İsrail ve Filistin'in bitmek bilmeyen savaşı

İsrail ve Filistin’in bitmek bilmeyen savaşları, yine, Ortadoğu'yu kan rengi bir vahşete mahkûm kılmıştır. İsrail, Filistin barış sürecinin sonun da, gelinmiş olan bu gün ki, kanlı tablo yeni yıl heyecanına bambaşka bir muharrem matemi eklemiştir.

Dünya kam oyunun bu iki devlet arasında kalıcı ve kesin bir çözüm ortaya koyamamış olmaları, yıllardır süregelmiş bu kısır döngü çekişmenin, tekrar gündeme oturmasına sebebiyet vermiştir. Ve yine bu çözümsüzlüğün doğal bir sonucu da, tabi ki, şiddettin tekrar öyle ya da böyle şiddeti tetiklediğidir.

Hemen, hemen birçok yazım da işlediğim üzere, bir türlü, İslam’ı özüne uygun bir şekilde sosyal yaşayışına kazandıramamış olan, Arap toplumunun, bu olaya aşırı suskun ve tepkisiz kalması da oldukça düşündürücüdür. Özellikle bu konuda, Türkiye toplumunu kendilerine örnek almaları umulur. Zira Türkiye’de bütün kesimler el ele bu vahşete tepki koymuştur.

Gerek bu kanlı vahşetin tekrar, tekrar dünya gündeminde yer etmesi ve gerekse de, bu konunun çözümsüzlüğün en büyük göstergesi konumuna gelmiş olması, bunca barış esaslı platformun gerçekten esaslı içerikten yoksun, sırf tabela platformlarından müteşekkil olduğunu göstermektedir.

Şu anda, Ortadoğu kan gölüne dönmüş vaziyettedir. Ve batının bu tablo karşısında sadece seyirci kalmış olmaları da, ister istemez insanı düşündürmektedir. Zira büyük savaşlara ortam sağlayabilecek bu olaylar, böyle devam ederse, bu geri kalmış ve uzakmış gibi duran yerler arka bahçe olmaktan çıkabilir. Ve bu durum da, haliyle yoksa batı krizin çaresini büyük savaşlara mı mahkûm etmektedir diye de düşündürmektedir, insan?

Sonuç olarak; Türkiye’nin bu konuda ki, samimi çabasına bütün ülkeler destek vermeli ve böyle bir çağda bebeklerin ölümlerine seyirci kalınmamalıdır. Zira bütün objektif insani değerlerde bunu gerektirir…

04/01/2009 - 16:04