Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Söyleşi
 

İşitme engelli oğlu üniversite tamamlayan Mehmet kayataş ile röportaj

İŞİTME ENGELLİ OĞLU ÜNİVERSİTE TAMAMLAYAN MEHMET KAYATAŞ: “ TOPLUMUMUZ İŞİTME ENGELLİLERİ ANLAYAMAMAKTA”

SORU- Mehmet Bey bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ?

M KAYATAŞ- 1957 yılında Yozgat’ın Çayıralan ilçesi Cürali köyünde doğdum. Ortaokuldan mezun oldum.Daha sonra Boğazlıyan ilçesine yerleşerek çiftçiliğe başladım.

YORUMU – Kenan kardeşimiz hiçbir eğitimi olmayan ama gerçekten de kendisini seven ve ona destek olan bir ailede yaşadığı için hayatta her zaman başarılı olmuştur.Ama ne yazık ki her işitme engelli kardeşimiz bu şansı bulmamaktadır.İşitme engelliler kendilerini seven ve destekleyen aileleri varsa bunun kıymetini bilmek zorundalar.Çünkü her engelli insan kendini destekleyecek aileye her zaman sahip olamamaktadır.Gelişmeleri için her türlü desteği alan işitme engelliler alamayanlara nazaran şanslılar bence.

SORU- Çocuğunuzun işitme engelli olduğunu anladığınızda neler hissettiniz?

M KAYATAŞ- Oğlumuzun işitme engelli olduğunu hissettiğimde çok zorlanacağımızı ve zor iletişim kuracağımızı hissetmiştim. Konuşma yeteneği sayesinde çok kolay iletişim kurduk. Böyle olduğu içinde çoğu zaman kendisinin işitme engelli olduğunu unutmaktayız. Zaten 8 yaşına kadarda hiçbir işitme engeli yoktu. Menenjit hastalığı sonucunda işitme engelli oldu. SESLERİ HİÇ DUYAMAMAKTADIR.

YORUMU – İşitme engelli de zaten kendisine işitme engelli gibi değil de sağlam insan gibi davranılmasını ister. Bazı insanlar hatta aileler ne yazık ki işitme engelli bazı kelimeleri anlamadığı zaman sanki kasten anlamıyor gibi küfür etme seviyesizliğini dahi yapmaktalar ve işitme engelli yakınlarını seviyor görünerek için için kıskanmaktalar Bu da bazen benim yaşamım gibi insanın hayatta daha başarılı olması için kamçılamaktadır.Nasıl ki “Borç yiğidin kamçısı” ise Küçümsenme de engelli insanın kamçısı olmaktadır.Her insan hayata kültür , bilgi ve bilinç seviyesinde bakmaktadır.

SORU - Çocuğunuzun işitme engelli olmasına rağmen Üniversitede okuması için ne gibi çaba harcadınız ? Üniversite okuyunca neler hissettiniz?

M KAYATAŞ- Kısaca bu başarıyı beklemiyorduk. Üniversite kazanarak bizi çok şaşırttı. Bu nedenle onunla gururlandık.

YORUMU- Toplumda işitme engellinin ailesi dahil çoğu zaman “ Çocuğum başaramaz” önyargısı var. Çocuk başarılı olmaya başladığı zaman ailenin yapacağı şey buna sevinmek ve ona destek olmak olmalıdır ve ne yazık ki aile yeterince bilinçli değilse ya engelli bireyinin başarısını görmemekten gelmekte önemsememekte ya da küçümsemekte bu da işitme engelli bireyin ailesinden soğumasına sebep olmaktadır.Bükemediğin eli öpeceksin anlayışına işitme engelli çocuğu olan ailelerde sahip olmalılar bence.

SORU- Çocuğunuz hem Üniversite mezunu olmasına rağmen iş bulamamakta. Bunu neye bağlamaktasınız ?

M KAYATAŞ- Kendisi daha önce Arçelik’ te iş buldu.Fakat yeteneğinin farkına varamadıkları için, işçi olarak işe aldılar. Kendisi de bu durum karşısında işi bıraktı.Yetenekleri varken fabrikada işçi olarak çürümek istemedi. Çoğu engellinin yeteneğini ne yazık ki çoğu işveren bilememekte. Şu an iş bulamamasını Türkiye’de engelliler için hiçbir şey yapılamamasına ve ekonomik nedenlere bağlamaktayım. Devlet 2005 yılını engellilere istihdam yılı olarak açıkladı ama hala engelliler işsiz.Umarım söyledikleri lafta kalmaz.

YORUMU – Ne yazık ki 2005 yılı gelip geçmesine rağmen devlette ve özel sektörde on binlerce engelli açığı olmasına rağmen bu kadrolar doldurulmadı.Devlet bu açıkları doldurmak yerine çalışabilecek kapasitede insanlara dahi işsizlik maaşı vererek neredeyse insanları tembelliğe teşvik etmektedir. Bu tutumdan vazgeçilerek engellilerin iş bulması için engelliye iş vermeyen engelli kadrolarını doldurmayan devlet kurumu olsa dahi çok ağır cezalar vermelidirler.Engelli çalıştırmak için devletin kontenjan belirlemesi yetmez aynı zamanda da bu kontenjanların doldurulup doldurulmadığı sık sık kontrol edilerek

SORU- İşitme engellileri sizce toplum kabullenebilmekte mi? Bazı engellilere kendi aileleri bile ikinci sınıf insan muamelesi yapmakta. Buna siz ne demektesiniz?

M KAYATAŞ- Oğlumu bir engelli olarak hiç düşünmedik. Ama sonuçta bir işitme engelli olduğundan kendisi için en iyi olanı yaptık. Toplumun işitme engellilere bakış açısını da bilmiyorum. Oğluma sordum.Çünkü kendisi işitme engellileri çok iyi tanımakta.Neden aileleri onlara ikinci sınıf insan muamelesi göstermektedir.Oğlum şöyle cevap verdi. “Aileleri kendisinden hiçbir şey alamayacağını” düşünmektedir. Toplumun bunu da bilmesini istememektedir. Çünkü utanmaktalar bir işitme çocukları olduğu için . Böyle durumda işitme engellilerde hiçbir gelişim gösteremez. Zira çoğu aile çocuklarından kurtulmak için çocuklarını yatılı işitme engelliler okullarına göndermektedirler.Çünkü her şey devlet tarafından karşılanmaktadır. Kendilerine yük olmasını istememektedirler. Ben pek çok işitme engelli okuluna okul demiyorum. Çoğunu “ İşitme engelliler sığınma evi “olarak görmekteyim.

YORUMU – İşitme engelli yatılı okulları devletin iyi niyetle kurduğu ama, çoğu zaman bu konuda özel eğitim almamış ve bilinç ve anlayış düzeyi düşük insanlarca yöneltildiği ve işitme engelli başarılı insanlarla bu liselerde okuyan insanlar sık sık bir araya getirilmediği için be yazık ki beklenen verimi verememiştir.Bu okullarda işitme engellilere ÖSS nin zor bir şey olmadığı ve çalışan insanın başarılı olabileceği gerçeği aşılanarak , bu okullarda daha çok bilinçli ve bilgili eğitimcilerin görev alması sağlanırsa o zaman beklenen fayda sağlanabilir bence.

SORU- Bir işitme engellinin Üniversitede okuması sizce Onun hayatının daha iyi, daha rahat olması anlamına mı gelmektedir?

M KAYATAŞ- Bu Üniversitenin eğitim şekline göre değişmektedir. Tabii ki sosyal imkanlarda olmalı. O zaman hayatta daha başarılı olacaktır. Üniversiteyi ilk defa Bolu İzzet Baysal Üniversitesini kazanmıştı. Ama kendisi için en uygun Üniversite olan Anadolu Üniversitesi İşitme Engelliler Entegre Yüksek Okulu yetenek sınavını kazanarak kesin kayıt yaptırdı. Sonuçta bu Üniversitede çok geliştiğini fark ettik. Her işitme engellinin sosyal imkanları ve eğitimi kaliteli bir Üniversitede okumasını tavsiye ederim.

YORUMU – her engelliye göre hem ilköğretim hem lise hem Üniversite bulunmaktadır.Engelli olan birey çalışırsa ve başarılı olursa okumak isteyenin önünde hiçbir engel bulunmaz çalışkan insanın mezareti yoktur. Tembel insanın bahanesi çoktur. Bundan dolayı insanlar kendileri ile aynı kaderi paylaşan insanlarla okumaktan zevk alıyorlarsa o zaman bu okulları araştırarak bu okulların giriş şarlarını da öğrenerek başarılı olmaya çalışmalılar.Kenan gibi engelli arkadaşları arasında eğitim alan insanlar böylece mutlu ve huzurlu ortamlar bularak hem kendilerini hem ailelerini mutlu edebilirler işte.Hem de topluma faydalı olmanın mutluluğunu yaşamış olurlar.

SORU- İşitme engelli çocuğu olup Üniversitede okumasını isteyen ailelere ne tavsiye edersiniz?

M KAYATAŞ- Okul seçimini başlangıçta iyi yapmalarını , Üniversite okumaları için çocuklarını teşvik etmelerini tavsiye ederim.

YORUMU – Okul seçimini iyi yapmanın yanında işitme engellinin sorunlarına da vakıf olmak ve somut çözümler getirmekte ailenin görevleri arasında bence.

Teşekkür ederim Sayın Mehmet KAYATAŞ

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..