Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

İsyanımın sus'u uyandı....

İsyanımın sus'u uyandı....
 

Ağır hasar var beynimde. Bilinç kaybına neden olacak hesapların hesabı tutmayınca, şaşırdı, anlamsızlaştı hasar gördü …

Yeryüzüne vuran her sarsıntı beynimdeki damarlarda daralmaya neden olmuş olmalı. Düşünme yitimde durma var. Deprem olurken farklı bir enerji çıkıyor sanırım yeryüzüne ve tüm insanları sarıyor. Düşünemez, adım atamaz, anlık nefes alış verişlerle, bakıp görememe hallariyle hayat yoklamasının ‘var’ hanesine yazılmak için ayakta uyuyan insanlar oluyoruz.

Var!

Ne tuhaf kelime. Ne için, kime göre, nerede, neden sorularını peşi sıra sürüklüyor. Hangi sorunun cevabı tatmin edici ise ona sığınarak devam edebilmenin yollarını açıyor.

Ya hiç bir sorunun cevabında ‘yok’sa!

O zaman ne ile açıklanacak bu var olma ya da olabilme durumu. Hani anda yaşamak marifet ya, hayatın tadına varmak için. Yok öyle bir dünya kendi adıma. Anda yaşadığımı sandığım her şey koca bir hiç karşımda.

Geçmişi yok sayamam ki, olamamış gibi davranamam işte.

Yaşadığım yıllar bana ait değil gibi, ben değildim o yılların bazılarında yaşayan. Dönüp bakıyorum yok, bana göre de başkalarına göre de yok o bazı yıllar. Anda mı yaşamaktı yoksa günü kurtarma çabasından mı yok o yıllar. Bana ait değil, benim geçmişim değil, ben olmamalıyım o karedeki görüntü. Geriye dönüp yaptığım tüm hesaplarımda sürekli bir tüketim çıkıyor. Eksiye düşüyor benliğim. Yaşamamış gibi, rezervler tükeniyor.

Isyanlarımın susu uyandı. Susmuyor artık. Çok yönlü bastırmaktalar. Susturmak yok saymak ne kadar anlamsız geliyor şimdi.

Herkese her şeye isyanım var. Kuru kuruya çığlık çığlığa bağırmalarını istemiyorum. Her ses bir nefes olsun, gittiği yerde değiştirsin bir şeyleri. Değişsin dünyam, duyulsun sesim…

Aptallar uzaklaşsın çevremden, anlamayan,  yorumlayamayan beyinler azıcık düşünce eklesinler uslarına.

Görmeye tahammül edemediklerim silinsin göz hizamdan.

O ses gitsin kulağımdan…

O görüntü yok olsun …

O ve onun gibi olan herkes yok olsun…

‘O’ kavramı kaldırılsın lugattan, kimseye ‘o’ diye hitap edilmesin. Isimler telefuz edilirken can yakmasın, o isimlerin sahipleri isimlerine sahip çıkabilecek dürüstlüğü göstersinler.

Içimde şımarık bir çocuk, dürtüp duruyor kalemimi, susmuyor çığlık çığlığa kulaklarımı sağır ediyor.

Bir el uzansın, uysallaştırsın bu çocuğu, ben baş edemiyorum, etmek istemiyorum artık….

 

http://www.youtube.com/watch?v=eo5JiVLrUIQ

 
Toplam blog
: 127
: 820
Kayıt tarihi
: 22.09.07
 
 

Sıcağıyla bilinen memleketimde bir kış gününde geldim dünyaya. Bütün tezatlıklar hayatımda farklı r..