Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İsimsiz adamın adsız kitabı..

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine bağlı Gazetecilik Enstitüsü vardı. Hala var mı, bilmiyorum..1976 yılında bir yıl öğrencisi oldum bu okulun..Okulun bir iyi tarafı vardı; tüm derslere alanlarının Türkiye çapındaki en büyük hocaları gelirdi. Bunlardan biri de Sosyoloji hocamız Cavit Orhan Tütengil'di...

Hiç unutmam Hoca, derse girdiği ilk günü şöyle bir espri yapmıştı: "Herkes ben bu saçları değirmende ağartmadım, der; aksine ben bu saçları Değirmende ağarttım.." Tahmin edileceği üzere hocanın saçları bembeyazdı. Bunun ne demek olduğunu yine kendisi açıkladı tabii...Meğer merhum Tütengil, bir zamanlar "Değirmen" isimli bir dergi çıkarmış..Dergi çıkarırken verdiği mücadele Hocanın saçlarını ağartmış..

Şimdi bu anektod nerden aklıma geldi de yazdım, oraya geçelim: Şu sıralar bir kitap okuyorum..Bir hatırat bu kitap..Türkiyedeki Cumhuriyet rejiminin kurulmasında önderlik etmiş, ilk kabinelede bakanlıklar yapmış, "Türkçü" felsefesiyle tanınan bir adamın hatıratı ..(Yazı reddedilir korkusuyla yazarının de eserinin de ismini yazamıyorum; arif olan anlasın)

Ben ikinci yılında gazeteciliği bırakıp Şişli Siyasal'a geçtim..O zamanlar Siyasal'lar çok popülerdi.. Edebiyat Fakültesini daha evvel bitirip öğretmenliğe başlamıştım aynı zamanda. Derken, 12 Eylül ihtilaline ramak kala, televizyonlardan (aslında tek televizyon vardı TRT) üzücü haberi aldım..Gazetecilikteki hocam Cavit Orhan Tütengil, şişlide yürürken vurularak öldürülmüştü..Bu ufak tefek, halim selim görünümlü adamı kim ve neden vursun, pek anlayamamıştım ama dönem toz duman içinde kimin kimi vurduğunun bilinmediği bir dönemdi.

Şimdi tekrar Hatırata gelelim..Meğer sahibinin, sürgünde bulunduğu İngiltere'de ünlü bir kütüphaneye, 1960 yılından önce açılmaması şartıyla, mühürlü olarak emanet ettiği bu "Tek Parti rejimle kavgalı" eseri bulup ortaya çıkaran, bizim merhum Cavit Hocaymış..Eserin varlığından ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bir makale ile haberdar etmiş Türkiyeyi..Tabii eser ve yazarı üzerine uzun boylu yazı kavgaları olmuş..Bu eser bugün, mahzurlu yerleri sansürlenerek yeniden yayınlanmış bulunuyor..Okuduğum bir kaçak yayın değil elbette..

Aklımı kurcalayan şu soruyu tekrar soruyorum; ufak tefek, kendi halinde bir adam olan Cavit Orhan Tütengil'i Şişli de yürürken vuranlar kimlerdi ve niçin vurdular acaba..?

Dedim ya, dönem tam bir kaos dönemeydi..Öldüren bir "güç" vardı ve bazan sağ elle sol'a; bazan de sol elle sağ'a ateş ediyordu..

Bugün sokaklara taşan gösterileri, arabaları taşlayan göstericileri gördükçe, o günleri hatırlıyorum..Ne de çabuk unutuyoruz bazı şeyleri..! Buna "bazı şeyler" demek ne kadar doğru olur, o da ayrı bir konu..Aslında unuttuğumuz bazı şeyler değil, günümüzü ve geleceğimizi ilgilendiren "tüm şeyler" ...Ama biz "şakacı" milletizdir, bize hayatı zehir eden şeylerle bile alay eder, mizah konusu yaparız..Hem de en üst makamlardan, en alttakilere kadar..

Sayın Genelkurmay Başkanımızın, AKP'li bakan Cemil Çiçek'e yaptığı ve tüm medyada yer alan, Ergenekon şakası da gerçekten çok "komik" olmuş bu anlamda..!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..