İnsanın saçmalıkları işte

Belki de farkında olmadan hayatımızı başkalarının mutlulukları için yaşıyoruzdur. Belki doğmamız bile başkaları sevinsin diyedir ve belki de başkaları için ölmek üzere yaşıyormuş gibi yapıyoruzdur. Kim bilir..

Bebek: mutluluktur, huzurdur. Hanesine girdiği aileyi mutlu etmek için dünyaya getirilir. Hem de böyle bir hayata. Bencildir her insan ve sırf kendi neşesi için yeni bir kaynak dünyaya getirerek önce o kaynağı kirletir sonra da o kaynakla dünyayı.
Ergenlik ve gençlik zamanları aşklar için yaşanır mütemadiyen. Bir şıpsevdilik sarar ki bünyeyi, akıllara zarar. Gerçek sevgiyi bulana kadar arar da arar insanoğlu ve bulduğunda kirletmeyi çok iyi becerir. Katıksız bir niyetsizlikte ibadet etmek gibidir bu dönemdeki sevdalar ve abdestsiz bedenle edilen dua kadar ulaşır anca Yaradan' a. Sonra karşılıksız sevmeyi öğrenir insan. Bir şair der ki: 'Aşk çay, karşılığı şeker, tiryakiler çayı şekersiz içer. Ve kıyısızlar karşılıksız sever.' Kıyısız olmayı öğrendiğinde büyümeye başlar nacizane. Kendini gerçekleştirmiş birey tamlaması burada devreye girer işte.
Ve büyürsün. Ne kadar acı, ölüm, ihanet, aşk, korku, umutsuzluk varsa yaşamış olan bedenin bir başkasının hayatını ihanete uğratmamayı öğrenmişse ne âlâ. Ama hiç olmayacak ruhlara eş ettiysen kendini bir başka yanarsın. Yandığın kadar da yakarsın etrafını. Ruhun söz dinlemez olur.
Sırf sevilmek için, bir parça mutluluk için ya da sadece bir avuç içinde uyuma hayaliyle istemediğin ve karakterine hiç uymayacak şeylere eyvallah dersin. Denersin değişimi, ama hiçbir şey değişmez. Yılgın ruhun neye alıştıysa onu yaşattır bedenine. Kendin için yapmak ve kendin olarak sevilmek her zaman en güzeli olmuştur. Bunu kabullenemeyenlerin de namüsait bünyeler olduğu gerçeğini saplar beynine ve köşeleri arkanı kollamadan gelişigüzel dönersin. Kimi zaman başkalarının mutluluğu için var olan insan kimi zaman da var olduğu için mutluluk verir. Ama en güzeli seni, sen olduğun için sevendir. Bu bir kabulleniş değildir, fedakarlık da olmadığı gibi. Sadece varsın, her şeyinle seviliyorsun düşünsene. Düşündün mü? 
Evet, tebrikler gerçekten çok hayalperestmişsin sevgili okur. Artık tatlı uykuna merhaba diyerek bu hayal alemini rüyana taşıyabilir ve uykunun verdiği mutluluğu veremeyen insanların varlığını fark edebilirsin. Ben fark edeli çok oldu, belki de geç bile oldu. Saat de çok geç oldu, sizler düşünedurun ben rüyalarımda mutluluk aleminin tozlu sahnesine Leylâ' yı oynamaya gidiyorum. Hadi selametle kalın..