Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '14

 
Kategori
Deneme
 

İyi insanın özellikleri

İyi insanın özellikleri
 

-Dünyayı değiştiren radikal yazılar-

İyi insan öncelikle şöyle ya da böyle değil, bir tanımı yok; bakacağız karar vereceğiz. İyi herkese göre de değişir; çünkü zevkler bakış açıları farklıdır. Yani herkes iyilik ve güzellik filminin değişik oyuncuları olacaklar. Şöyle olacak böyle olacak diye kural koymuyoruz; ancak iyiyi(güzeli) yaratan vücut yapısı, dişilik/erkeklik, tarz, giyim, bakım, temizlik, konuşma  ve davranış şekli, para kazanma, zevkler, düşünceler, duygular  önemli. Bir insanı iyi yapan unsurlar bunlar. Bunlar iyiyse insan da iyidir. Ve size bunların dışında başka hiç bir şey gerekmez.

Literatürde bunların hiç biri yer almadığı için (literatürde yer alanlar doğruluk, dürüstlük, sadakat, çalışkanlık, terbiye, saygı, sevgi, sabırlı olma, dedikodu yapmama, cesaret, ahlak ve namus, inançlı olma vs) iyi insan tanımımız size değişik gelebilir. Ancak emin olunuz ki sizlerin bildiği burada saydığımız bu zorlama disiplinlerle iyi yapmaya çalıştığımız insanlar hormonlu sebze meyve gibidir. Bunlar hormondur. Zaten tarım ilacı gibi zorla veriyoruz. Bunları insanların vücuduna sokmak için zorluyoruz. Harika domates elde etmek için nasıl hormon veriyorsak sözde harika insan elde etmek için de dışarıdan üstelik zorla bu hormonları insanların vücuduna sokuyoruz. Sizin anlayacağınız bu disiplinler, öğretiler, erdemler hormon.

İyi insanın erkek/kadın bir kere vücudu (olabildiğince tabi) iyi olacak. Sağlıksız bir vücudunuz varsa iyi insan değilsiniz. Bir kilo fazlanız ya da eksiğiniz olmayacak. Vücudunuz düzgün olacak(bunu nasıl sağlarsanız sağlayın) Yaratılıştan gelen bir güzelliğiniz olacak ve siz bunu gereğini yaparak sunacaksınız.

Kadınsanız  ve bir erkek dişiliğinizden (erkekseniz bir kadın erkekliğinizden) etkilenmiyorsa iyi insan değilsiniz. Sadece adınızın/cinsiyetinizin ve görünüşünüzün kadın/erkek olması hiçbir şeye yaramaz.  Hele hele de kadın/erkek cinsiyetleri dikkate alınmayıp "insan" kelimesiyle tanımlanmanız kimliğinizi kaybettiğinizi gösterir. Bir kadının/ya da erkeğin kadın olarak/erkek olarak yaratılmış olması değil onun kadınlığı ya da erkekliği önemlidir. Şimdi maşallah bütün kadınlar Ayşe bacı, bütün erkekler de Hasan amca. Ayşe bacıyla da Hasan amcayla da yatılmaz. Bunlar kadınlık ve erkeklik özelliklerini kaybetmiş "insan" denen tuhaf kimliğe bürünmüş  yaratıklardır.

Bir tarzınız yoksa iyi insan değilsiniz; mutlaka kendinize özgü farklı bir tarz yaratmalısınız. Vücut şeklinizle, konuşma ve davranışlarınızla diğer insanlardan ayrılmalısınız. "Bataklı damın kahpesi Aysel" bile bir tarzdır. Onu Aysel yapan özellik ve farklar diğer insanlardan ayırır. Hulusi Kentmen bir tarzdır. Ben Hulusi Kentmen'i bin kişinin içinde bakar bakmaz tanırım. Siz de öyle olmalısınız. İlla da Hulusi Kentmen olun demiyoruz, kendiniz bulup yaratacaksınız. Bir şeyinizle, bir özelliğinizle, bir yanınızla diğer insanlardan ayrılacaksınız.

Giyim, bakım, temizlik konusunda bir şey söylemeye gerek duymuyorum. 

Konuşma ve davranış ise iyi ya da kötü olmada mutlak belirleyici. Ses tonu şansızlıkları olanlar için üzgünüm ama söylediği şeyler ve davranışlarıyla dikkat çekebilir. Bence en iyisi kitap yazar gibi konuşmak. Yani arayıp bulup güzel sözcükleri ve insanların hoşuna gideceğini düşündüğümüz şeyleri ama sadece bunları konuşmak (zorunlu söylenenler hariç) İnsanlar ağzınızın içine bakmalı. Tabii ki bunun için eğitim ve kendini yetiştirme gerekiyor. Davranışlarının güzelliği de insana artı değer katar. Hem de ne arttı değer, insanların gönüllerine heykeliniz dikilir valla. Bunda da neyi nasıl yapacağımızı düşünerek davranmalıyız. Burada doğru şeyi yapmaktan çok "nasıl davranırsam insanların hoşuna gider" fikri ön planda olmalı. Çünkü her davranışın insanların hoşuna giden şekli vardır. Davranışlarınız onların o kadar çok hoşuna gider ki yanınızdan yörenizden ayrılmazlar. 

Bütün bunları yapabilmek için paraya ihtiyacımız var. İmkânı varken ihtiyacı kadar para kazanmaya çalışmayan insan beş para etmez. Para kazanmazsanız şu yukarıda saydıklarımızın hiçbirini yapamazsınız. Yırtık donla allameyi cihan olsanız ne yazar.

Zevk sahibi olmak çok önemli. Yerken, içerken, giyerken, gezerken... İnsanlar yediklerinize, içtiklerinize, giydiklerinize bakıp ağızları açık kalmalı. Seçtiğiniz kadın ya da erkek, yaşadığınız ev, gezdiğiniz yerler, sevgiliniz ya da arkadaşlarınız... Hepsi ama hepsi çok özel olmalı. Onun için diyoruz ya çok para kazanmalısınız. Ve size bunu sağlayacak ülke yönetimini desteklemelisiniz. 

Duygulu olmalısınız. Duygularınız canlı olmalı. Sevinçlerinizi belli etmelisiniz, gözleriniz ışıl ışıl yanmalı. Üzüntülerde ise olayın gerektirdiği kadar kısa süreli bir ağır başlılık. Stres yaşayan, sorunlarla boğuşan, bir şeye yıllarca üzülen insanlar eksik ya da yarım insandır. Bunlar hastadır, kişilikleri gelişmemiştir; tedavi edilmeleri gerekir. Görenlerin canı cehenneme, sevgiliniz sizi öptüğünde heyecanlandıysanız oh çekebilir hatta çığlık atabilirsiniz. Her an her dakika elinizde yörenizde demet demet çiçekler bulunmalı. Ben elinde çiçek gördüğüm kimsenin gerçekten heykelini dikmek istiyorum.

Düşünceleriniz bu anlattığım doğrultuda olmalı. Yok şu inançmış yok bu siyasetmiş boş verin bunları ya! İçinizden bir dine ya da inanca mensup kimseler varsa bu yapısını bozmadan yüreğinden geldiği gibi ve o inancın kuralları doğrultusunda ibadet etsin. Ama hayatınızı bozmayın.Ülkenizin düzeninin bütün bunları yapabilmenizi sağlayacak şekilde olması gerekir.Böyle bir yönetim kadrosu varsa destekleyin. Yoksa siz kendiniz kurmaya çalışın.

Tabii ki böyle bir hayat için özgür olmanız da gerekiyor. Özgürlükçü olmayan düzenlere karşı savaşın. Bakın şimdi örneğin Türkiye'deki durum. Yukarıda gördünüz, halk tarafından insanlarımız tarafından büyük ölçüde kabul gören/yapılan/inanılan/yaşanan anlayışlardan bir tanesi bile bizim yazdığımız  ideal insan/ideal hayat unsurları içerisine girmedi. Bu demektir ki biz şu anda istenen düzende yaşamıyoruz. Peki, bizim yazdığımız ideal insan ve ideal hayatta bir eksik, bir sorun var mı? 

İnanç dediğimiz zaman/siyaset dediğimiz zaman IŞİD oluyor. Saygı dediğimiz zaman bazıları aşağılanıyor. Sadakat deyince bazıları köle oluyor. Terbiye/eğitim deyince ayrımcılık oluyor. Çalışkanlık deyince insanların üzerine yükleniliyor. Sevgi deyince bazıları mağdur oluyor. Sabır deyince isteklerimiz olmuyor. Ahlak ve namus deyince  rahat yaşayamıyoruz, hayatımız zehir oluyor. Barış deyince savaş oluyor. Doğru düşünce konusunda kararı size bırakıyorum.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..