Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Issız adamı hala seyredemedim!

Issız adamı hala seyredemedim!
 

Issız adamı hala seyredemedim, zaten o kadar çok yazıldı çizildi ki seyredecek hal kalmadı ama bu hafta mutlaka seyredeceğim. Ara da seyretmediğim film kalmadı..

En son izlediklerim içinde Barselona, Barselona en keyiflisi idi. Barselona’ya gitmeye karar verdim, tam bir "yavaş şehir".

Filmde Penelope Cruz müthişti, Bardem sanırım ıssız adamı cebinden çıkartır. Film kadın üzerine son derece sade bir yol çiziyor. Cruz’un eli silahlı baskını benzeri silah yerine havada uçuşan bazı cisimlerle başıma gelmedi desem yalan olur, birçok sahnede Ergin’le gülmekten kırıldık. Vicky mantık kadını, muhafazakar; Chirtina uçarı daha rahat bir kadın profili çizerken; Maria Elena hırçın tutkulu ve güçlü; doyma noktasını aşmış bir fazlılığa sahip diğer ikisine göre kabaca; bence olması gereken... henüz seyretmeyenler için susuyorum...

Babam ve Oğlum’dan sonra Çağan Irmak’tan daha öte bir film ummuştum ancak seyredenler ve benimle seyretmeyenlerden! dinlediklerime göre vasat bir filmmiş, sanırım “Babam ve Oğlum”a göredir. Yine de bir önyargım yok iyi bir filmdir! Benimle seyretmeyenler o günlerde aynen şöyle demişlerdi:) “o kadar bahsedince çok önemsedim hemen seyrettim!! Çok vasattı..” Bu yoruma sevinsem mi üzülsem mi; neye sevinsem neye üzülsem bilemedim tabi. Neyse sonuçta o aralar bi takım dost ortamlarında kiminin ıssız adamı kiminin bilmem ne adamı tanımlarına maruz kaldım, bu kadar dedi kodu da yeter.

Sona hala hıncımı alamamış olacağım ki Andrey Evyagıntsev’in “Dönüş” filmi ve Andrea Arnold’un “Read Road” filmlerini seyrettim etkileyici idiler. Şükran’la seyrettiğimiz “Güz Sancısı” filminde ise sinemada çakıldık kaldık çok etkileyici idi. Ama filme ilişkin eleştirilerden açıkçası bişey anlamadım, tuhaf eleştiriler. Güz sancısı seyredilmeli.

“Başkalarının Hayatı” ile “Kelebek ve Dalgıç Elbisesi”ni tekrar seyrettim; iki film birden, seyretmeyenlere tavsiye ederim DVD’leri çıkmış.

Bir Boris Giller ve Sergei Bodrov filmi seyrettim, senaryosu Arif Aliyev’in. Tanıtımını yapacağım. Güvenlikçi devletler; savaş ve barış; somut insan hayatına ilişkin müthiş bir film: “Kafkas Esiri.” Kafkasya'da geçiyor.

"Biz dağların çocuklarıyız.
Biz yıllardır buradayız.

Rüzgar...
...buradaki yabancıların...
...kalplerine korku salar.

Kimseler bizi anlamayacaklar
Dağlar bizi koruyacaklar...

Rüzgar buradaki yabancıların
Kalplerine korku salar..."

Nerden nereye herhalde kafdağının ardından çağırıyorlar, nerdee; bu gecede yine Issız Adam’ı seyretmemek için yan yollar buluyorum, “oluversin”.

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..