Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '18

 
Kategori
Futbol
 

İntikam, İhanet ve Memleket Sevgisi

İntikam, İhanet ve Memleket Sevgisi
 

3 büyüklere taraftarlarının verdiği zararı UEFA veremiyor


Hep söylemişimdir; "Türk milletine bu memleket sevdalısının verdiği zararı düşmanlar vermemiştir."

Son örnek Galatasaray!..

UEFA'nın Galatasaray ile yapılan Finansal Fair Play anlaşmasının gözden geçirilmesi kararı sonrası Başkan Mustafa Cengiz, UEFA ile yeni anlaşmayı görüşmek üzere gittiği toplantı çıkışında yaptığı açıklamada; Galatasaray'ın Türkiye'den UEFA'ya şikayet edildiğini belirterek " G.Saray için armanın peşinde mücadele ediyoruz. Hiç kimseyi arkadan vurmaya çalışmıyoruz. Rakiplere çok saygılıyım. Bizi şikayet ediyorlar, edebilirler. Ona da saygı duyuyorum. Bizim bir yanlışımız varsa şikayet etsinler ki onu düzeltebilelim. Ancak yapılan şikayetler sağlıklı değil. Öfkeden kaynaklanıyor" açıklamasını yaptı.

Bu son derece düşündürücü ve üzücü bir durum!..

Düşünsenize; Türkiye Şampiyonu Galatasaray'ın Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmesini hazmedemeyen ve kendisine Türk diyen hainler, Türkiye Şampiyonu takımı ceza alsın diye UEFA'ya şikayet ediyorlar. Üstelik bu hiç de azımsanmayacak bir sayıda şikayet...

Sosyal medyada bu konu tartışılırken F.Bahçe taraftarları "UEFA size ceza vermeli. Çünkü mali durumunuz iyi değil. Evet, şikayet ediyoruz. Çünkü siz de bizi şike sürecinde UEFA'ya şikayet etmiştiniz" cevabı veriyorlar. 

Yani intikam, soğuk yenen bir yemektir. 

Keza aynı durum Beşiktaş için de geçerli. "G.Saray, ceza alsın ki seneye Şampiyonlar Ligi'ne G.Saray şampiyon olsa da biz gidebilelim" anlayışı var. 

Hep ben... Hep ben...

Türk milletini en büyük sorunu bu bencillik sorununu aşamamak. 

Zaten Dolar krizi çıkar çıkmaz, doları bahane eden sayısız firma ürünlerine hiç de küçümsenmeyecek miktarlarda zam yapmadı mı? Ki biz buna fırsatçılık diyoruz!.. Üstelik ürünlerinin dolar ile yakından uzaktan alakası yokken.

Neden?

Çünkü; "Fırsat varken zam yapayım ki benim cebime daha çok para girsin. Ben zengin olayım. Fakir, fukaradan bana ne?" anlayışı hakim güzel ülkemde...

Almanya'yı, Japonya'yı dünya savaşları sonrası yaşadıkları büyük yıkıma rağmen sanayi devi yapan anlayış neydi?

"Önce milletim kazansın. Ben, milletim gelişince nasılsa kazanırım" anlayışıydı.

Peki benim güzel ülkemde nasıl?

"Amaaan, bana ne ya? Milleti ben mi kurtaracağım? Ben kendime bakayım"

Türkiye'de birisi sivrilmeye görsün. Hemen aşağıya çekmeye çalışırız, biz yukarı çıkmak yerine!..

Türk futbolu da aynı durumda işte!..

Galatasaraylısı, Fenerbahçe'yi, Fenerbahçelisi Galatasaray'ı, Beşiktaşlısı ve Trabzonlusu hem Fenerbahçeyi hem Galatasaray'ı şikayet eder elin oğluna...

Elin oğlu zaten dünden hazır!. Bir şikayet gelse de Türklere ceza versek diye...

Sonuç?

Galatasaray ceza alır, Avrupa'dan men edilir!

Peki sonra?

Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi bayram eder. "Yaşasın onlarla dalga geçeceğiz. Onlar Avrupa'ya gidemeycek, biz gideceğiz" diye...

"Tencere dibin kara, seninki benden kara" misali kimse düşünmez sonunu!..

Siz şikayet edersiniz de Galatasaray taraftarı durur mu peki?

İntikam soğuk yenen bir yemektir!

Kedinin kuyruğuna takılı konserve kutusunu kovalaması gibi döner dururuz kendi çevremizde..

Sırayla Galatasaray ceza alır, Fenerbahçe ceza alır, Beşiktaş ceza alır.

Bu kısır döngü sürer gider. 

Biz de kendi içimizde "Futbolumuz niye kalkınmıyor, bunun suçlusu kim? "Hakemler mi, Federasyon mu,  kulüp yönetiicileri mi, medya mı?" deyip kendi kendimizi kandırırız.

Kendimizde hiç suç aramayız!

Önce zihniyet değişmeli!.. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelir.

 

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..