Nasıl İnsan Oldu - 4 (Kur'an da yaratılış)

Bir ara kısa keseyim diye düşünüyorum. Fakat okudukça bende yorum yada eleştiri veya kendi düşüncemi yansıtmak dürtüsü bırakmıyor. Umarım okuyucuları da bu serüvene katılacak düşüncelere dalmalarını sağlamış olabiliriz. Bir yandan kitap bir yandan benim aktarış ve yorum katkılarım.

Ama okurların eleştiri ve yorumlarını da eklemeleri bu yazıları daha da zenginleştirecektir. Şimdi dönelim kitabımıza.

Sayfa 159. arabaşlık: "Heraklit insanlara düşünmeyi öğretti." Genel tarihsel akışın değerlendirmesi yapılırken Heraklit, felsefi, yaratılış ve düşünce gelişimindeki konuşmaşlarını yaparken dinliyoruz. İnsanları dinleten konuşmaları ile yeni öğretisini geliştirirken Bu bilinçlenmenin Anadolu Coğrafyasından yeşerdiğinin de altını çizmeliz. Bu topraklarda ki her şey bizim ve bizlerdendir. Çünkü burası bizim ana yurdumuz.

Heraklit bu aşamada yeni inanç anlayışını eski idolerin ve kutsalların etkisnde koymamak ve düşünce orijinine uygun olarak adlandırmakta ve 'logos' söz ve akıl birlikteliğini özdeşletiriyordu Anadolunun ege yöresinde. Düşüncelerini papirüslere aktarırken; "Bu gizli hikmet, ayak takımı için değildir. Bu hikmet, gün gibi aydınlık olduğu halde insanlara karanlık gelir." Derken o günkü bağnazlık ve muhafazakarlığı anlatmak istemiş olmalıdır.

Heraklit bu devinimdeki filozofik konuşmalarını devam etirmekte "...Bir dairede son başlangıç olduğu gibi, başlangıçta sondur. Buzun ölmesi suyun doğmasıdır, suyun ölümü de buharın doğuşudur. Biz hem varız, hem yokuz, heran değişiriz." derken O biliyordu ki; " İnsanlar yalnız kendi bildiklerini doğru sayıyor ve her şeye başka bir açıdan da bakılabileceğine akılları ermiyordu"

Bugünlerde evrim yeniden gündemde bu yazı serisinde de zaten değiniyorduk. Bağnazlık veya tutuculuk insan, insan olmaya başlayalı görüyoruz ki hep var. Evrim gerçek olmaya gerçekte, zaten dini literatürlerde bu yönde referans veriyorlar. "Sizi balçıktan-su'dan yaratık" mealinde ayet çok. Ancak gerçekte şu ki bu canlılarla birlilte eynı biyolojik yapı ve kanunlara göre yaratılmış olan insanın, yaratılması illa mükemmel son şeklinde yaratılmış olması gerekmez. Ayet meallerinde zaten bu açık ver gerçek.

Zaten İlahi inanç ve kitaplarda hayali ve sanal bir şey yok. Cahilane insan anlayışı, dünyanın gerçek yaşam kanunlarınından soyutlanmak önyargılarından kaynaklanıyor.

Ancak şu da bir gerçek ki bütün canlıların ilk evirildikleri ve son şekli almaları arasındaki süreçteki yaşam bölümlerindeki morfolojik dönemleri bir dönem için oluşmuş. Bu durum aslında çok önemli bir mucize yani dünyanın meydana gelişi ve daha sonra canlıların ilk oluşum dönemlerindeki dünya şartları özel yani başlangıçtaki bir süreç olarak geçmiştir. Aksi halde yeni ilk yaratılışların da devam etmesi gerekirdi.

Ancak unutmamalı ki bu ilk yaratılış sürecindeki evrim milyonlarca yıl sürmüştür, Şöyle bir düşünün yazının icadı 5 bin yıl, teknolojik buluşları icadet eden akıllı insanlar henüz son yüzyıllar içinde yaşamışlardır. O nedenle başlangıçtaki sürecin uzunluğunu sayısal olmakla birlikte birde düşüncel olarak tahayyül edin!

Bu konuda Dinimizin asli kaynağı Kur'an-daki Allah'ın ayetlerine bakalım: (yeterince açık olduğundan herkes okuyunca kendi algısını değerlendirir. Araya girmeye gerek yok)

Ani yaratılış da olsa, evrimle gelişimde olsa her varlık nesne veya manyetik, elektriksel herşey Allah'ın kapsamı içindedir. Belki şu eksiklik vardır, Allah'ı tanıyamamak.

Bismillahhirrahmanirrahim
Alak s. ayet: 1, 2 : “Ey Muhammed ! Yaratan, insanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla oku!”Vakıa s. ayet: 62 And olsun ki, ilk yaratmayı bilirsiniz, yine de düşünmez misiniz?”

“Suda, her türlü canlıyı orada yaymasında” Bakara s. ayet:164: “

Sâd s. ayet: 71-72 “Rabbin meleklere şöyle demişti: ‘Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan ona üflediğim zaman ona secdeye kapanın.”

Secde s. ayet: 7- 9 “yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu, bayağı bir suyun özünden yapan, sonra onu şekillendirip ruhundan ona üfleyen Allah’tır. Size kulaklar, gözler, kalbler verilmiştir. Öyleyken pek az şükrediyorsunuz.”
Ankebut s. ayet: 20-21 “De ki : ‘Yeryüzünde dolaşın; Allah’ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. İşte Allah aynı şekilde ahret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadirdir. Dilediğine azâbeder, dilediğine merhamet eder. Ona çevrileceksiniz.”

Rahman s. ayet: 14 “O, insanı pişmiş çamur gibi kuru balçıktan yaratmıştır.”
Mü’minun s. ayet: 12 And olsun ki, insanı süzme çamurdan yarattık.
Ayet: 13 “Sonra onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.”
Ayet: 14 “Sonra nutfeyi kan pıhtısına çevirdik, kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık, bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratık yaptık : Yaratanların en güzeli olan Allah ne uludur!”

Enbiye s. ayet: 30 “İnkar edenler, gökler ve yer yapışıkken onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi? İnanmıyorlar mı?”
Ta-ha s.ayet: 55, “Sizi yerden yarattık, oraya döndüreceğiz, sizi tekrar oradan çıkaracağız.”
Kehf s. ayet: 37, “Kendisiyle konuştuğu arkadaşı ona : ‘Seni topraktan, sonra nutfeden yaratanı, sonunda da seni insan kılığına koyanı mı inkar ediyorsun. İşte O, benim rabbim olan Allah’tır.”
İsra s. ayet: 61, “Meleklere : ‘Adem’e secde edin’ demiştik, İblisten başka hepsi secde etmiş, o ise :’çamurdan yarattığına mı secde edeceğim ? demişti.”

Hicr s. ayet: 26, “And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.”
Ayet: 28, 29, “Rabbin meleklere : ‘Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın’ demişti.”
Ayet: 33, “O: ‘Balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattığın insana secde edemem’ dedi.”

En-am s. ayet:2, : “ O, sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O’nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz.”

Hacc s. ayet: 5 “Ey İnsanlar! Öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, Biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir.”

Rahman s. ayet: 3-4 “İnsanı yarattı ona konuşmayı öğretti
Ayet: 10 “Allah yeri canlı yaratıklar için meydana getirmiştir.”

Furkan s. ayet: 54 “İnsanı sudan yaratarak, ona soy sop veren O’dur. Rabbin her şeye Kadirdir.”

Rum s. ayet: 20 “Sizi topraktan yaratması O’nun varlığının belgelerindendir, sonra insan olup yeryüzüne yayılırsınız.” ayet. 30 “Ey Muhammed ! Hakka yönelerek kendini Allah’ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver . Zira Allah’ın yaratışında değişme yoktur; işte dosdoğru din budur, fakat insanların çoğu bilmezler.”

Saffat s. ayet: 11 “Ey Muhammed! Allah’a eş koşanlara sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında Biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yaratmışızdır.”

Mü’min s.ayet: 67 “Sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra kan pıhtısından yaratan; sonra ergenlik çağına ulaşmanız, sonrada yaşlanmanız için sizi bebek olarak dünyaya çıkaran O’dur. Kiminiz daha önce öldürülür. Kiminiz de, belirtilmiş bir süreye ulaşırsınız. Belki artık düşünürsünüz.”

Nuh s. ayet: 14 “Oysa sizi merhalelerden geçirerek O yaratmıştır.”
Ayet: 17 “Allah sizi yerden bitirir gibi yetiştirmiştir.”

Mürselat s. ayet: 20 – 22 “Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi? “
İnfitar s. ayet: 6-8 “Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?”

A’la s. ayet: 2 “O yaratıp şekil vermiştir.” (1)

İlk yaratılış nasıl cennete olarak hissedilmesin çevrenizi dinlesenize. Herkesin bir önceki kuşakta daha rahat bir hayatın olduğunu bir sonraki nesilde hayat şartlarının daha zorlaştığı anlatılır durulur. Elbette bu psikolojik huzur ve kişisel tatmin ve doyum bakımından, teknolojik yaşam standardı bakımından değil.

İnsanın başka gezegenden geldiği hayallerini gerçek zannederek kendileri de inananlar, Kur'anda ifade edildiği gibi neden realist ve rasyonalist düşünmüyorsunuz;"Akletmiyorsunuz". İnsanın diğer canlılardan akıllı ve bilgi biriktirme kabiliyeti dışında biyolojik bir farklılığı var mı?



1) Kur'an-ı Kerim Türkçe anlamı, 13 baskı-1985 Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları)


http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=165872

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=165850