Kaçma şüphesi ile tutuklanan Ergenekon sanığı, taksiyle cezaevine dönerse...

Malumunuz olduğu üzere, ülkemizde ucu belli olmayan tutuklamalar devam ediyor…

Bu tutuklamalarda ipin ucu öylesine kaçırıldı ki; insanlar 4-5 yıl gibi tutuklu kalmalarına rağmen, daha suçlarını bile öğrenemediler.

Suçlarını öğrenemediler ama kuvvetli suç şüphesi, delilleri karartma ve kaçma şüphesi gibi nedenlerle hala içeride yatıyorlar.

Örneğin; suçlarını bilen ve ülkeyi kan gölüne döndürüp, 182 kişiyi katleden sanıklar, 10 yılda yargılama bitirilemediği gerekçesiyle serbest bırakıldılar. Sonra hepsi birer birer yuvadan uçtular(!)

Kimlerden mi bahsediyorum?

Tabi ki Hizbullah sanıklarından…

İnsanlar suçlarını bilmeden içeride yatarken, bazıları uzun tutukluluk süreleri gerekçe gösterilerek, içeriye girmelerinden birkaç ay sonra serbest bırakılabiliyor.

Veya ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlarından yargılanan ve ilk ikisi sonuçlanan davadan 6 yıldan fazla ceza alan bir belediye başkanı, halen görevinin başında bulunabiliyor. Görevden alınmamasının nedeni; yerel mahkemenin kararının temyiz edilmesi!

Uzun tutukluluk süresinden bahsetmişken, temel fıkrası gibi bir olay bu günlerde dillerden düşmüyor. Olayı anlatan CHP milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Süheyl Batum.

Önce Süheyl Batum’un ağzından olayı anlatalım, sonra da kendi yorumumuzu ekleyelim.

‘Ergenekon davası sanıklarından hayrettin Ertekin, daimi ikametgâhı(!) Silivri yerleşkesinde rahatsızlanır. Hastaneye kaldırılır. Hastanede muayene olan Hayrettin Ertekin’i getiren görevliler, hastanede unutup giderler. Hayrettin Ertekin, hastanede unutulduğunu anlayınca, kaçıp gideceği yerde, bir taksiye atlayıp, daimi ikametgâhına(!) yani Silivri ceza ve tutukevine döner.’

Bu Hayrettin Ertekin niçin tutuklu?

Kuvvetli suç şüphesi, delilleri karartma ve kaçma ihtimali yüzünden!

Hayrettin Ertekin bu olayı duruşmada anlatıyor. Hâkimler yine aynı gerekçeyle tutukluluğun devamına karar veriyor.

Neden mi?

Kaçma tehlikesinin devam etmesinden!

Ülkenin aydınları ve vatanseverlerinin nasıl yargılandığını görüyor musunuz?

Ya Deniz Feneri davasının sanıkları?

Yüzyılın en büyük dolandırıcılık olayı olarak tarihteki yerini alan bir davanın sanıkları 3 ay içeride yattıktan sonra, uzun tutukluluk gerekçesiyle, dışarıdan mahkeme edilmek üzere serbest bırakılırken, kaçma şüphesi ile tutuklu bulunan Hayrettin Ertekin, taksi tutarak hastaneden cezaevine geliyor.

Her şey bununla bitiyor mu?

Habur’a kurulan ‘Çadır Mahkemelerini’ unuttuk mu?

Orada; ülkeyi bölmek için dağa çıkanlar 7 dakikada yargılanıp aklanarak serbest bırakılmışlardı. Kendi ayağı ile cezaevine dönen Hayrettin Ertekin ise kaçma şüphesi ile tahliye edilmiyor.

Ne diyelim?

İşte ‘ileri demokrasi’nin adaleti…