Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kabusun olduk, haberin yok !

Kabusun olduk, haberin yok !
 

kariyerhaber.net


Haydi gözümüz aydın.
Seneye ne isim takarlar bilemem ama bu sene itibariyle SBS ( Saçma Bir Sisitem’ in kısaltılmışı olduğunu tahmin ettiğim) ve ısrarla, yıllardır, büyük bir sebatla ÖSS kısa takısını kullanan sınavlarımız nihayete erdi.

Çocuklarımız kendilerini sınava sokmadıkları için öldürdükleri annelerinin acısıyla, gençlerimiz, ”dersim var şimdi aşka zaman yok” diyerek terk ettikleri sevgililerinin hasretleriyle başbaşa kalakaldılar sonunda.

Bu vicdan azabını yaşamak istemeyen bebelerimiz de” hele bir karnene kötü not gelsin öldürürüm seni” diyen ana babalarını “katil” yapmamak için kendilerini attılar camlardan. “dayanamam anne senin hapislerde sürünmene, ben kendi kendimi öldürürüm” diyerek....

Artık vicdan azaplarını rahatça yaşayacaklar bu yaz tatilinde hayırlısıyla –sağ kalan-çocuklarımız...
Tabi dur bakalım aslında, daha bunun “sonuçların açıklanması” tantanası da var...

Milletçe, bisiklete binmeyi bilmeyen, hayatında misket görmemiş, kesme şekeri “ sınav cini” zanneden, dondurmanın, hatasız çözdüğün matematik testinin ödülü olarak hafızasına kazıyan çocuk ve genç nüfusumuza yenilerini ekledik.

Kendi bedenlerini, kendilerine dokunarak keşfedecekleri yaşlarında, kendi başlarına kalacakları saatlerde “ sosyal bilgiler” testi çözdüler. Türkiye’ nin nüfus dağılımı, artış hızı ve oranı, kişi başına düşen m2 hesabı yapmayı öğrendiler belki ama “ nüfus artması” için gereken en basit, ilkel yolu çoğu hala bilmiyor belki de... “Sosyal” olabilecekler mi....evet ama zaman alacak tabi...

”Sınav Bitti” sarhoşluğu yaşayan çocuklara bir müjde de benden....
Daha durun aslında, bu balta girmemiş ormanlardaki tracking turunun, SBS ile başlayıp ÖSS ile bittiğini zanneden evlatlarımızı yolun sonunda tur operatörleri bekliyor ve ellerine A.K.O.S.H.Y ( Aslında Kabusun Olduk, Senin Haberin Yok) kitapçığı veriyorlar.

İçi “hayat bilgileri “ile dolu bu kitapçık şöyle der:
Sana şaka yaptık, sen aslında bilmelisin ki,

- Ne kadar İnşaat Mühendisliği okursan oku, bu ülkede “bina “ inşa edebilmen için ilkokulu bile bitirmene gerek yoktu aslında....
- Öğretmen olabilirsin belki ama ileride görev alacağın illerin “tekinlik” problemi nedeniyle, savunma sanatları kursu da bitirmen lazım....
- Tamam doktor olacaksın, takdir ediyoruz ancak çalıştığın hastaneye kayıtsız ilaç sokabilmen için hani muhasebe sertifikan?
- Yoksa sen kadın başına bir de reklamcı mı olmayı hayal etmiştin....dur bakalım hele bir kocandan “izin belgesi” getir...
- Ha yok hiç bir yeri tutturamadın mı bu yarışta...açta mısın açık mı kaldın...O zaman “beğenmeyenler gitsin” seçeneğimiz var, ondan yararlanırsın....

Ben hala bu yaşımda, sürekli gördüğün en berbat kabuslarından birini söyle deseler “ Bir okulun koridorunda koşturuyorum canhıraş, elimde sınav belgesi. Allahım her yer, bütün sınıflar bomboş...sonra bir ses geliyor arkalardan -rüya ya- “geç kaldın sınav bitti” diyor....
Kan ter içinde uyanıyorum, bakıyorum yatağımdayım....
Şükürler olsun diyorum, Allahtan “işimi kaybediyorum” kabuslarına geçiş yapmamı engelleyen bir sistemin vatandaşıyım....

Ya bir de gerçekten çok memnun kaldığım, ücreti taminkar, değer verilen, kabul gören, dertsiz, tasasız bir işim/ mesleğim olsaydı da onu kaybetme kabusu görseydim...

Aslında bu sınavların ilerleyen yaşlarımıza ve hayat tecrübelerimizin içine kattıklarını da yadsımayalım derim...

Mesela milimikron ebatlarında dikdörtgen bir kutunun içini, sınırların ötesine çıkmadan karalayabiliriz....
Bakmadan, el yordamıyla jelatinden şeker çıkarabiliriz, hatta 3 saat boyunca 20 dakikada bir yediğimiz kesme şekerler hiç bir şekilde midemizi alt üst etmez, edemez, sıkıysa etsin, altımıza mıçarız yine de sapmayız hedefimizden.
İki saat boyunca çişimizi tutabilir, hatta gerekiyorsa üreyi tere çevirip gözeneklerimizden atabiliriz...
11 haneli kimlik numaramızı bir çırpıda söyleyebiliriz.
Zamana karşı yarışmayı meleke kesbederiz...İstanbul- Ankara arasını arabayla 2 saatte alırız. Şanslıysak varırız, şanssızsak trafik kazasında ölürüz. Ama olsun zaten sınav demek biraz da "şans" demek değil midir? Çok çalıştı ama cevap kağıdında kaydırdı!! Kaydırırz ileride de hayatımızı böyle böyle....
Hayatımızda karşımıza kaç tane “şık” çıkarsa çıksın birisinin mutlaka “hiçbiri” olabileceğini tahmin edebiliriz.

Ama biri vardır ki, bizi biz yapan .....
...ve artık o kadar net ve açık biliriz ki “hayatta yaptığımız üç yanlış, her zaman bir doğrumuzu götürür”.

 
Toplam blog
: 30
: 2105
Kayıt tarihi
: 10.01.07
 
 

1967 doğumlu. İ.Ü Psikoloji lisans, İ.Ü Davranış Bilimleri Yüksek Lisans eğitimi aldı. Halkla ilişki..