Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Konuk yazar: "Çanakkale içinde aynalı çarşı" kitabı üzerine

Konuk Yazar : Nabide Kılınç:

“Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” (Araştırma-İnceleme), kitabın adı. Kitabın dördüncü baskısı. Kasım 2008. Yazarı kim, önce onu tanıyalım; Abdülkadir Güler. 1946 yılında Kızıltepe’de doğmuş.

Türk Dili Edebiyatı ve Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümlerini bitirmiş. Anadolu’nun birçok il ve ilçelerinde öğretmenlik ve idarecilik yapmış.

1962’den bu yana sanat ve kültür yazılarıyla Anadolu basınında bir yelpazede yer almıştır. İLESAM, Folklor Araştırma Kurumu (FAK) ve EGAY-DER üyesidir.(Egeli Araştırmacılar ve Yazarlar Birliği).

Buraya dek kitaptan bir alıntı ile Abdülkadir Güler’i tanıttık.

Abdülkadir Güler beyefendi ile tanışma sürecime gelince, Fethiyeli araştırmacı yazar, Güneyde Yaşayan Kültür Çınarı Ünal Şöhret Dirlik’in dostu bir şair ve yazardır.

Abdülkadir Güler Söke’de oturmaktadır. Söke’de yayın hayatına devam eden Beşparmak ve Sarızeybek dergilerinin kurucularındandır.

Milliyet Blog’da yazıyor. Milliyet Blog sayfalarında Abdülkadir Güler incelemelerini aktarıyor bizlere, akıcı, duru ve yalın bir Türkçe ile.

Milliyet Blog’da bir yazısını okumuştum. Blog’da Çanakkale ile ilgili karşılıklı söyleştik. Ardından kitabı geldi.

Şimdi kitabını imzaladığı tarihe bakıyorum. 25.7.2009 bana gönderdiği tarih olarak imza atmıştır.

“Sanatımıza, kültürümüze değer veren, Çanakkale sevdalısı Bayan Nabide Kılınç hanımefendiye sağlık ve mutluluk dileklerimle” diyerek imzalamıştır.

Kitabını okuyup incelemem bu kadar gecikmiş midir? Kendimce hayır. Çünkü her kitabı okuduğumda listemde her yeni on kitap, okumak için bekliyor. Okumak sınırsız bir duygu. Bilgi sınırsız bir eylem. Düşünce ve duyguların biriktiği, harekete geçtiği, harekete geçirdiği bir duygu ve düşünce birikimi. Her kitabı okuduğumda içinde yeni bir bilgiye rastlamak, yeni bir bilgiye koşmak istiyorum. Okumak, su gibi duru geliyor. Çağlayan gibi coşkulu, sürekli akıyor. Her kitap bilgiye akıp giden bir kaynak.

Abdülkadir Güler’in “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” kitabına sıra geldiğinde 12 Eylül akşamıydı. Saat 21.30 sularında başladığımda Yerkesik’te hava yağışlı idi. Yayla evimin patika yolunda biraz yürüdüm, yağış etkiliydi.

12 Eylül bana güzel şeyler hatırlatmasa da bunları gözlerimde sahne sahne geçirdikten sonra, kitabı elime aldım okumaya başladım. O gece kitabın yarısına geldim, etkilendim. Pazar günü evde olduğum gün, öğleyin kitabı tekrar elime aldım ve bitirdim. Kurşun kalemimle içine aldığım notları sayfalar içersinde sakladım. Yaşadığım tüm yoğun duygular ve düşünceler yine Çanakkale içindi.

Anılar, Şiirler, oyunlar, mektuplar, belgeler kitabın bölümlerini çeşitlendiriyor.

Çanakkale titreten destan, dünyanın en büyük savaşlarından bir tanesi. Çanakkale’ye her üç veya dört yılda tekrar gitmek ve gezmek gerekiyor.

Nasıl yok olur düşüncelerde, söyler misiniz her metre karesine düşen şehitlerle var olan vatan. Bir titreyiş, bir destan Çanakkale, bir ürperiş. Siperlerde geçen 1915 yılı. 8.5 ay Yıl 1916’ya vurur. Siperler arası mesafe neredeyse hiç kalmamıştır, kıpırdasalar ateş açılır. Karşı cephelerden hiç susmayan toplar, makineli tüfekler, son derece modern silahlar. Zırhlılar denizi, askerler karayı kuşatmış. İlle geçilecek Boğaz Çanakkale, Marmara’ya açılacak sular İstanbul’a çıkacak İngiltere ve himayesindeki askerler.

Denizi ve toprağı birbirine karışmış barut, ateş, kan ve ölenlerin kokusu birbirine karışmış Çanakkale. Yarımada bir avuç, sallanıyor. Boğaz geçilince bütün bir vatana açılacak kapılar.

Mustafa Kemal Paşa Limon Van Sanders’ten tüm bölüklerin askerlerini ister emrine, geçirmeyecektir düşmanı, kararlıdır.

Mehmetçikler 15, 18, 20, 22 yaşlarında gencecik. Kendilerine söylenenleri ve emirleri dikkatle dinlerler ve ölüme koşarlar.

Mustafa Kemal Paşa’nın ünlü emrini verdiği 57. Alay. Anzaklar’a karşı canlarını inançlarıyla feda edenler.

“Ben Size Taarruzu Değil, ölmeyi Emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek sürede yerimizi başka birlik ve komutanlar alacaktır”.

Düşman askerlerinin komutanları savaş tarihinin en büyük yenilgisini tatmışlar. Çanakkale’de Mehmetçiklerin direnişleri kırılmamıştır.

Çanakkale savaşlarında ünlü komutanların savaştığı tarihi yarımada, yıl 1930. Fransızlar Çanakkale’de bıraktıkları ölüleri için Morto Koyu’na bakan bir tepede bir anıt yaptırmışlardır. Açılış töreni için Fransa’dan yüzlerce insan gelmiştir, 3 vapur dolusu ziyaretçi içinden General Guro çıkar.

Guro Mehmet Çavuş anıtını da ziyaret eder; tek bacağı üstünde saygı duruşunda bulunan General etrafındakilere dönerek şunları söyler: "Bir sabah Türklerle süngü savaşına başlamıştık. Çarpışma akşam geç vakte kadar devam etti. Ortalık kararınca Türklerle anlaşma yapmak mecburiyetinde kaldık. Çok sayıda ölü ve yaralı dar bir alana yığılıp kalmıştı. Bizim askerler sedyelerle harp sahasına çıktıkları zaman, ben de aralarına katılmıştım. Gözümün takıldığı bir manzara ile aniden irkildim. Bu muhteşem tablodaki Türk askeri kendi yaralarına yerden aldığı toprakları bastırıyor, kucağındaki yaralı asker için ise gömleğini yırtıp onun yarasını sarmaya uğraşıyordu. Efendiler; Bu kahramanın kucağındaki yaralı kimdi biliyor musunuz?

Sözlerinin burasında sakat generalin bağıran sesi kesilir, derin bir iç çekerek adeta fısıldar.

“Efendiler; Türk askerinin kucağındaki bir Fransız askeriydi...

Generalin sesiyle birlikte gücü tükenmiş yere çöküvermişti. Ağladı, ağladı...

Düşmanına bile böyle bir muameleyi yapabilen kahramanın kalbindeki inanca bugün ne kadar muhtacız değil mi...?

Mustafa Kemal Paşa’nın “Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geriye gitmek yoktur. Uyku ve dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım” inanıcını Türk askerlerine ve ruhlarına işlediği büyük bir kuvvet olan yüz binlerce şehit olan Türk askerleri Çanakkale’yi ve tarihi altın yaldızlarla yazmışlar büyük bir millet Türk’ün bağrından çıkıp gelmiştir.

Hamilton bütün gerçeği İngiltere Harbiye Başkanlığı’na; Niçin geriye çekildiğimizi soruyorsunuz, bütün gerçeği tüm açıklığı ile size bildirmek isterim. Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve idare edilen asil Türk ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım” diyerek Çanakkale savaşlarındaki gerçeği açıklar.

Hüseyin Avni, Ezineli Yahya Çavuş daha niceleri...Yüzbaşı Hasan bey ismini koyduğu kızı Didar’ı hiç görmez.

Didar hanım 82 yaşında İstanbul’da vefat eder.

Araştırmacı-Yazar, Şair Abdülkadir Güler beyefendinin kitabı, tarih yüklü anlatımlarla dolu. Tarih içinde anı yüklü.

En çok da heyecan ve duygu, düşünce yüklü... Abdülkadir Güler bu kitabı çok yaşayarak ve duyarak heyecanla yazmıştır.

Çanakkale bir ürperişin, bir titreyişin adıdır. Toprağında yatan askerlerin vatanı.

Mustafa Kemal Enver Paşa’ya bir mektup yazar ve düşmanı sürelim, bırakmayalım der, Enver Paşa’dan yanıt gelmez. Düşman kendi geri çekilişini yaşar.

Ertuğrul koyu yukarıdan baktığımda, aşağıya denizin yüzeyine inmek istemediğim bir duyuşun adı. İncinecekti 63 kişilik takımı ile çarpışan Yahya çavuş ve askerleri. Koya indim, gözlerim buğulandı. Denizin yüzeyini 50 m.ye kadar kanlarıyla suladılar. Ertuğrul koyu puslu ve buğulu, rüzgârlı gözlerim ise yaşlıydı.

Büyük askerlerin ruhları şad olsun. Sonsuz huzurlu uyusunlar. Onlar Çanakkale’nin topraklarında huzurla yatsınlar.

Çanakkale’nin o puslu, boğazın dalgalarının zırhlıları yok etmek ve yutmak için çarpıştığı 1915’lerden çıkıp kitabı anlatırken kitabı ortaya çıkaran, basan matbaayı yazalım. Baskı Kolalı Ofset, Yavuz Kolalı. Aydın’da basılmıştır.

Yazarı Aydın / Söke'de oturmaktadır. Yenikent Güzelevler’de.Meraklısı için Telefon numarasını veriyorum: 0.256.511.01.42, Cep: 0535.842.43.55’tir.

Kitabın kapağı kırmızı renk tonlarında düzenlenmiş olup, görseller tamamen Çanakkale ve Mustafa Kemal’in sözleri ve askerleriyle düzenlenmiştir.

Kitap başucumda bir kaynak olarak durmaktadır.

Araştırmacı yazar Abdülkadir Güler’e, tüm kalbinin heyecanlarını ve titreyişlerini verdiği bu eserden ve duygularından dolayı “ tarihe yapılan yolculuk” için teşekkür, eder, sevgi ve saygılarımı iletirim.

Ellerine, düşüncelerine, kalbine sağlık.

Yerkesik / Muğla.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..