Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

İyi ki geldiniz

İyi ki geldiniz
 

Uyandım ve her sabah yaptığımı yaptım.

Tutunamayanlardan bana kalan o güzel cümleyi kurdum.

Güzel bir gün ve ben yaşıyorum.

Erken ayan günlerimde daha zinde daha enerjik oluyorum.

Hele de geçmişin güzel yıllarından çıkıp gelecek bir misafir varsa balla kaymak oluyor sabahlarım.

Misafir de denemez aslında.

İnsanlardan elimi eteğimi çektiğim zamanlarda elini üzerimden çekmeyerek dış hayatla bağımı kuran, 'yokluğu' kavramı içime sinmeyen o güzel gözlü kız hayatıma olmadığı gibi evime de misafir değildi elbette.

Kalktım. Kendime sade bir kahve yaptım.

Perdeyi hafifçe aralamakla kalmayıp pencereyi açtım.

Baharın güzel kokusu kapıda bekleyen sabırsız bir çocuk gibi,yüzümü tatlı tatlı okşayan rüzgarı da koluna takıp,odaya doluverdi.

Güneşin bulutlarla saklambaç oynadığı bu sabahta hafif ağrıyan başım için balkonda yapılacak uzun kahvaltıdan, edilecek derin sohbetten, içi ısıtacak sıcak bir gülüşten daha iyi bir ağrı kesici olamayacağını düşündüm.

Hayalimde çoktan kurup tabakların yarısını boşalttığım o kahvaltı sofrası için sabırsızlanmaya başladım.

Mutfağa girdiğimde dolapta ne varsa hiç düşünmeden hepsini bir çırpıda seriverdim tezgaha.

Sevmediğim siyah zeytinin üzerinde zeytinyağını hafifçe gezdirdim.

Albenisi bol ye benisi çok olsun diye parmak ucumla tek seferde kekiği serpiştirdim.

Sevmesem de artık gözüme fena görünmemeye başlamıştı.

Hayat akışında giderken şakaklarımdaki damarları çıkartan insanların üzerlerine de zeytinyağı ve kekik ekleyebilsem diye hızlı bir düşünce geçti zihnimden.

Güldüm.

Rüzgarla etek uçları savrulan masa örtüsüne daldı gözüm.

Tam o anda çalan zil içimin tüm yetkili mercilerini uyardı sanki.

Kapıyı açtığım anda içim içime sığmıyordu.

O güzel gözlü kızı içeri davet ederken içime sığdıramadığım her şeyi kapının önüne bıraktım.

Uzun uzun sohbet ettik.

Yıllar arasında köprü kurduk, saatlerce o köprüde ayaklarımızı sallayarak akan sulara baktık.

Giderken ona sıkıca sarıldım.

"Bir daha gel.Yumurtan tam katı olana kadar gel" dedim.

Güldü.

Yumurtayı tam katı yapmayı hiç beceremediğimi biliyordu.

 

 

04.07.2015/ 13.46 Yazı evi atölyesindeki ilk on beş dakikalık misafir ağırlama yazım.İyi ki geldiniz.

 
Toplam blog
: 35
: 255
Kayıt tarihi
: 31.12.14
 
 

Her gece ikişer dakika arayla beş alarm kurup her sabah onları üç kez ertelerim. Uyanır u..