Kabak Tadı

Özellikle 3 Temmuz sürecinden sonra yaşanan gelişmelerden sonra inanın hiç bir şey yazmak gelmiyor içimden. Gelişmeler bütün sezonun tadını tuzunu kaçırdı. Özellikle Fenerbahçe'nin konsantrasyonu futbol sahasından çok mahkeme salonlarında. Böyle olunca da futbolun verdiği hazdan çok, mahkemede konuşulanlar gündem yaratıyor.

Ayrıca iş uzadıkça da uzuyor. Ülke olarak her şeyi elimize gözümüze bulaştırdığımız gibi, bu işi de neredeyse içinden çıkılamayacak bir kör düğüm haline getirmeyi başardık.

Ben, eğer bir 'yamuk' varsa yapanların hepsinin ama hepsinin en ağır cezalara çarptırılması taraftarıyım. Ama gelinen noktada Aziz Yıldırım'ın sorduğu sorulara bir cevap verilememesi, gerçektende 'işin içinde başka bir iş var' var tezinin gün geçtikçe doğrulanmasını getiriyor.

Neydi bu sorular?

* Bu Türk futbolunu kurtarma operasyonu ise neden sadece Fenerbahçeliler içerde?

* Diğerleri ortada serbestçe dolaştığına göre Fenerbahçe kendi kendine mi şike yapmıştır?

* Peki bu mümkün müdür?

* Tutuklu ne bir futbolcu, ne bir hakem var. Fenerbahçe kiminle şike yapmıştır?

* İçeride olanlar daha ne kadar içeride olmaya devam edecekler?

Süreç uzadıkça gerçekten kabak tadı vermeye başlıyor. Hepimizin dileği bu işin bir an önce çözülüp,normal hayata geçilmesidir.

Bu toz duman içinde avrupa şampiyonlar ligini kazanan Fenerbahçe kadın voleybol takımını, 10 gün içinde ikinci şampiyonlar ligi getirme olasılığı büyük olan Fenerbahçe kadın basketbol takımını, şampiyonluk yarışı içinde olan Fenerbahçe erkek voleybol ve basketbol takımlarını ve elbette sene başında büyük kan kaybına uğramasına rağmen, Türkiye kupası ve ligde şampiyonluğu kovalayan tek futbol takımı olan Fenerbahçe futbol takımını yürekten kutlamak istiyorum.