İş; adamla eşeği karıştırmamakta

Cep telefonunuzun rehberinde kaç tane isim var?.

Bir hayli fazla değil mi?

Peki, bunlardan kaç tanesi arkadaşınız?

Rakam yarıya düştü mü?

Kaç tanesi dostunuz?

Sanırım sayı bir ya da iki.

Dostlarınızdan hiç kazık yediniz mi?

Sorgu hâkimi gibiyim bu gün!

Tamam, soruyu değiştireyim.

Dostlarından kazık yemeyen var mı?

Varsa?

Kaç kişi var?

Biraz düşünme süresi tanıyayım size düşünürken kendinize bir çay söyleyin... Düşünün ama...

Yok mu?

Hiç mi yok yav?

Bir kişi bile mi yok?

Bakın birkaç kişi çıktı..Tebrik ediyoruz...

"Aman dikkat edin" diyoruz.

Taş uzaktan gelmez diye bir atasözümüz var..

Neden var?

Uzaktakinin taşı kafaya atmaya gücü yetmez.

Yakındaki taşı attığı zaman, kafayı gözü dağıtır.

Darmadağın olursunuz.

Ne yapmak lazım? Dost seçiminde dikkatli olmak, ince eleyip sık dokumak lazım.

Herkesle de dost olmamak lazım.

E şimdi biz dostumuzu nasıl bileceğiz?

Çok kolay.

Sırrınızı verin.

Deneyin.

Özelinizi paylaşın.

Hiç kimseye anlatmadıklarınızı ona anlatın..

Öyle borç para alışverişleriyle artık dost anlaşılmıyor..

Eskilerin rivayet gibi anlattıkları bir hipotezi var. “Bir adamı denemek istiyorsanız, ihtiyacınız olmadığı anda para isteyin... Verirse dost vermezse değil”

Sanırım bu hipotez yayına hazırlanırken..Etrafta bu kadar banka çanka yoktu.

Şimdi herkesin cebinde kapı gibi kredi kartı var..

Paraya sıkışan gidip çatır çatır bankadan çekiyor... Geri öderken faizi ile beraber ödüyor.

Olsun.

Kimsenin başı ağrımıyor...

Âşık Veysel bile deneme yanılma yöntemiyle işi çözmüş.

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadik yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadik yârim kara topraktır

Bir atasözü ile bağlıyayım yazıyı...

Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.

İş adamla eşeği karıştırmamakta....