İşe tutkuyla bağlanmak mı? Evet bazen

Beni giderek sıkmaya başlayan bir kelime varsa, o da tutku kelimesi. Ama seks ve aşk türünden değil, insanın işine karşı hissettiği tutku. Hepimiz, işimizin ve aslında hayatımızın bizi sürekli büyülemesini ve yakıp tutuşturmasını bekleyerek tuzağa düşmüyor muyuz? Zaman zaman bir şekilde sıkılmıyor veya rutin işlere gömülmüyor muyuz? Veya her seferde kendimizi geliştirecek bir iş bulmada başarısızlığa uğramıyor muyuz?

İş ve kariyer değiştirmek giderek yaygın hale gelip de tüm meslekler yok oldukça, hayatımızın geri kalanında ne yapmak istediğimizle ilgili daha sık düşünmeye zorlanıyoruz.

Her şeyden önce, tutku nedir? Konuyu inceleyen ve psikolojik durumunun ismini ‘gidişat’ koyan Kaliforniya’daki Claremont Yüksek Okulu’nun Hayat Kalitesini Araştırma Merkezi Başkanı Mihaly Csikszentmihaly, ‘’Gidişat: En uygun Deneyim Psikolojisi’’ kitabında, ’ Gidişat bir işe tam katılım durumunu anlatıyor’ diyor. Csikszentmihalyi bu durumu, ‘’işe dalma, o işi yaparken saatin bile farkında olmama, başkalarının ne düşündüğünü umursamama ve sadece yaptığı işe dikkatini verme hali’’ şeklinde açıklıyor.

Profesör, iş yaşamında ve özel yaşamda kişinin kendini iyi hissedebilmesi için birkaç etken sıralıyor. Bunlardan başlıca ikisi, kişinin bir durum veya eylem üzerinde hakimiyet kurabilmesi ve kişinin yapabilecekleriyle potansiyeli arasında denge kurarak işine harcadığı çabanın ne çok kolay ne de çok zor hale gelmesini sağlaması.

İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü’nün profesörü Peter Warr, tutku kavramı üzerinde çalışıyor. Warr, sadece işte değil, hayatın içinde de insanı mutlu veya mutsuz kılan başlıca etkenlerden söz ediyor:

Warr bu etkenleri, ‘Yetkilendirme, becerileri kullanabilme ve arttırabilme, çeşitlikten keyif alma, kendi durumuyla ve kendinden ne istenildiğiyle ilgili belirgin bir duyguya sahip olma; bir çalışan, bir ebeveyn ve toplumun bir bireyi olarak inandığın şeyi yapma’ olarak belirtiyor.

‘’İş keyfi mi? İş, Mutluluk ve Siz’’ isimli kitabının yazarlarından Profesör Warr, işyerinde üç etmenden daha bahsediyor: teşvik edici denetim, iş güvenliği ve terfi etme olasılığı ile adil muamele görme.

Özellikle de zor ekonomik zamanlarda bu amaçlara ulaşmanın kolay olmadığını belirten Warr, yine dayanıklılık noktalarınızla Btmininde fark yaratacağını söylüyor.

‘’İş Tutkusu: Sevdiğiniz İşi Bulmanın ve Hayatın En İyi Günlerini Yaşamanın Yolları’’ isimli kitabın yazarı Lawler Kang ise, ‘’İstediklerinizin yüzde 85 ini elde edebiliyorsanız bu harika bir şeydir’’diyor.

Fakat tutkuyu bulmanın hiçbir yolu olmadığını ve başkasının tutkusunun sizin için angarya olabileceğini unutmamak da son derece önemli.

Bazen hayat ve iş, başkasının ayağını kaydırmaktan ibaret bir şeydir. Ya da Profesör Warr ‘ın dikkat çektiği gibi, ‘’mutluluğa giden yol, mutsuzluk taşlarıyla döşeli.’’

Kaynak: New York Times\Alina Tugend