Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İnsan Olabilmek..

İnsan Olabilmek..
 

Görsel: Alıntıdır


İnsan Olabilmek..(Bölüm 1)

İnsanoğlu öyle karmaşık bir organizma ki ne zaman ne yapacağını kestirmek hayli güç oluyor. Normal şartlar altında asla olmaz dediğiniz şeyler bir bakmışsınız oluvermiş, siz de ağzınız açık kalakalmışsınız. Aklınızın almadığı, mantığınızın bir türlü çözemediği denklemler silsilesi “insan” adı altında gizlenmiştir. Kimi zaman çözülmemecesine..

Benim gibi belgesel meraklısı iseniz muhakkak canlılar alemine dair geniş bir fikir oluşmuştur zihninizde ve bir çok hayvanın çeşitli olaylar karşısındaki tepkilerini az çok tahmin edebilirsiniz. Hatta öyle belgesel izlemenize de gerek yok aslında. Mantık yürüterek de tahminler yapabilirsiniz. İnsan da bir canlı türü olduğuna göre mantıksal çıkarımınızın çalışması gerekir. Fakat insan düşünen bir canlı olduğundan olsa gerek mantık örgüleri allak bullak oluyor..

Evet, insan düşünen bir canlıdır. Biraz yumuşattım tabi, doğrusu “düşünen bir hayvan” olacaktı. Zira temelde düşünme yani akletme dışında hayvanlardan bir farkımız yok gibi görünüyor. Tabi bunca olumsuzluğu hayvanlığımıza bağlayacak değilim. Ama görünen gerçekleri de gizleme çabam olmayacak.

Konuyu dağıtmadan sadede geleyim. İnsan aklettiği, düşünebildiği ölçüde vahşileşiyor aslında. Bu cümleden düşünmemek gerektiğini çıkarmayalım. Cümleyi de şöyle düzeltelim. İnsan bencilliğini/egosunu/benliğini yenmeden düşündüğü ve aklettiği sürece vahşileşiyor. Yani düşünmeyi, akletmeyi egosuna hizmet ettirdiği sürece şu anda gördüğümüz tabloda pek bir farklılık olmayacak. Zira her yeni buluş, her teknolojik gelişme egoya hizmet etmeye devam edecek.

Egolarını yenmek için çaba sarfedenleri istisna tutarsak insanlığın geneli aslında sahip olduğu cevherden bihaber tıpkı hayvanlar gibi güdülerinin peşinden koşturuyor. Bu anlamda düşünüp insanlığa hizmet ettiğini düşünenler de bilmeden egosantrik yaşamı destekleyecek doneler hazırlamaktalar. Belki kendileri de bu merkezde hayatlarından memnun olarak..

İş birkaç kelimeyle özetlenebilecek kadar basit olsaydı keşke. Öyle karmaşık ki, ciltlerce kitap gerekir anlatmak için. Nitekim düşünen insanlar da yıllardır cilt cilt kitaplar bırakmış okuyabilenlere.. Dilimizin döndüğünce temel bir soruna giriş yapmış olduk aslında. Yazının sonunda şöyle çarpıcı bir örneği değerlendirmenize sunmak sanırım konuya daha iyi vakıf olmanıza yardımcı olacaktır.

Bugünkü Ortadoğu coğrafyasına baktığımızda insanoğlunun ne denli vahşileşebileceğini naklen maç izler gibi izleyebiliyoruz. Geçmişte de buna benzer örnekler oldu. Tarihten ders almak gibi bir alışkanlığımız olmadığından bugünü örnek gösteriyorum. Hoş bugünkü zulümden de ders alamayanlar da hayli çok. Ama olsun. Tarihe ufak da olsa bir not düşmüş oluruz en azından.

Ortadoğunun içler acısı bu halinin insanlığın gelebileceği en kötü noktalardan biri olması bir yana bütün bu coğrafyanın ağırlıklı olarak Müslüman olması da beterin beteri aslında.. Bunca zulmün, vahşetin hemen yanı başımızda ve dindaşlarımız tarafından yaşanıyor ve yaşatılıyor olması akledebilenlerimizin derin derin düşünmesini gerektiriyor.

Akledebilenlerin de önyargılarından kurtulması, evrensel gerçeklerin, evrensel doğrularla birlikte kabulünün de gereğidir. Bu minvalde bu satırları yazan kişi dilinin döndüğünce bildiklerini yazmaya devam edecek. Hem insanlığımızı hem de Müslümanlığımızı sorgulamaya da..

Sevgi ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

01.09.2013, Denizli

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..