Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '18

 
Kategori
Tarih
 

İstiklal Savaşında Rus Yardımı

KURTULUŞ SAVAŞINDA BOLŞEVİK DAYANIŞMASI


19, mayıs, 1919  Anadolu’da istiklal savaşı planları yapılan günlerde dış yardım için bağımsızlık ilkesine uygun ve geniş imkanları olan devletler Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyet Rusya idi. Mustafa Kemal Paşa, kongrelerde Amerikan mandası taraftarlarının çalışmaları karşısında yalnızca Bolşevik ihtilalini tanıma ve dayanışma diplomasisiyle Ruslara yaklaşıp  askeri ve nakdi yardım alabilmeyi tercih etmişti. Ayıdan post, Moskoftan dost olmaz deyişi tarih mi oluyordu.

Hatta Türkiye kominist partisini kurdurup yakın arkdaşlarıyla beraber üye olmuştu. Yeşil Ordu kuruluşu gündemdeydi.Bu politika neticesinde Mustafa Kemal Güney ve Doğu cephelerini sağlama almak istiyordu. O takdirde Anadolu’da tek bir cephe kalacaktı; Batı Cephesi. Erzurum’da Kazım Paşa (Karabekir) komutasındaki Osmanlı’dan kalan terhis edilmemiş 15. Kolorduya Batı Cephesinde ihtiyaç vardı.

Rusya'da, insanlık tarihinin ileriye doğru en büyük atıllımlarından biri olan 1917 Ekim Sosyalist Devrimini yapan Bolşevikler, savaştan çekilmiş, Osmanlı İmparatorluğunun, İngiltere, Fransa  ve İtalya arasında yapılan emperyalist paylaşım anlaşmasını imzalamamışlardı. Daha da önemlisi, Sovyetler Birliği, Çarlık rusya'sının işgal ettiği Kars ve Batumdan çekilmiş, silah ve cephanesini Türk ordusuna bırakmıştı.
Mustafa Kemal, Havza’da Rus Albayı Budiyoni başkanlığında bir heyetle görüşmelerinden sonra Kazım Karabekir’e gönderdiği telgrafta  yapılacak bir anlaşma ile Bolşeviklerden yardım alabilecekleri üzerinde durmuş,  ancak Bolşevik propagandası ve Ermenilere karşı takınılacak tavır hususunda çekincelerini de dile getirmiştir.  İlerde koyu antikomünistler olarak nitelenecek  Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir o süreçte, Ruslar’dan istediklerini alıncaya kadar Bolşevizm taraftarı gibi görünmeye karar vermişlerdi.

İngiltere ve Fransa'nın desteklediği Çarlık yanlısı ordularla başlayan iç savaşı da kazanan Sovyet yönetimi, aynı yıllarda Anadolu'da emperyalizme karşı yürütülen bağımsızlık mücadelesini de desteklemeye başlamışlardı.

Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920 gününe kadar Anadolu devletsiz ve hükümetsiz kalmıştı. Türkiye işgal altındaydı. Meclis açıldıktan bir gün sonra  24 Nisan 1920’de Mustafa Kemal’in ilk işi  Mecliste gizli oturumda Bolşevik yardımı konusunu gündeme getimek olmuştur.

Mustafa Kemal’in  askeri malzeme ve para yardımı istemek amacıyla Moskova Hükümetine gönderdiği 26 Nisan 1920 tarihli mektubunda yardım konusu ilk kez resmiyete dökülmüştür. Mektuba cevap 15 Haziran 1920’de Ankara’ya geldi. Bu cevapla Sovyetler, Ankara Hükümeti’ni tanımış ve iki hükümet arasında diplomatik ilişkiler başlamış oldu.Bu yardımlar sırasıyla şöyledir;

1-Başlangıç olarak 100 000 lira değerinde 400 kilo külçe altın altın Temmuz 1920’de Moskova’da Halil (Kut) Paşa’ya teslim edildi.

2-Eylül ayında ise Dış işleri bakanı Yusuf Kemal Tengirşenk 1 milyon ruble getirdi. Sovyet askeri yardımlarının önünü açan “Sovyet Yardım Ant­laşması”, 24 Ağustos 1920 günü Bekir Sami Bey Başkanlığında Moskova’ya giden ilk TBMM Heyeti ile Sovyetler arasında imzalanan yardım antlaşması gereğince yardımın deniz yolu ile Trabzon'a yapılmasına karar verildi.

3-16 Mart 1921 tarihli Moskova Anlaşması’ndan sonraki bir yılda, Sovyet Rusya, Ankara Hükümeti’ne karşılıksız olarak 39.275 tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 62.986.000 tüfek mermisi, 147.079 top mermisi, 1.000 atımlık top barutu, 4.000 el bombası, 4.000 şarapnel mermisi, 1.500 kılıç, 20 bin gaz maskesi ve 10 milyon altın ruble yardım göndermişti.

4-Değişik kaynaklarda değinilen Sovyet Rusya’nın veremediği silahların Almanlardan alınması için Almanya’ya gönderilen 1.760.000 ruble, İtalya’daki bir hesaba yatırılan 1 veya 3 milyon İtalyan Lireti, Sovyet Rusya temsilcileri Danilof ve Bagirof tarafından getirilen 200 kilo külçe altın ile Sovyet Rusya’nın parasal yardımı 17,5 milyon rubleye yaklaşıyordu. Ayrıca yüksek miktarda gıda ve tahıl yardımları vardı.

Ama en önemlisi Moskova Antlaşması ile Batum’un Gürcistan’a verilmesi şartıyla Doğu sınırı güvenceye alındığı için, Türk orduları Batı Cephesi’ne kaydırılmış ve Yunanlara karşı zaferlerin kazanılması mümkün olmuştu. 

Ukrayna ve Kırım’daki Kızıl Orduların komutanı, Komünist Parti Politbüro Üyesi Mikhael Frunze’nin 13 Aralık 1921 tarihinde Ankara’ya gelmesi; 1922’nin ilk günlerinde de Sovyet Rusya’nın ilk Ankara Sefiri Simeon I. Aralof’un göreve başlamasıyla Ankara-Moskova ilişkileri daha da sıcaklaşmış, Sovyet Rusya’nın geniş çaplı askerî yardımları 1922 yılı boyunca sürmüştü. 

Bölgede bulunan, 5 ton üzeri büyüklükte 28 geminin toplam taşıma kapasitelerinin takriben 7800 ton olmasına karşılık, Sovyetler Birliğinin Batum, Tuapse ve Novorosysky limanları üzerinden, Ağustos 1922’ye kadar 200 irili ufaklı deniz vasıtası ile İnebolu, Trabzon ve Samsun limanlarına 46 ayda toplam 300.000 ton harp malzemesi taşındı .Alemdar ve Gazal römorkörleri ile Şahin Vapuru, Rusumat- Gümrük Motoru ve diğer tekneler Anadolu’nun Karadeniz’deki can damarını oluşturdular. Özellikle I. İnönü savaşında elde edilen askeri başarıdan sonra artarak devam eden Rus lojistik desteği, Sakarya savaşından önce durakladı.

Boğazları İngilizlere kaptırmak istemeyen Ruslar bağımsızlık savaşı veren Türk Ordusunu ihtiyaçlarını karşılamak durumundaydı. Türk ordusunun silahı, cephanesi, üniforması, hatta yiyeceğinin bir kısmı ilk etapta Sovyetler Birliği'ninden geliyordu. Savaşta kullanılan 4 keşif uçağı da bu yardıma dahildi. Yani öyle sanıldığı ve anlatıldığı gibi kazma-kürekle kazanılan bir savaş yoktu ortada.

Sakarya savaşından önce Ankara -İngiliz yakınlaşmasını bahane ederek Ruslar sevkiyatı durdurdu. Moskova Büyükelçisi Ali Fuat Paşa Rus Dışişleri bakanı Çiçerin ile  tekrar masaya oturdu. Sandıkları gibi bir uzlaşma olmadığı bilakis İngiliz İşgal valisi General Harrigton'un misak-ı milli kabul edilmedikçe masaya oturulmayacağı kesinlikle ifade edilmiştir denildi. Rus yardımı ilk etapta İnönü ve Kütahya savaşlarında kullanıldı. Bu ara İstanbuldan mühimmat sevkiyatı başlayınca Türklerin eli kuvvetlendi. Görüşmede Ankara anlaşmasının temelleri atıldı ve doğu sınırı emniyet altına alımış oldu.

Henüz Ankara'da cumhuriyet bile ilan edilmeden açılan ilk elçilik, Sovyet Büyükelçiliğiydi ve 1922 yılında Lenin ve Atatürk'ün onayıyla Türk-Sovyet Dostluk Anlaşması imzalanmıştı. Türkiye sadece savaşta değil, barış döneminde ve sanayileşme hamlesinde de Sovyetler Birliği'nin desteğini almıştı. İş Bankası dahil, çok sayıda finans ve sanayi kuruluşunun parası Moskova'dan gelmişti.

Genç Cumhuriyet de Sovyetler Birliği'nin dostuk ve yaşamsal yardımlarına karşı minnet duygularını ölümsüzleştirmişti. Mustafa Kemal'in sağlığında, kendisinin heykelinin de bulunduğu Cumhuriyet döneminin ilk ve tek anıtı olan İstanbul Taksim Meydanı'na 1927 yılında yapılan 'Cumhuriyet Anıtı'nın, Güney yüzünde yer alan Kurtuluş Savaşı'nın lider kadrosunun içinde, Sovyet Generalleri Aralov ve Furunze'nin de heykelleri (hemen Atatürk'ün arkasında) bulunuyor. İsteyen herkes bugün gidip görebilir.

 

 
Toplam blog
: 119
: 225
Kayıt tarihi
: 04.12.17
 
 

İlgi duyduğum alan tarih. Milli mücadele ve Osmanlı tarihine  odaklandım. Gözden kaçan tarihi şah..