İslam hakkında ne biliyorsunuz? (5)

*Kur’an’da yaratıcılığa örnek olarak, sinek özellikle seçilmiştir.

Kolay görülebilen, basit hücre yapısı nedeniyle hücrenin yapısını öğrenmek ve gen haritasını çıkarmak için yapılan araştırmalarda üzerinde en çok çalışılmış canlı sinektir.

Çamurdan-yerden yaratılmış olmayı yeryüzündeki maddelerden (su, kalsiyum, demir, fosfor, karbon vd.) değil de, çamurdan heykel yapmak zannediyorsanız.

Yaratılışı öğrenmeye çalışan, hücreleri ve genleri değil, yeryüzünde var olan elementleri kullanarak bir sinek bile yaratamayacak, gerçekte sadece bir metot olan bilimi din olarak kabul ediyorsanız.

Yaratılışla ilgili gerçekleri öğrenmek, mükemmel düzeni öğrenmek yerine saç, sakal, kimin ne yaptığı, kimin ne yaptığı, gol olur muydu, dedikodu, … boş laflarla ve boş işlerle vakit geçiriyorsanız.

<ı>“Allah dışında yakarmakta olduklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana yerden neyi yarattı onlar?”(Ahkaf, 66/46, 4)

<ı>“Ey İnsanlar! Size bir örnek verildi; onu dinleyin. O Allah’ın yanında yakarıp durduklarınız var ya, hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu bile ondan geri alamazlar. İsteyen de aciz, istenen de...”(Hac, 88/22, 73)

<ı>“Şu bir gerçek ki, Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: ‘Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?” Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da doğruya ve güzele kılavuzlar.”(Bakara, 92/2, 26)

<ı>“Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler! Namazlarında huşu sahipleridir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar.”(Müminun, 74/23, 1-3)

*Evrimin var olmasının nedeni, bize bir başka boyutta, “bilemeyeceğimiz ama öncekine benzer şekilde” yeniden yaratılmanın mümkün olduğunu örnekleriyle göstermektir.

Her şeyi yaratmış olan Allah’ın “bize benzer, ama bizden farklı atalarımızın” yaşamış olduğundan habersiz olduğunu zannediyorsanız.

Veya farklılaşma varsa, kendiliğinden olmuştur. Yaratanı yoktur diye düşünüyorsanız.

<ı>“Ortak tuttuklarının içinde, yaratışa başlayan, sonra, yarattığını çevirip bir daha yaratan kim var? De ki ’Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır.” (Yunus, 51/10, 34)

<ı>“Allah’ın yaratmayı nasıl başlattığını, sonra bunu nasıl tekrarladığını görmediler mi? Kuşkusuz bu Allah için kolaydır. De ki: ‘Yeryüzünde dolaşın da yaratılışın nasıl başladığına bir bakın. İleride Allah öteki oluşmaya da vücut verecektir. Allah Kadir’dir."(Ankebut, 85/29, 19-20)

<ı>“Yaratmaya başlayan/yaratılanları ilk yaratan O’dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O’nun için çok da kolaydır.” (Rum, 84/30, 27)

<ı>“Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz şekilde yeniden oluşturacağız. Yemin olsun, ilk yaratılışı bildiniz. Peki düşünüp ibret alsanız olmaz mıydı?(Vakıa, 46/56, 57-62)

* Kur’an’da Allah’ın yarattığını değiştirmeye örnek olarak, insanlar tarafından ilk kez genetik olarak kopyalanan hayvan olan, koyun gösterilmiştir.

“Kulakları yarılmış”, kulakları numaralanmış olanlar, ahırlarda veya kafeslerde veya havuzlarda işkence içinde yaşatılıp kendi doğalarına uygun olmayan besinlerle, ilaçlarla ve hormonlarla şişirilip insanlara besin diye satılanların tümü de “yaratılışı değiştirilmiş hayvanlar” dır.

Yaratılışı değiştirmek ve pislik geri dönülmez yokluğun ve kıtlığın sebebi olacaktır. Kadınların süslenmesi, saç-sakal ile uğraşıp Allah’ın diğer yarattıkları ile ilgilenmiyorsanız. Havayı-suyu-toprağı-bitkileri-hayvanları ilaçla-hormonla zehirleyerek, tohumu kısırlaştırarak tekellerine alanların söylediklerine inanıyor, bu yolla artan nüfusu besleyeceklerine inanıyorsanız.

Kadınlar makyaj yaparak, kaşlarını alarak Allah’ın yarattığını değiştiriyor diye düşünüyor, gdo ya, klolanmaya karşı çıkmıyorsanız, abdest alma kokusunda titizleniyor,

Allah’ın insanlar şükredebilsinler diye sayısız nimetlerle yarattığı Dünyamızı pisletmeye, çöplüğe çevirmeye katkıda bulunuyor, çevrenizi kirletiyor, kirletenlere göz yumuyorsanız.

Betonlaşan yeşile, kirlenen sulara, geni değiştirilmiş veya katkılı ürünlere tepki vermiyorsanız.

Eriyen buzullar, çölleşen ormanlar, erozyonla yok olan topraklar gibi dünyanın “uçlarından eksilmesi”ni önemsiz bir değişiklik sayıyorsanız.

Bunların sizin değil, bilim adamlarının, politikacıların veya çevrecilerin sorunu olduğunu düşünüyorsanız.

Kıyamet alametlerini yanlış yerde arıyorsunuz.

<ı>“Görmüyorlar mı ki, biz o yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz..”(Ra’d, 87/13, 41)

<ı>“Ne kötüdür<ı> onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları.” (Maide, 110/5, 63)

<ı>“Ey resuller! Güzel ve temiz şeylerden yiyin ve barışa, hayra yönelik iş yapın! Çünkü ben, yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmekteyim.”(Müminun, 74/23, 51)

<ı>“Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: ‘Senin kullarında belirli bir pay elbette alacağım. Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okuyuşlara mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah’ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler.’ Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. Şeytan onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur. Ama o onlara bir aldanıştan başka hiç bir şey vaat etmez.”(Nisa, 98/4, 119-120)

<ı>“ İnsanlardan öylesi vardır ki, onun Dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah’ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır. Yanından ayrıldığında /işbaşına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için ise koyulur..” (Bakara, 92/2, 204)