İZMİR’in Mitingleri

İZMİR başta Ege bölgesinin ama illaki Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biridir. Bunu benim kadar, bir çok insan da ön yargısız olarak söylüyor. Kimilerine göre İzmir Türkiye’de yaşanılacak en ideal bir şehirdir –ki bende öyle düşünenlerdenim- kimilerine göre İzmir çok sevimsiz ve öylesine bir şehirdir. Kimilerine göre kendini anlatamamış bir şehirdir. Bunda da doğruluk payı yok değil yani !..

Efeler şehri İzmir, tarihi 5000 (hatta son yapılan kazılarda 7000 yıl öncesine dayandığı sanılıyor) yıl öncesine dayanmasına rağmen, bence olması gereken bir yerde değil. Unvanları arasında Türkiye’nin 3. büyük kenti gibi bir sıfat var ama fotoğrafına baktığınız zaman, gerçekten de yalnızca coğrafik ve demografik olarak değil de daha başka icraatları ile de birinci ligde oynaması gerektiğini düşünmeden edemiyorsunuz !..

İzmir’e bir yakıştırmalar silsilesidir gidiyor. Bazılarını bende kızarak söylüyorum ama öyle bazıları var ki, hiç ama hiç hak etmiyor. Buna en iyi örnek şu “ gavur İzmir” yakıştırmasıdır. Bu sözü bir yerlerden hatırlıyor musunuz ? Kulağınıza yabancı değil değil mi ? Bir yerlerden aşinasınızdır sanırım? Eğer, ilk defa duyduysanız, bilin ki, yeni bir deyim değildir, uzun zamandır söylenegelmektedir. Ama bunu devletin önemli bir mevkiinin başındaki kelli felli biri yada birileri söylerse, o zaman “dur bakalım” diyesi geliyor insanın. Ne yani, bu beş bin yıllık tarihi olan kent her şeye rağmen gavur sıfatını hak ediyorsa, burada yaşayanlarda Gavur oluyor sanırım ?..

Gavur’un açılımı nedir ? Çok açımlı varsa da, “Gayri Müslim”, “bizden olmayan”, “yabancı”, “başkası, diğeri, öteki” gibi açılımlarla da açıklanabilir sanırım. Tamam, geçmişte bu kent Yunanlıların elindeydi, bu şehirde Yunanlılar, Rumlar hatta Ermeniler fazlaca sayıda yaşıyorlardı, hatta şehri biraz da onlar inşa ettiler ama hangi şehrimizin geçmişinde bu bahsettiğim iz milletten insanlar yaşamamıştı ki ? Hangi şehrimizde daha sonradan bunlar azınlık olmadılar ki ? Daha öncesine gidersek eğer, bu şehirde Romalılar’ın izlerine rastlarız, bu topraklarda Romalılar’ın hegemonyasını inkar edebilir misiniz ? Hele ki, İstanbul? Geçmişte ne ise neymiş, bu tarihin tozlu ve eskiyen sayfalarında kaldı. En azından İzmir Kurtuluş savaşından beri Türk’tür. Daha ilerisi yok !.

Bir anket yapsanız, karşınızdakine “ İzmir deyince aklınıza gelen şey nedir ? “ diye bir soru yöneltseniz, hemen cevap olarak ne alırsınız acaba ? Bu konuda küçük bir araştırma yaptım internet sayfalarında ve en çok verilen cevaplar ne biliyor musunuz ? Birincisi; güzel kızlar, ikincisi; kordon, üçüncüsü; gavur İzmir, dördüncüsü; birinci ligde takımı olmayan kent, beşincisi; zeytinyağlı yemekler, altıncısı;Karşıyaka gibi cevaplar alınmış. Ayrıca “ Kordon boyu, saat kulesi, Egenin incisi İzmir, Kumru, gevrek, boyoz, Alsancak, Kemeraltı, palmiyeler, harmandalı-zeybek “ diye de verilen cevaplar var. Ama bu soruya Farklılık ve bir Avrupa kenti cavbı verenler o kadar az ki ? Bu az cevabı verenler de “her şehrin kültürü gereği, farklı bir algılanış şekli var. İzmir diğer illerden biraz daha farklı algılanıyor. Avrupa kültürünün etkisinin en fazla hissedildiği ve (bana göre bir eksiklik ama) Asya kültüründen en fazla uzaklaşmış kent görünümünde” diye de açıklama yapmışlar kendilerince. Yine küçük bir grup da “Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruyacak halka saiıp bir şehir,” diye bir cevap verebilmiş. Ne güzel !.. Böyle düşünenlerde varmış demek ki, bizim haricimizde..

Ama inanın, böyle düşünmeyenler hiç te azınlıkta değil. Mesela gazeteci Serdar Turgut, Cuma günü bir Tv röportajında, önümüzdeki Pazar günü yapılacak “Cumhuriyet Mitingi” ile ilgili olarak, "İzmirliler rahattır, mitinge gelmezler. Onlar hava güzel olunca Çeşmeye, Foça’ya giderler. Bizim ekipte bir İzmirli arkadaşım var, ona : Sen de git de bari 11 kişi olsun mitingde- dedim" dedi. Ben bu cümle de bir ironi sezinlediysem de, asıl amacının ne olduğunu tam anlayamadım. Anlayan biri varsa bana da anlatsın !. Tamam, İzmir’liler biraz da Akdeniz esintisinden olsa gerek, rahatlarına düşkünlerdir. Bunu bir İzmir’li olarak ben de her zaman söylüyorum ama söz konusu millet, vatan hatta Cumhuriyet olunca, hatta seçim olunca İzmir’İn tavrı bellidir. Hep birlikte tek yürek olurlar. Bu sebepten dolayıdır ki, bugüne kadar hiçbir sağ parti ezici bir çoğunluk sağlayamamıştır seçimlerde. Evet zaman zaman sağ eğilimli partilere oylar gitmiştir ama o oyların tepki ve varoş oyları olduğu hep göz ardı edilmiştir.

Sayın Serdar Turgut, açıkça biz İzmir’lilerle dalga mı geçiyor, yoksa kışkırtıyor mu tam anlayamadım. Ama anladığım ve bildiğim bir şey var ki, o da önümüzdeki Pazar günü, yani 13. Mayıs’ta İzmir’de yer yerinden oynayacak !. Kırmızı devrimin son halkası İzmir olacak. Bunu hep birlikte göreceğiz ve tanıklık edeceğiz. Bu tanıklığımız da, tarihe geçecek. Ha birileri varsın hala “gavur İzmir” desin. Ama gelsin görsün bakalım, İzmir hangi yönüyle gavur ve gavurluğu hak ediyor mu ? Sayın Serdar Turgut gibi, bu sözü ağızlarında sakız yapmış tüm siyasileri ve İzmir’lileri de Pazar günü buraya davet ediyorum. Mitingimize değil, yalnızca gözlemci olarak gelsinler. Bizler misafirperverizdir !. Bu da İzmir’lilerin başka bir yönüdür. Görsünler ve evlerine geri dönsünler. Uçakla 1 saat, 1 saat burada geçsinler, kalabalığı görsünler, Kordon’da bir çay içip yine 1 saatlik yolculukla geri dönsünler. Ne olacak ? İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek zaten saatler sürüyor, üç saatinizi de burada geçirin. İnanın sizin için kayıp olmayacaktır.

Biz, Tandoğan ve Çağlayan ve hatta Manisa mitingleriyle tüylerimiz ürperircesine onur duyduk, duygulandık. Ve şimdi 13 Mayıs'ta Kordondayız. Bayrağını kapan buraya gelsin. Gelsin ki, alem hem miting hem de İzmir’li görsün.. Ne için ? Laikliğin ve demokrasinin kalesi İzmir'e yakışır bir miting için !..

../..