Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '06

 
Kategori
İlişkiler
 

İyilik bankası

İyilik bankası
 

Coelho’nun “zahir” isimli yeni kitabını okuyorum. Kitapta” iyilik bankası” sözü kullanılıyor, bu banka insanın yıllarca iyilik yatırdığı ve zamanı gelince vadesi dolunca iyiliklerinin karşılığını aldığı bir banka olarak nitelendiriliyor. Coelho burada yazarlık serüveninden söz ederken bu iyilik bankasından yaralandığını ifade ediyor. Bugünkü internet ortamında şiir, öykü yazanların da kendilerine ne denli çok övgü yazılarak iyilik edildiğine bakarak, başkalarına bunun karşılığını verdiğini ifade ediyor. Gerçek payı olan bir tespit, çünkü şiir ve öykülerimi yazdığım bir çok sitede edebi değeri çok fazla tartışılacak yazarların çok popüler olduğunu görüyorum. İncelediğimde bu yazarların diğer yazarlara çok fazla övgü dolu yorumlar yaptığını gördüm. Bu doğru mu yanlış mı diye kendi kendime çok tartıştım. Sonuçta insanların gerçeklerden ziyade takdir edilme ve onaylanma güdülerinin daha önemli olduğunu anladım. Nezaket gerçeğin bir adım önünde duruyor, gerçeği nezaket adına feda etmek gerekiyor.

Aslına bakarsanız, bizlerin bugün yaptığı değerlendirmelerin, veya aksine sert eleştirilerin bir önemi yok. Asıl olan yazılanın dünya üzerinde ne kadar süre yaşayacağı ve okunacağıdır. Bunu da zaman gösterir, zaman kimlere gösterir bilinmez ama yazana yaşarken gösterirse daha iyi olur. Aksi takdirde van Gogh’un tabloları gibi yapanı öldükten sonra değer kazanan eserlere döner durum. Ama van Gogh’u yaşarken anlamayanlar da mı suç, yoksa van Gogh’un zamanının çok ilerisinde olmasında mı?

Okumadan yazmak sanırım bir tek bizim şiir yazanlarımızda, internet ortamında bunun belirtilerini daha fazla görüyorsunuz. Sözcüklerde bir derinlik yok, Türkçe hataları alabildiğine fazla, ve imgeler çocuk oyuncağı. Fakat şiirlerin altındaki yorumların yüzde doksanı “yüreğine sağlık, muhteşem bir şiir” şeklinde. Biraz durumu anlatacak şekilde eleştiri yaparsanız, inanılmaz bir saldırıya uğrayıp, yazacağınıza pişman oluyorsunuz. İyilik bankasına yatırılan bir iyilik olması gerekirken eleştiriniz, sanki o bankadan para çalmış durumuna düşüyorsunuz. Halbuki yapıcı ve uyarıcı her eleştiri, iyilik bankasına yatırılan çok değerli iyiliklerdir, bunun tersi kötülük olur bence.

Ama yine de insanın onaylanma duygusu, gerçekleri kabul etmesinin çok önünde ve baskın. Dengeyi sağlamak önemli burada, üslup önemli, hani derler ya” söz vardır yılanı deliğinden çıkarır” öylesine önemlidir üslup. Ne ben doğruları söylerim deyip insanı zedelemek gerekir, ne de yanlışların üstünü öreterek daha büyük yanlışlara sebep olmak gerekir. Coelho’nun iyilik bankasına açacağınız iyilik hesaplarında yanlışları söylemek ve uyarmak da vardır.

Ben bunları söylerken dediklerimi başarabiliyor muyum? Kırmadan eleştiri, abartmadan güzellikleri ifade edebiliyor muyum? Bazen beceremiyorum, özellikle çok kişiyi ilgilendiren konularda kırıcı olabiliyorum. Trafik yaratıklarına, insan hakkı yiyen ahlaksızlara karşı tepkilerimi nazik bir biçimde ifade edemiyorum. En önemlisi bu kadar sinirlenirken, hiçbir şeyin değişmediğini görmek beni daha kötü yapıyor. Platon’un dediği hep doğru çıkıyor, ne demiş Platon” doğru güçlünün söylediğidir, yaptığıdır” demiş. Dilerim güçlüler hep iyiler arasından çıkar hale gelir günün birinde. O zaman iyilik bankasına yatırılan her şey daha çok değerlenir.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..