Kaçan 3 Puan!

Milli takımımızın en önemli sorununun bir set oyunu olmamasını bir önceki yazımda belirtmiştim. Bu akşam da yine bunun ceremesini çektik diyebilirim. Kazanmaya çok yaklaştık ancak başaramadık. Bireysel olarak oynayan oyunculara eleştiri getirmeyeceğim çünkü hepsi üzerine düşen görevleri fazlasıyla yerine getiriyor. Çok hızlı olabilen, üretken olabilecek ve futbola aç bir kadromuz var. Ancak burada işin içine hoca tercihleri giriyor kanımca. Hoca tercihlerine gelince de hatalı 11’ler ile sahaya çıkıldığını düşünüyorum. Rusya da çok kaliteli ve sağlam bir takım değil ancak fiziksel açıdan iyi görüntü veriyorlar. Biz de bu yanlış oyun ve oyuncu tercihleriyle maçlara genel olarak iyi başlayamıyoruz. Bulduğumuz goller genelde duran toplardan oluyor veya geriye yaslandığımız zamanlarda rakibi hataya zorlayıp hızlı hücumlarla skor üretiyoruz. Durum böyle olunca da kendimizden daha alt seviye takımlarla oynarken hücumda sıkıntılar yaşayıp skor üretmek ve skoru yukarı çekmekte sıkıntılar yaşıyoruz.

Gelelim bu akşam ki mücadelenin analizine. Maça Efecan ile başlamak açıkçası bir hataydı. Efecan’ı gösterdiği performanstan dolayı tebrik ederim ancak Rusya’nın gol bulmak için üzerimize geleceğini de biliyorduk. Hızlı hücumlarla etkili olabilmek için ikinci yarı denediğimiz ve pozisyonlar bulduğumuz gibi Rusya’yı üzerimize çekip kaptırdıkları toplarla hızlı hücuma kalkarak ve ileri dikine oynayarak pozisyonlar bulabilirdik. Burada da işin içine hızlı hücumda üretebilen veya uzaktan şutlar çekebilecek oyuncular giriyor. İkinci yarı gördüğümüz üzere Cengiz’in 11 başlaması daha doğru bir tercih olacaktı.

Attığı şutlardan ziyade ileri de kalitesiyle çalım atabilen, ayağında ki topu rakibe kaptırmayan ve takımın üçüncü bölge de yaratıcılık ihtiyacına karşılık verebilen ayrıca Hakan ile olan ikili anlaşmalarından kaynaklı Cengiz’in başlangıç için daha doğru olabileceğini düşünüyorum.

Bunun dışında Kenan’ın Rus savunmacılarına pres yapıp onları hataya zorlayabileceğini düşünerek maça Kenan ile başlamamızın da bazı yönlerden sorun yarattığını düşünüyorum. Mantıklı bir düşünce ancak bu maç özelinde Yusuf ile başlamak sanki oyunu ileri yıktığımız zamanlarda daha iyi olabilirdi. Kenan’ı da maçın son bölümlerinde savunmalara baskı yapması için kullanabilirdik. Ki Kenan da bu söylediklerimizi ilk yarı pek yapamasa da ikinci yarının bir bölümü yaptığı preslerde etkiliydi. Yusuf’un 11’de başlaması da zaten ilk yarı gol arayacak olan Rusya karşısında çıkılacak hızlı hücumlarda Cengiz-Hakan-Yusuf üçlüsünün ileri de daha üretken ve iyi işler yapabileceklerini düşündürüyor. Hocanın tercihlerine saygım sonsuz ancak bulduğumuz goller duran top veya hızlı hücumlardan gelmekte ve bizde bu anlayışa en uygun kadro ile sahaya çıkmalıyız.

Çok yetenekli, genç, insanı çok heyecanlandıran bir milli takımımız var ve bizleri her turnuva da artık favoriler arasına sokacaklar. Ancak burada antrenör ekibi ve hoca kadrosunun da bir o kadar önemi var. Ben bu iki ayda ki tüm puan kayıplarını Şenol Hoca ve ekibine yazarım. Bu gencecik, hırslı ve oynamaya aç oyuncularımızı en iyi ve en uyumlu şekilde kullanmalı ve artık herhangi bir şeyleri bahane olarak Türk halkının önüne sürmeyi bırakmalıdır.