- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
İş yeri güvenliği
Geçtiğimiz Haziran ayı başında İş Yeri Güvenliği ile ilgili bir kanun yayınlandı.
Oldukça detay hususları mevzu eden bir kanun.
O kadar ki, hemen hemen " her türlü iş yerinde", hatta apartmanlarda dahi "doktor", "hemşire" ve "güvenlik uzmanı" bulundurma zorunluluğu getirildi bu kanunla.
Gelin görün ki, 27 Temmuz 2012 tarihli Hürriyet gazetesinde, Amasya YEDAŞ' da çalışan çok genç bir elektrik işçisinin,100 metre yükseklikteki bir uçurumun kenarında bulunan elektrik direğine, arızayı gidermek için tırmanırken düştüğünü okudum. Beynimden vurulmuşa döndüm.
Bu nasıl iştir?
Zaten İŞ YERİ GÜVENLİĞİ ile ilgili eski bir kanun var. Yenisinin ise dumanı üstünde tütüyor. YEDAŞ gibi koskoca bir şirket gerekli tedbiri almadan işçiyi direğe tırmandıtıyor.
Gazetede okumadım ama, hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı ortada.
En az üç tane kancalı ve bir tanede sabit güvenlik kemeri olsa, hatta ilave olarak elektrik direği dibinde şişme branda yatak bulundurulsa işçininin ayağı kaysa da, rüzgar kuvvetli esse de can kaybı olur muydu?
Nasıl bir ülkeyiz anlayamıyorum?
Hükümet her türlü kanunu çıkartıyor. Gazeteler yazıyor. Televizyonlarda açıklamalar yapılıyor. Sonuç sıfır.
Bunun en ilginç örneğini " Kadınlara Şiddet " konusunda da görüyoruz.
Kanunlar çıktı. Buna karşılık kadınlara karşı şiddet ve öldürme olayları önemli ölçüde azalacağına, önemli ölçüde arttı. Her gün gazetelerde kocası tarafından öldürülen bir kadının haberini okuyoruz.
Nedir bu kardeşim?
Bir bilene sormak isterim! Kanunlar süs olsun diye mi çıkartılıyor?