- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
İşe adam alma ilkesi
Yeni emekli olmuş ve pahalı arabalar satan bir otomotiv şirketinde Finans ve İnsan Kaynakları Müdürü olarak işe başlamıştım.
Birgün patron telefon açtı ve akrabası olan genç bir bayanın geleceğini ve sekreter olarak işe başlayacağını belirterek, işe almadan önce görüşmemi istedi.
Bir kaç saat sonra sekreter olarak çalışacak olan bayan geldi.
Lise mezunu olduğunu, daha önce tezgahtar olarak çalıştığını mülakat sırasında söyledi. Daha önce hiç sekreterlik yapmamıştı.
Bizim şirkette ise, müşterilerden arayan olunca, her birinin değeri yüz bin liradan fazla olan arabaları, teknik detaylarıyla birlikte tanıtacak, fiyat aralıklarını belirtecekti.
Kolay gibi görünen, oysa yetenek isteyen zorca bir işti yapacağı.
Ben ilk önce profil bilgilerini sorup, öğrendikten sonra iki soru sordum.
Birincisi, "Daha önce çalıştığın bayan konfeksiyon mağazasına, bir müşteri geldiğinde ve etek ve bluz alacağını söylediğinde, ona nasıl bir tanıtım yapardın, ne gibi alternatifler sunardın" dedim.
Soruma karşı çıt yoktu. Nereden çıktı bu soru diye yüzüme donuk donuk baktı.
Sorumu tekrarladım, bu sefer ağzının içinde yuvarlanan bir kaç kelime, o kadar. Belki de, ne demek istediğimi anlamamıştı.
Heyecanlı herhalde diye düşündüm, ikinci soruyu sordum :
"Sizin mağazanın yerini bana tarif eder misin dedim?" (Daha önce çalıştığı mağaza Suadiye' de, bizim Şenesenevler'deki şirketimize bir kilometre uzaktaydı )
Yine çıt yok. Tavrından "Yürüyerek geliyorum, bunda ne var" gibi düşündüğünü hissettim.
Oysa ben, onun bir olayı anlatma yeteneği var mı, onu ölçmek istiyordum.
Sonuç, genç bayanı, patron gönderdiği ve patronun akrabası olduğu için, işe aldık ve patronun sekreterliğine başladı.
Sekreterin işe başladığı gün, patron aradı. Müstehzi bir edayla, "Amma yapmışsın Yılmaz bey, alt tarafı bir sekreter alacağız, sorular sormuşsunuz canım " dedi ve gülerek telefonu kapattı. Patron, ABD üniversitelerinden mezun zengin bir ailenin çocuğuydu.
Aradan bir hafta ya geçti, ya geçmedi, patronun emriyle gazetelere ilan verip yeni bir sekreter aramaya başladık.
Bu sefer, gülme sırası bana gelmişti.
Ama genç kıza acımadım desem yalan olur.
Günün sözü: Kaş yapalım derken, göz çıkarmayalım.