İyilik özgür değil

İyilik-doğruluk en çok korktuğum şeylerden biridir; çünkü kendiliğinden iyiliğe müsaade edilmez. Kralın çayırında krala hizmet etmeden çiçek açamazsın. Dikenin gülüne razıyız, bu öyle bir şey değil. Kendi kanunlarıyla iyiliği mecbur ederler.

Bildiğimiz bir iyilik var bizim. Onunla karıştırır uzanan elleri tutarız. Bizim iyiliğimiz bizim iyiliğimiz içindir. Dayatmalı iyilik bir amaca hizmet eder. İki iyilik türünü ayırmak mümkün olsa da bu dünyada kimsenin kendi iyiliğini yaşamasına izin vermezler. Hepimizi toplayıp götürürler eli sopalıların koruduğu gül bahçelerine.

İyi olmanın ödenen/ödettirilen bedeli mi olurmuş, iyiliğin ödülü olur; bunların iyiliğinin bedeli var. Tanrı’yı bile kendi istediğin gibi sevemezsin, onların dediği gibi seveceksin. Ve de iyiliği mecbur ederler, iyi olmazsan ya da kötü olursan döverler, öldürürler. Yaptıkları hep meşrudur; kanunidir, ahlakidir. Onlar hesap vermezler, biz onlara hesap veririz.

Biz insanlık büyük bir hata yaptık. Bizi doğar doğmaz bu dünyada bir sistem içine sokmaya çalışanları kafadan öldürmeliydik. Dünya, elinde fermanla mı yaratıldı? Ordusu mu vardı dünyanın? Allahın toprağı… Siz nereden çıktınız?

Boyunlarımıza zincir bağlayıp bizleri kötü dedikleri insanların üzerlerine saldılar. Oysa kendileri de en az onlar kadar kötüydüler. Kerim Korkut gibi özgür olmayanlar bu yapının kölesi oldular. Onlarla birlikte dua etmedim ve yaptıklarına teşekkür etmedim. Çünkü gül bahçelerinde insanları kandırdıktan sonra kanlarını içiyorlardı.

Şimdi hala dünyada bu iki gurup iyilik devam ediyor… Sanıyorsunuz ki yüreğimizdeki iyilikle yaşıyoruz. Tel örgülerle çevrili yalancı gül bahçelerinde cehennem tacirlerinin katarını yüklüyorsunuz. Sana iyi ol dedikleri için iyiysen onlardansın. Bu, bir amaca hizmet eden iyilik ve sizler iyiliğin-doğruluğun kölesisiniz. Kontrol altındasınız, gülüşlerinizi bile izliyorlar. Biri çıktı “Kadınların gülmesi kahkaha atması doğru değil” dedi. Demek ki iyiliğiniz onların istediği gibi değildi. Hemen müdahale etti. Çünkü boyunlarınıza zincir bağlayan düzenleri uyarmıştı ”Bizim istediğimiz gibi gülecek!”

Dilediğiniz gibi iyilik yapacağınızı, dilediğiniz gibi mutlu olacağınızı sanıyorsunuz öyle mi? Dilediğiniz gibi ölemezsiniz bile!

Biz bu iyiliğe iyilik diye yüzyıllardır göz yumduk. Hatta savunduk, mücadele ettik, uğruna öldük. Ve o iyilik bugün IŞİD oldu kellemizi kesiyor!