Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İzmir'den yeni bir edebiyat dergisi: Kurşun Kalem

İzmir'den yeni bir edebiyat dergisi: Kurşun Kalem
 

Mine Ömer Kurşun Kalem'in başında nöbet tutuyor!


"Sizde bulunmaz mı bir kurşun kalem."
Veysel Çolak  

Kurşun sözcüğü ürkütmesin sizi. Kurşun gibi sözler etmek, hatalı, kusurlu birileri hak etmişse uygundur. İnsanları yanlış yönlendiren, sömüren “kurşun döktürme” anlayışına yabanız elbette. Silâhın yivlerinden çıkan kahpe kurşuna da karşıyız hep. Nazım Hikmet’in Kerem Gibi’sindeki şu dizeleri ise kurşunun kavgaya, kine, düşmanlığa değil aydınlığa, ışığa koşut bir çağrı olduğunu algılarken mutluyuz:  

Hava kurşun gibi ağır!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum...
 

Peki kurşun kalem?... İlkokullu yıllarımızın adresi gibidir. Sevimli, yumuşak, dost, çalışkan, ince…tepesinde silgisi olanıyla da yazarız, beğenmezsek, sileriz. Ucu kırılır, kalem traşla açarız, yeniden yazar, yeniden sileriz. Çizgili, çizgisiz defterlere kurşunkalemle yazdığımız yazıları, ödevleri, resimleri unutmak olası mı?
Kurşun, kurşunkalem derken, sözüm yeni bir dergiye değecek: Kurşun Kalem… İzmir’den bu Eylül başında edebiyat severlere merhaba dedi. Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nde çok sayıda yazar, şair dostların katıldığı bir de buluşma gerçekleştirildi, Kurşun Kalem’in çıkışı coşkuyla kutlandı. Veysel Çolak'ın şiir Atelyesi öğrencileri, şair ve yazarlar bu coşkuya ortak olmak için Ziya Gökalp'teydiler o gün.
Derginin sahipliğini daha önce ALAZ dergisi deneyimini yaşayan Mine Ömer yapıyor. Editörü ise şiiri, poetik yazıları, şiir üzerine yazdığı kitaplarıyla tanıdığımız Veysel Çolak. Tasarım ve dizgi’yi ise Mine Ömer’in sevecen kızı Perihan Ömer gerçekleştirmiş. Eline sağlık diyorum. Sincan İstasyonu, Eliz dergilerinin görsel güzelliğini, baskısını bu dergide de gördüm. Umarım Kurşun Kalem kısa ömürlü olmaz, tepesindeki silgisini kendine kullanmaz, edebiyatımıza katkısını sorumlulukla sürdürür.
Sunu yazısında Veysel Çolak. “…yaşamı gözeten, güncel sorunları insandan yana yorumlayan, birikegelen kültür sorunlarına çözümler üreten yazılara da gereksinme var.” diyerek amaçlarını belirtiyor derginin. Sonunu da şu tümcelerle bağlıyor. “Genç insanlardan yayımlayacağımız şiir ve yazılardan biz sorumluyuz;ustaların sorumluluğunu ise kendilerine yükleyerek; şiirden, insandan ve bunların geleceğinden yana olan yazar ve şairlere açığız.”  

Dergide çok sayıda şiir yer alıyor. Oya Uysal Peri şiiriyle ilk sayfayı kapmış:  

Tutunup evlere yürür şimdi el yordamıyla sokaklar  

kendini ıslatan bir yağmur dolaşır karanlıkta şehri  

Neşe Yaşın Ürperen Harfler’de şiirin gücünü sınıyor, şiirini ışıklı bir yolculuğa çıkarıyor. Ayrıca günümüz şiirinin usta isimleri Nuri Demirci, Halim Yazıcı, Şeref Bilsel, Ahmet Özer, Baki Asıltürk, Arife Kalender, Ahmet Ada, Asuman Susam, Betül Tarıman, Fuat Çiftçi, Yusuf Alper de birer şiiriyle derginin sayfalarından dostça el sallıyorlar okurlarına.  

Şiiri bulunan şairler yazılarıyla da sesleniyorlar okurlara. Bu ilk sayıya özgü mü, yoksa derginin yöntemi olarak sürecek mi, bilmiyorum. Geçmişte Hüseyin Cöntürk önce eleştiri, deneme yazmalarını isterdi şairlerden, sonra yayımlardı şiirlerini. Kurşun Kalem hem şiirini, hem yazısını birlikte yayınlamış şairlerin. Bu bir bakıma şiiri yayımlanan şairlerin poetik görüş ve düşüncelerini de gündeme taşımak mı dersiniz?  

Mine Ömer taze bir şiirle kendini arka sayfaya saklamış: ..Ri Ka, Akkir. Ömer, şiirin olanaklarını sınıyor, yeni arayışlara yöneliyor, şiiri ciddiye alıyor.  

Ümit burnunda kire dönüştü elmas  

..Rika! Ri Ka  

Af’  

Rİ’  

KA  

Baki Asıltürk kısa notlarla yazdığı değinisinde “şiir dizelerle yazılır”a dikkat çekiyor. Soner Demirbaş “Şiir ve Kurşun Kalem” başlıklı yazısında “Ellerin parmaklarının kalemden değil de bilgisayar tuşlarından köreldiği bir dönemde ve döneme inat kurşun kalem ile olan bağımı hiçbir zaman koparmadım ve ne güzel ki kurşunkalem de beni hiç yanından ayırmadı.” diyor.  

Yusuf Alper Hayatın şiiri başlıklı yazsında kendi şiir yaşamından kesitler veriyor, kırılma noktalarını açıklıyor, deneylerini aktarıyor okurlara.Alper’in şu cümlelerini de yabana atmamak gerek: “Serseri mayın gibi nerde akşam orda sabah dolaşan biri olsaydım, sanırım şair olmazdım. Başkaları; ortalama insanlar, şairliğin bohem olmakla ilişkili olduğunu sanır. Oysa şairlik, yazarlık öncelikle disiplin işidir.Arada içtiğin, bohem zamanların da olabilir; ancak aslolan disiplin ve çalışmadır.”  

Dergide genç şairler de yazı ve şiirleriyle yer alıyor. Gökben Derviş, Özgür Balaban, Deniz Durukan şiirleriyle, Seçil Özcan da “Cahit Sıtkı Tarancı Poetikası” yazısıyla dikkat çekiyor.  

Türkiye’de yanlış anımsamıyorsam 200’ün üzerinde edebiyat, sanat dergisi yayımlanıyor. Büyük bölümü İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana gibi büyük kentlerde. Anadolu’nun uzak köşelerinde dergilerin yayımlandığını duydukça, elime geçtikçe öylesine mutlu oluyorum ki… Başka yazılarımda da bu dergilerden söz edeceğim. Edebiyat dergileri yazarın, şairin görücüye çıktığı, sesini duyurduğu, varlığını gösterdiği önemli alanlardır. Hem genç yazar ve şairlerin, heveslilerin, hem de üreten sanatçı ve edebiyatçıların bu dergilere olanakları el verdiğince destek olmaları gerek.  

Evet Kurşun Kalem’le bitireyim yazımı. Dergi iki ayda bir yayımlanacak. 32 sayfalık derginin ederi sadece 2 TL. İletişim adresi: P.K. 25 Karşıyaka / İzmir olarak verilmiş. İlgilenenler 0232 / 367 21 52’ den Mine Ömer ‘le iletişim kurabilirler.  

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..