İskilip şehir içi geçişi viyadükle çözülür!

Viyadük meselesi 

İskilip-Tosya yolu; Rahmetli Özal devrinde Osmancıktan geçen yol yapılmadan önce yapılmış olsaydı bir anlam ifade ederdi. Maalesef o yıllar Rahmetli Özal’ın “isteyin benden ne isterseniz…” dediği yıllardı. Ama biz evlerimize “telefon” istedik. O yılları çok iyi hatırlıyorum, Osmancık mı İskilip mi? Kararı için yapılan toplantıda İskilip’ten hiçbir siyasinin bulunmayışını duyduğumda çok üzülmüştüm. O yıllar yerel basın çalışmaları da yaptığımdan bir takım bilgiler bana geliyordu. MHP nin koalisyon olduğu dönemde; Cumhuriyet tarihinde ilk defa “Bakan” düzeyinde İskilip’e bir şans doğdu. Sayın Çay’ın Bakan olması İskilip-Tosya yolunun 2000 yılında ihalesi yapılarak devlet yatırım programına alınmasına vesile olmuştu. Yazılarımda bahsettiğim sürekli “güçlü siyaset”ten kastım budur. İskilip için de Çorum içinde geçerli olan güçlü siyaset yapmaktır. İskilip-Tosya yolu 2007 yılına kadar 1.5 km.lik kısmın istinat duvarı inşaatıyla zaman geçti. İlçe başkanı olarak çok çaba saffettim ama bir türlü vekillerin dikkatini bu yola çekemedik. Muzaffer Külcü o dönem milletvekili idi. Çorum’u İstanbul yoluna bağlamak için Kırkdilim güzergahına ağırlık verdi. Dodurga’nın eniştesi olması ve Ali Yüksel Kavuştu’nun da o bölgenin insanı olması etken rol oynadı. Halbuki İskilip üzerinden İstanbul yoluna bağlanmak Çorum ekonomisi için daha avantajlı idi. Bunu anlatamadık. Benim iddiam o dur ki Kırkdilim’e harcanan parayla İskilip-Tosya yolu tamamlanırdı. İskilip-Tosya yolunun en zor yeri şehir içi geçişiydi. Çay kenarları 1990’lı yıllarda istimlak çalışmaları yapılmış hatta ilana bile çıkmış fakat daha sonra ki yıllarda istimlak paraları için kaynak bulunamadığından olsa gerek Belediye imara müsaade etmiş çayın kenarları sağlı sollu yeni binalarla dolmuştu. O yıllar şehir içi geçişi “çayın üzerinden viyadük” le sağlayabileceğimiz aklıma gelmedi. Yine o yıllar sayın Kafkas’ın yardımlarıyla Karayolları Genel Müdürü’nü birkaç kez İskilip’e sırf bu yüzden getirmiş çözüm yolları aramıştık. Kuruçay tarafını da incelemiş fakat uygun bir güzergah tespit edememiştik. Karayolları bürokratlarını bu yola soğuk bakmasının en büyük nedeni şehir içi geçişine çözüm üretemeyişimizdir. Çayın üzerinden 1.5 km. uzunluğunda viyadük 2007 yılında Milletvekilliği aday adaylığı için ilçe başkanlığından ayrıldığım günlerde aklıma geldi. Bu kısmın hala sıkıntısı devam ediyor. Güya çayın iç kısımlarına yol genişletmek için çayın kenarlarında ki 30 yıllık güzelim ağaçlar bir çırpıda kesiliverdi. Çay kenarlarında ki beton korkuluklar yıkıldı Duyumlarıma göre galiba DSİ çayın daraltılmasına müsaade etmemiş. Bu konuda kesin bilgim yok. İskilip’te ki ilgililerde bu konularda nedendir kamuoyunu bilgilendirme gibi bir dertleri bulunmamaktadır? Çok enteresan tüm onaylar alınmadan çay kenarları alelacele ne diye yıkıldıysa? Gerçi ağaçların kökleri duruyor nasıl olsa yeniden çıkar. Beton kenarlıkların yerine de coşkulu bir şekilde yeniden metal kenarlıklar yaparız. Belediye imkânları ile o işler düzelir. Önemli olan yolun sorununu çözmektir. Tabakhane caminden pazarbaşı cami 1.5 km. mesafedir. Mevcut yolu aynen bırakarak çayın üzerinden 7-8 metre yukarıdan viyadük yapmak bence en mantıklı çözümdür. Bu yolu Tosya’ya kadar da tamamlasak şehir içi geçişi bu şekilde olduğu müddetçe yol kullanım bakımından ilçemize hiçbir fayda sağlamaz. Araçlar şehir içinde sıkışıp kaldıkça şoförler için bu yol alternatif yol olma özelliğine kavuşamaz. Ben inanıyorum ki bu yol normal standartlarda dahi yapılırsa ve şehir içi geçiş de de problem kalkarsa bugün dahi trafik yoğunluğu son derece artacak bir yol olacaktır. Bu da ilçemizin kalkınmasına katkı sağlayacak demektir.