İstatistik oyunları! İstatistiğin bittiği noktalar, subjektif incelemeler (Ders-3)

En büyük olduğu ispatı ve telaşına düşüp sırf kendini haklı çıkarmak için sadece dilediği istatiksel verilere dayanarak yazı yazanlardan değiliz. İstatiğin objektiflik olduğu savını savunup, objektifliğin "o"sundan bile anlamayan ve anlamadığının farkında olmayanlardan da değiliz. Bu tür yazılar yazarak kendini tatmin edenlerden de değiliz. Bu tür "fanatik"lere cevap vermek gibi bir tarzımız da yoktur ancaak.. Suskunluğumuzun sebebinin, "söyleyecek bir sözü olmadığı"nın sanılmasına neden olacaklardan ve müsade edeceklerden de değiliz.

Hatta bunu kıyıda köşede kalmış önemsiz istatistiklere dayanarak da yapmayız. Bunlara göre Avrupa'da ve Türkiye'de en başarılı takım fenerbahçeymiş, buyrun bir göz atın:

Avrupa kupalarına katılma: GS:38 FB:37

Avrupa kupalarında oynama sayısı: GS:226 FB:158

Katılımın oynama sayısına oranı: GS:5, 95 FB:4, 3

Galibiyet sayısı: GS:85 FB:53

Galibiyet oranı: GS:2, 24 FB:1, 4

Galibiyet-Mağlubiyet sayısı: GS:85-83 FB:53-78

Avrupada alınan kupa sayısı: GS:2 FB:0

(İstatistiklerle başarıyı yükseltip, işine gelmediği yerde subjektif incelemeler yapmıyoruz. Hani şampiyonluk sayısı 17-17 imiş ama "binbir dereden su getirince" (Bütün takımlar fenerin düşmanı G.Saray'ın dostuymuş subjektif incelemeleri.. istatistiğin bittiği nokta) fenerin 1 şampiyonluğu G.Saray'ın 17 şampiyonluğuna bedelmiş)

Bir diğer "ana istatistik"e daha bakalım:

Lig şampiyonluğu: GS:17 FB:17 BJK:11+2 TS:6

Türkiye kupası: GS:14 FB:4 BJK:8 TS:7 (FB en son 1983'te almıştır. O da Mersin İdmanyurdu olduğu için mi dersiniz? Hani bazıları diyorlar ya; "biz çeyrek final oynadığımızda rakiplerimiz kuvvetliydi, şampiyon ligi kurulmadan önce şampiyon kulüpler kupası daha kolaydı o yüzden yarı final oynamak kolaydı, onun için bizim çeyrek final başarımız daha büyük" diye.. biz buna istatistiğin işine geldiği yerde bittiği nokta diyoruz. Öyleyse bu kupayı da saymayalım, 26 yıl oldu mu 30 yıl. Hatta şu bilgiyi de verelim: FB aldığı hiç bir kupayı diğer büyükleri yenerek almamıştır.)

Cumhurbaşkanlığı/Devlet Başkanlığı/Süper Kupa: GS:11 FB:8 BJK:8 TS:7

TOPLAM: GS:42 FB:29 BJK:27+2 TS:20

Hem Avrupa'da ve Türkiye'de en başarılı kulüp fenerbahçedir diyorsanız hem de "İstatistik objektif olmaktır" diyorsanız, buyrun öyleyse.. İşte sonuç: Ivır zıvır istatistikler değil, sonuç!.. E hani Avrupa'da ve Türkiye'de en büyük fenerdi?

Ha tabii bir de ligler kurulmadan öncesi vardı değil mi? O zaman alınan kuparı da saymamız lazım değil mi? Ama o zamanlar hani "daha takımlar mahalle takımı hüviyetindeydi"? Bu sebeple 100 yılı aşkın tarih bile 7-0 nedeniyle redd-i miras yapılmıyor mu? Ama iş kupa saymaya gelince o zaman alınan kupaları da saymak gerekiyor. Yoksa mahalle takımı hüviyetinin ne zaman bittiğine de onlar mı karar verecek? Hem UEFA kupası bizim için önemsizdir diyeceksiniz, hem de milattan önce ne kadar alınmış bölgesel dahil kupalar varsa saydırmaya çalışıp en büyük biziz diyeceksiniz.. :)

Aslında bunların hepsi bir yere kadar olmalı. Bunları bırakıp da, Avrupa maçlarında takımlarımızı Avrupa'daki vatandaşlarımız gibi beraber destekleyebilsek ne iyi olurdu.. Rekabetin tadını belli bir noktaya kadar yaşayıp işi düşmanlığa vardırmasak. Okumuşu okumamışa örnek olsa, maçları zevkle seyretsek ağzımızdan köpükler saçmadan. Sonuçta birileri ölmeden.. Hangi candan önemlidir takımlar?